Aydın Engin

07 Mart 2013

Biri Ağzıma Bakla Koysun

Çok değil, geçen yılın Haziran ayında bir punduna getirip bir fıkra aktarmıştım.

 

Çok değil, geçen yılın Haziran ayında bir punduna getirip bir fıkra aktarmıştım. Bugün yine  “bir pundu” geldi. Yine aktaracağım. Üstelik bu kez kendim için, kendimi beladan sakınmak için…

Buyrun:

Bektaşi babasının pek sevdiği, dergâha yeni katılmış bir Derviş Mehmet varmış. İyi çocukmuş, hoş çocukmuş, ama pek küfürbazmış. Baba erenler Derviş Mehmet’in küfürleriyle baş edemeyince Mehmet’in ağzına bir bakla tanesi yerleştirmiş. Mehmet ağzını açtığında bakla dilinin ucuna geliyor, o da küfür etmekten vazgeçiyormuş.

Bir gün ikisi, birden bastıran yağmur altında koşar adım yürüyüp sığınacak bir dam altı arıyorlarmış.

Tam bir evin önünden geçerken bir kadın kapıda belirmiş, yalvarırcasına:

- Baba erenler, demiş,  Allah rızası için bir dakikacık bekler misin?

Beklemişler mecburen. Bu arada tepeden tırnağa da sırılsıklam olmuşlar. Neden sonra kadın yine kapıda belirmiş:

- Sağolasın efendi baba demiş, tavuğu kuluçkaya yatırıyordum da kapıda bir sarıklı durursa çıkan horozların ibiği büyük olur dediler, o yüzden beklettim sizi...

Mintanından, sarığından, saçından, suratından sular sızan Baba erenler yanındakine dönmüş:

- Derviş Memet, demiş, çıkar ulan şu ağzındaki baklayı...

*    *    *

Pınar Selek’i ağırlaştırılmış müebbed hapise mahkum eden mahkeme gerekçeli kararını açıkladı.
Tam 407 sayfalık bir gerekçeli karar. Yani 12. Ağır Ceza Mahkemesinin yargıçları öyle şişirme bir karar vermemişler; adaletin altın terazisinde tartmışlar, inceden inceye kanıtları, ifadeleri, olayları, bilirkişi raporlarını değerlendirmişler ve sonunda Pınar Selek adlı terörist kadını yaşam boyu hapse çarptırmanın adaletin bir gereği olduğuna hükmetmişler. Sadece Mahkeme Başkanı itiraz etmiş, “Patlamanın bombadan mı yoksa başka bir sebepten mi kaynaklandığı tespit edilemedi” diye karara itiraz şerhi koymuş. Ama  bu kararı ve sonucu değiştirmiyor.

Vaktiniz varsa 407 sayfayı satır satır okuyun. Ama şimdilik benim gerekçeli karardan seçtiğim cümleler, paragrafçıklarla idare edin.

Gerekçeli karardan:

Ekspertiz raporunda bomba patlamadığı şeklinde herhangi ifade veya tespit yok. Sadece bombaya ait herhangi bir bulguya rastlanılmamıştır deniliyor.

(Biri benim ağzıma bakla koysun…)

Orada patlayan muhtemelen zaman ayarlı bir bombaydı. Bombanın parçaları bulunamadı çünkü patlamanın meydana geldiği büfe önünde saat ve pil malzemeleri satan bir seyyar tezgah vardı.
Bunların hangisinin bombaya ait olabileceğine dair bir tespit yapılamadı.

(Bu cümledeki muhtemelen sözcüğü dikkatinizden kaçmasın ve biriniz benim ağzıma bir bakla koysun…)

Neden bomba olamayacağına dair gerekçeler sıralanırken, bunların büyük bölümünün olaydan sonra tutulan tutanak ve yazılan raporlarda bombaya ait bir bulguya rastlanmadığına dair ifadelere dayandırılarak, bir bomba olayında olması gereken patlama çukurunun bu olayda bulunmadığından bahsedilmektedir.

(Acele edin; şu baklayı getirin ve ağzıma tıkın…)

Bir olayda bombaya ait parçaların bulunmaması olayın bomba olamayacağı anlamına gelmeyeceği gibi bunun neden kaynaklanmış olduğuna dair tespitler yukarıda yapılmıştır.

(Elinizi çabuk tutun ve  baklayı ağzıma koyun lütfen…)

Mısır Çarşısı Ünlüoğlu Büfe'de bomba patlatılması eyleminin ….. Pınar Selek ve Abdulmecit Öztürk tarafından birlikte gerçekleştirdiği hiçbir kuşkuya yer vermeksizin açıkça anlaşılmaktadır

(Abdülmecit Öztürk’ün beraat ettiğini ve bu beraat kararın kesinleştiğini hatırlayın ve  n'oooolur şu baklayı…)

*    *    *

“Şeriatın kestiği Parmak acımaz” Osmanlıdan kalma bir halk deyişidir. Yargıya güven duyulması gerektiğini anlatır.

“Olay yargıya intikal etmiştir” günümüzde de sıkça kullanılan bir klişedir ve  “Artık adaletin kararını beklemek ve ona güvenmek ve uymak gerek” anlamına gelir…

“Adalet mülkün temelidir” deyiminin Kanuni Sultan Süleyman’dan kaldığı rivayet edilir ve burada geçen mülk sözcüğü devlet anlamında kullanılmıştır.

Demek ki bu devletin temeli adalet imiş ve adalete güvenmek gerekir imiş…

Ben ise bu konuda…

(Baştan alıyorum) Ben ise bu konuda…

I-ıh olmuyor. Cümleyi tamamlayamıyorum.

Ağzımda bakla var da…