Aydın Engin

30 Mart 2010

İki Fıkra İle Tek Yazı

Bektaşi babasının önüne gelip iki şişe şarap uzatmışlar. “Baba erenler, sen şaraptan anlarsın...

İlk fıkra benim durumuma dair.
Temel’le İdris, İstanbul Sultanahmet meydanında avara kasnak dolanırken bir İngiliz turist grubundaki kızlara “Yan baktın, el attın” hesabı İngilizlerle ağız dalaşına tutuşmuşlar. Ağız dalaşı kavgaya dönüşmüş. Boks eğitimi almış İngiliz, yumruğu vurmuş Temel iki seksen yere uzanmış.
Hamle edip doğrulmuş, bir yumruk daha. Temel yine yerde. Kalkmış, bir yumruk daha, yine yerde...
Bir başka İngilizle dalaşmakta olan İdris akıl vermiş:
- Temel yeğenim, çek piçağinu patır şu gavura...
Temel  yerinden doğrulurken cevaplamış:
- İdris, yeğenim paturacağım, paturacağım da tikine turamayrum...
Benim ki de o hesap: Tikine turamuyrum!
Doktor “İyişelişiyorsunuz” dedi ama vücut doktordan daha iyi biliyor. Her dik duruşumda, belime saplanan ağrılar beni yeniden yatay duruşa geçiriyor...
Okuduğunuz şu satırlar da iki ağrı dalgası arasında kıvranarak yazılmakta...
*    *    *
İkinci fıkra Anayasa değişikliği konusundaki tutumuma dair.
Ayrıntıları bilmiyorum. Bu halimle geçmiş on dokuz günün kağıt gazetelerini önüme serip okuyamam. İnternet sayfalarında da o kadar uzun dolaşamam.
Ama yine de “Geçmiş olsun” ziyaretine gelip, bana şöyle bir geçmiş olsun dedikten sonra oturma odasında çan çan tartışan arkadaşlardan yatak odasına yani kulağıma ulaşanlara bakılırsa AKP Anayasanın yirmi küsur maddesini değiştirmek istiyor. Değişiklik paketi henüz son şeklini almamış. Bugün (Salı) açıklanacakmış. Ama şimdiden memleket iki kampa ayrılmış. Yani memleketteki iki kamp bu kez de Anayasa değişikliği üstüne kapışmış...
Bir kesim “AKP’den ne gelirse gelsin kesinlikle reddedilmelidir” diye özetlenebilecek bir mantıkla değişikliğe karşı çıkıyor(muş).
Karşılarındakilerse “Şu yüksek yargıçlar denen kesimin burnunu sürtecek, gücünü kıracak her değişiklik iyidir” diye AKP’ye destek çıkıyor(muş).
Bana gelince...
Benim derdim 1982’de General Evren ve suç ortaklarının sırtımıza geçirdiği deli gömleğinden beter “82 Anayasası” ile...
Fıkra mı?
Haklısınız, arada kaynıyordu;  anlatayım:
Bektaşi babasının önüne gelip iki şişe şarap uzatmışlar. “Baba erenler, sen şaraptan anlarsın.
Bak bakalım bunlardan hangisi iyi” diye sormuşlar.
Baba erenler şişelerden birini açmış, bir yudum almış, ağzında biraz dolandırmış, sonra öteki şişeyi işaret etmiş:
- Bu daha iyi...
Ötekiler itiraz etmiş:
- Ama nasıl olur Baba erenler, daha onu tatmadın bile...
Bizimki omuz silkmiş:
- Hacet yok, demiş, nasıl olsa bu içtiğimden kötüsü olamaz...
*    *    *
Peki sizce AKP’nin (CHP de bir öneri getirseydi aynı fıkrayı anlatıp aynı soruyu sorardım) önerdiği değişiklikler 1982 Anayasasından daha mı kötü?
Bugünlük bu kadar.
Daha ciddisi bugün açıklanacak kesin değişiklik paketini gördükten sonra...
Şimdi yeniden yatay konuma geçme zamanı geldi de geçti bile....
(Offf, Ahhh, Offf !..)