Aydın Engin

10 Ekim 2012

Evet, Anadilde Eğitim Hak Değildir!

Şu cümleler dün AKP grup toplantısında kendi kendini siyasetçilikten düşünürlüğe terfi ettiren Recep Tayyip Erdoğan ağzından döküldü...

 

Şu cümleler dün AKP grup toplantısında kendi kendini siyasetçilikten düşünürlüğe terfi ettiren Recep Tayyip Erdoğan ağzından döküldü:

"Ana dilde eğitim diye bir şey yoktur. Bu bir hak değildir, Resmi dil Türkçedir. Seçmeli olabilir…”

İlk cümleyi görmezden gelin “…Bir şey yoktur” kekelemesi olsa olsa kahve sohbetleri düzeyine işaret eder.

Ama ikinci cümle altı kalın çizilesi bir hikmet: Bu bir hak değildir!..

Ben de öyle düşünüyorum.

Ama taban tabana zıt nedenlerle.

Tayyip Erdoğan “Böyle bir hak yoktur” demekte.

Bense “Anadilde eğitim tanınan ya da tanınmaması da söz konusu olabilen bir hak değildir” demekteyim.

Tıpkı gökyüzünde uçuşan bulutlara bakmanın; geceleri yıldızları seyretmenin, bir bebeğin annesine gülümsemesinin, bir annenin bebeğini koklarcasına öpmesinin, deniz kıyısında taş sektirmece oynamanın, tarla faresinin kış uykusuna yatıp bahar gelince uyanmasının bir hak olmadığı gibi.

Tıpkı, benim (ve sizin) konuştuğum dili önce annemden öğrenmem gibi. Anadilim bana tanınmış bir hak değil. Tanınan bir hak geri de alınabilir. Kim benim anadilimi  benden geri alabir ki ?

O dili zenginleştirmem, kelime dağarcığımı genişletmem, dilden edebi lezzetler süzmem, becerebiliyorsam dilde edebi lezzetler yaratmaya çabalamam daha sonra, okulda, öğretmenlerim, çevrem, okuduğum kitaplar, seyrettiğim filmler, gezdiğim müzelerle mümkün oldu.

Ama annemden anadilimi öğrenmeseydim, neyi zenginleştirecek, neyin kelime dağarcığını genişletecek, neydeki edebi lezzetlerle tanışabilecektim ki?

*    *    *

Büyük Türk düşünürü Tayyip Erdoğanünlü hitabet gücüne yakışmayan kırık dökük bir Türkçe ile “Anadilde eğitim diye bir şey yoktur” buyurdu.

Sahi yok mudur?

İsviçre’de dört dilde eğitim yapılır: Almanca, Fransızca, İtalyanca, Romanşca. İsviçre kantonlarında hangi diler (dil değil diller) konuşuluyorsa sokak adlarında, resmi binaların tabelalarında o diller (dil değil diller) yazılıdır.

İsviçre uygun örnek olmadı mı?

Almanya’nın Kuzeyinde Flensburg bölgesinde eğitim (öğretim değil eğitim)  dili Danca ve Almancadır. Hangisini seçeceğine ise devlet değil, hükümet hiç değil, iktidar partisi hiç ama hiç değil; aile ve yetişkinse çocuk karar verir.

Bu da mı uygun bir örnek olmadı?

Peki,etnik çeşitliliği, ekonomik düzeyi, bölgeler arası eşitsizliği ile bize benzeyen Meksika’ya ne dersiniz?

Meksika’da 68 (bazı kaynaklara göre 63) dil grubu ve bunların yüzlerce diyalekti (=Ağzı) var ve Meksika 2003’de çıkardığı “Yerlilerin Dilsel Hakları” adlı  yasa ile bu yerli dillerinin tümünü konuşulduğu bölgelerde İspanyolcayla eşit statüde “ulusal diller” olarak kabul etti. Resmi dil İspanyolca ama eğitim her bölgede konuşulan dilde yapılıyor. Örneğin Zapatistaların egemen olduğu Chiapas eyaletinde eğitim dili Mayaca.

*    *    *

Tayyip Erdoğan son dönemlerde söyleyip ettiklerine şöyle serinkanlıca bakıp bir psikiyatriste görünse iyi olacak…

…diyeceğim ama korkuyorum. Bugünlerde kendisine yöneltilen eleştirileri de “hakaret ve aşağılama” olarak tanımlamakta ve gereğini yerine getirmeye çabalamakta…

O yüzden demiyorum…