Okuduysanız fark etmişsinizdir, dünkü Tırmık "bayram şekeri" niyetine yazıldı ama aslında "acı bir şeker"di.
Bugünkü Tırmık da bayram şekeri niyetine ama bu kez sahici bayram şekeri, hatta şekerden de tatlı.
* * *
2010 Kasımı’nda Wikileaks, ABD Dışişleri Bakanlığı ve dünyadaki ABD büyükelçilikleri arasındaki ayrıntılı yazışmalardan oluşan 251.287 belgeyi gün ışığına taşıyınca "Pandora'nın kutusu" açıldı. Devletlerin kirli ve kanlı çamaşırları ortalığa açıldı. Ardından yeni belgeler, yeni "çamaşırlar" ortalığa döküldü. 1 milyon 200 bin belgeden söz ediyoruz.
Devletler, çok uluslu enerji, kimya, silah, inşaat şirketleri, uluslararası bankalar, uyuşturucu baronları dahil dünya finans sisteminin en tepelerinin sırları, vergi cennetlerinde dönen dolaplar bunları "bilmesi istemeyenlerin", yani halkların bilgisine sunuldu.
Wikileaks fırtınasını Panama Papers (Panama Belgeleri) izledi. Onu da Paradies Papers (Vergi cennetlerine ilişkin belgeler)...
Almanya'nın saygın günlük gazetesi Süddeutsche Zeitung'un önderliğinde Uluslararası Araştırmacı Gazetecilik Konsorsiyumu (ICIJ) kuruldu. Dünyanın dört bir köşesinde 100'ü aşkın gazeteci bu konsorsiyumda yer aldı.
Wikileaks'ta, Panama Papers'da ve Paradies Papers'da Türkiye de onur kırıcı yerini almıştı. Konsorsiyum (ICIJ) Türkiye'den Cumhuriyet gazetesini seçti. Bir gazeteci görevlendirilmesini istedi.
Ekonomi servisinden genç bir gazeteciyi görevlendirdik.
Adı Pelin Ünker'di. Gazetenin ekonomi servisinde genç, sessiz, sakin, güzel, saygılı ve çalışkan bir meslektaşımız.
Türkiye'de milletin anasıyla ilgili iğrenç eğilimleri olan inşaat şirketinden tutun da siyaset pazarının tepelerinde yer alanlara kadar epey "saygın" ve yaygın kişi ve şirkete ilişkin belgeler ayıklandı. Siz bunu pösteki saymak olarak anlayın. Dev boyutlu bir belge yığınının içinden Türkiye ile ilgili belgeler tek tek bulundu. Doğrulukları tek tek araştırıldı.
Ortaya çıkan bilgi ve belgeler Cumhuriyet'te yayınlandı. Hepsinin altında ufak tefek bir genç gazeteci kadının yoğun emeği vardı.
Kimileri "N'olmuş. Belgeler hazır verilmiş. Bakıp çıkaracaksın. Pelin Ünker seçildi, şanı onun oldu, başkası seçilseydi onun adı anılacaktı" yollu dudak bükmeye yeltendi.
Ciddiye almadık.
Bir yandan henüz meme emen bebeğiyle uğraşan, bir yandan da "deli pöstekisi"nden beter bir belge yığınının içine gömülüp hiç sızlanmadan, işini hiç aksatmadan çalışan genç meslektaşım gazetesine onur getiren haberleri birer birer Cumhuriyet'in sayfalarına taşıdı.
Bu ciddi riskler taşıyan gazetecilik çalışmasını, gazetenin yazar ve yöneticileri tutuklanıp hapse atıldığı o zorlu günlerde de duraksamatan sürdürdü. "Ya başım belaya girerse. Bebeğim daha süt emiyor" demedi, mesleğini yaptı.
Mesleğini iyi yaptı.
Sonunda olan oldu. Pelin Ünker ödül yağmurunda sırılsıklam oldu.
Konsorsiyum'a (ICIJ) verilen ve konsorsiyumda yer alan bütün gazetecileri (Yani Pelin Ünker'i de) kapsayan ödülleri saymıyorum.
2016'da Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik ödülü 'nü Panama Paper haberleriyle Pelin Ünker kazandı.
2017'de ÇGD'nin (Çağdaş Gazeteciler Derneği) İnceleme Araştırma Ödülü'nü Paradise Papers haberleriyle Pelin Ünker kazandı.
Uluslararası Şeffaflık Derneği'nin 2017 Yılı Şeffaflık Ödülü'nü Pelin Ünker kazandı.
Ve dün haberi geldi. 1976 yılında aracına koyulan bomba sonucu hayatını kaybeden araştırmacı gazeteci Don Bolles adına Investigative Reporters and Editors (Araştırmacı haberciler ve editörler) tarafından verilen Don Bolles Madalyası bu yıl Pelin Ünker'e verildi...
* * *
Ha unutmadan...
Pelin Ünker bu yıl bir ödül daha aldı.
Dönemin TBMM Başkanı, bugünün İBB başkan adayı Binali Yıldırım ile oğulları Erkam ve Bülent Yıldırım, Malta Adasındaki offshore hesaplarıyla ilgili belgeli haberde kendilerine hakaret ve iftirada bulunduğu gerekçesiyle Pelin Ünker'i mahkemeye verdiler. Yüce (Düzeltiyorum: Çok yüce) yargı erki de gerçekleri gün ışığına taşıma suçu işlediği için gazeteci Pelin Ünker'e, 1 yıl 45 gün hapis cezasıve 8 bin 660 lira adli para cezası verdi.. Bu karar İstinaf mahkemesinde bozuldu, Yargılama yeniden yapılacak. Ne sonuç vereceği de elbette şimdiden bilinmiyor.
Ama ödül ödüldür. Pelin Ünker bu ödülü de meslek yaşamının onur sayfasına ekledi.
Biz meslek ağabeyleri ve ablalarına da Pelin Ünker ile öğünmek kaldı.
Sizlere de bu pek tatlı bayram şekeri kaldı...