Aydın Engin

09 Haziran 2021

Hak, Adalet, Demokrasi İstiyoruz: HADİ!..

Çoban ateşleri kıvılcımlanıyor sosyal medyada. Acep ardından alanlarda, sokaklarda, yollarda, dağlarda, ovalarda, kentlerde, kırlarda hak, adalet, demokrasi arayan yurttaş selleri akacak mı?..

Dün güzel başladı. Daha sabahın ilk saatlerinde ekranımda iyi tanıdığım, az çok tanıdığım, hiç tanımadığım yurttaşların tweetleri göz kırpıyordu:

Hadi diyorlardı…

Hak, Adalet, Demokrasi İstiyoruz: Hadi…

Gün ilerledi, tweetler izlenemeyecek ölçüde çoğaldı. Yurttaştan yurttaşa bir çağrıydı ve elele tutuşmaya, omuz omuz vermeye çağırıyordu.

İçim ısındı. Bir güç, hakkına sahip çıkan, adalet arayan, demokrasiyi kucaklayan bir güç hareket ediyordu.

Sanki taş ocağı saldırısına karşı taş gibi direnen İkizdere köylüsü kayyım rektöre sırtını dönen Boğaziçi öğretmenine, öğrencisine, Boğaziçililer topraklarını çapulculara karşı savunan Seferihisarlı çiftçiye, o çiftçi Somalı maden işçilerine, onların yetim kalmış çocuklarına, dul kalmış eşlerine sesleniyordu: Hadi!..

Sanki Tırmık'ta birkaç kez umudumu seslendirmeye çalıştığım "çoban ateşleri" birbirine kavuşuyordu. Twitter'daki birbiri üstüne yağan çağrılar, sanki bunun ilk adımlarıydı. O adımlar durmadan çoğalıyor, çoğalıyor, çoğalıyordu.

Dün çok güzel başladı, çok güzel sürdü ve…

Besbelli ki bugün de, yarın da sürecek…

Gel de sevinme, gel de kıvanma, gel de gözlerin ıslanmasın, yüreğin kabarmasın, umudun çiçek açmasın…

Çağrı çok yalın ve çok açık:

Seyirci kalma, izlemekle yetinme, sesini yükselt diyor.

Hak, Adalet, Demokrasi İstiyoruz. Hadi

Desen: Selçuk Demirel

* * *

Buraya kadar yazdıklarımı okudum. Yetmedi Twitter'da bana kadar ulaşanları okudum.

* * *

Dur Aydın Engin. Dur, çok heyecanlandın. Gencecik bir öğrenci iken Ereğli Demir Çelik'in inşa edilmekte olan fabrikası önünde TİP bildirisi dağıttığın gün gibi sevinçlisin…

Bir hapishane koğuşunda "Ege denizi kararınca…" diye başlayan marşı hep birlikte söylediğiniz o direniş günündeki kadar umutlusun…

Ama dur. Sana kadar ulaşan bütün tweet'leri buraya aktaramazsın. Okurun sabrını taşırma.

Şimdi yapman gerekeni yap, ödevini savsaklama, kendi tweet'ini yaz, örnek olsun diye buraya da koy:

Peki..

İşte bir "Hadi" de benden:

Hapisteki gazeteciler, işsiz gazeteciler, halkın haber alma hakkını savunan kadın ve erkek meslektaşlarım için hak, adalet, demokrasi istiyorum. Hadi…

* * *

Ey okur, yaşlı yüreğimin çarpıntısını, coşkumu, umudumu hoş gör.

Çoban ateşleri kıvılcımlanıyor sosyal medyada. Acep ardından alanlarda, sokaklarda, yollarda, dağlarda, ovalarda, kentlerde, kırlarda hak, adalet, demokrasi arayan yurttaş selleri akacak mı?..

Belleğin derinliklerinden, çok yıllar önce, gençken, çok gençken okuduğun bir kitapta daha o zaman bilincini tutuşturan bir cümle çıktı geldi işte.

Franz Fanon'un Cezayir'de Fransız sömürge imparatorluğuna karşı dikilen kadın ve erkeklerin yazdığı destanı anlattığı kitaptan bir cümle bu:

"Ateşin çevresinde halkalanan, gözleri kıvılcımlara dikilmiş sessizce duranlardan biri ayağa kalktı:

- Hadi"

* * *

Hadi kendi tweet'imizi yazıp Twitter'e asalım.

Hadi bir çoban ateşi de biz yakalım.

Hadi hak arayan, adaleti savunan, demokrasi isteyenlere elimizi uzatalım, uzatılan elleri sımsıkı tutalım.

Hadi…