Kafa karıştıran bir ay Eylül.
Karışıklık daha ilk gün başlar.
1 Eylül’de denizlerde av mevsimi başlar mesela.
Aynı gün “Adli Yıl”ın başlangıç günüdür.
Adalet ve av...
Çok manidar değil mi?
Nasıl anlatsam?
İyisi mi sözü, harflere değil, çizgiye bırakayım. O daha iyi açıklar.
Çizim: Aydan Çelik
***
1 Eylül aynı zamanda Dünya Barış Günü’dür.
Memleketimizde de o gün kutlanır.
Nazilerin Polonya’yı işgal ettiği 1 Eylül 1939’a göndermedir. 2. Dünya Savaşı’nın fitilinin o gün ateşlendiği kabul edilir.
Fakat, bir Dünya Barış Günü daha var. O da yine bu ayın 21. günü kutlanır.
İki tane Barış Günü olması bir Soğuk Savaş ürünüdür.
Sovyetler Birliği (ve Varşova Paktı ülkeleri) 1 Eylül’ü Barış Günü ilan ettikten çok zaman sonra
BM alternatif bir gün yaratma derdine düştü. Önce Eylül’ün üçüncü salı günü kararlaştırıldı. Sonra sabit bir tarihte, 21 Eylül’de karar kılındı.
Memleketimizde bu barış-marış işleri, genellikle solcuların üstüne vazife olduğu için, 21 Eylül’ü umursayan pek yoktur. Tek tük mesajlar, temenniler duyarsınız ama 1 Eylül’e kıyasla sesleri pek bir cılızdır.
***
“İşçi Bayramı” deyince hepimizin aklına 1 Mayıs gelir.
1 Mayıs 1886’da Amerika İşçi Federasyonu’nun “8 saatlik iş günü” talebiyle başlattığı grev ve eylem dalgası, sonrasında özellikle Chicago’da yaşanan kanlı süreç, bütün dünyaya bir bayram armağan etti.
Ama dünyanın en yaygın bayramlarından biri olan 1 Mayıs, ortaya çıktığı ABD’de kutlanmaz.
Orada eylül ayının ilk pazartesi günü kutlanan “Labor Day” diye bir şey vardır.
Yani, 3 gün sonra, 4 Eylül pazartesi, ABD’de İşçi Bayramı kutlanacak. Tabii Amerika usüllerine göre... Mağazalar indirimler yapacak, internet satış siteleri ucuzluk kampanyaları düzenleyecek!
***
Eylül, Alpay’ın meşhur şarkısında olduğu gibi okulların açılma ayıdır. Yapay sevinç gösterisiyle kutsanır.
Aslında eğitime başlanmaz. Eğitime ara verilir.
Bernard Shaw: “Çok küçük yaşlarda okula başladığım için eğitimime uzun yıllar ara vermek zorunda kaldım” diye boşuna dememiştir.
Okulun en güzel yanı tatilidir.
Yıllar evvel Gırgır’da yayınlanan bir karikatürde, açılış günü babasıyla okula giden çocuk: “Baba tatil ne zaman?” diye sorarken evrensel bir dileği dillendiriyordu. (Espri Sefer Selvi’nindi. Çizim de yanlış hatırlamıyorsam rahmetli Latif Demirci’ye aitti.)
***
Mevzu Eylül ise, 6-7 Eylül’ü, “Türkiye’nin Kristal Gecesi”ni anmadan geçmek olmaz.
O sene doğanlar bugün 68 yaşında. Çoğu torun torbaya karıştı.
Ama o günün ruhu ne zaman hortlayacağı belli olmayan bir delikanlı kıvamında.
“Güz Sancısı” bu topraklarda sıklıkla nükseder.
***
Ya 12 Eylül!
43 yıl evvel hayatımıza giren melanet... Onun sadece ruhu değil; bizzat kendisi ve türevleri hayatımızda.
Yalçın Küçük’ün bulduğu deyimle “Eylülizm”in kendisi de iktidar da, fikri de.
***
Eylül’ün tuhaflıklar listesi uzun. Benim aklıma bunlar geldi. Eminim okurların ekleyeceği daha çok şey vardır.
NOT: “Niye 4 Eylül Sivas Kongresi ve 9 Eylül İzmir’in Kurtuluşu yok?” diyen olursa, peşinen cevabını vereyim: Onlar tuhaflıklar listesi değil; “olması gerekenler listesi”nde oldukları için yoklar.
Aydan Çelik kimdir?Aydan Çelik 1966 yılında Gürün'de doğdu. İstanbul Ünivesitesi'nde İşletme ve İktisat Tarihi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde Heykel okudu. Çizgi film stüdyolarında, reklam ajanslarında, gazetelerde, dergilerde, yayınevlerinde çalıştı. Erken yaşta bağlandığı bisiklet sporu vesilesiyle Eurosport Türkiye'de konuk yorumcu oldu. Açık Radyo'da Esra Ertan'la birlikte Şeytan Arabası adında bisiklet programı yaptı. 2006'da Tarih Vakfı Yurt Yayınları'ndan Mişli Geçmiş Zaman adını taşıyan karikatür albümü yayımlandı. Devam eden yıllarda Bi Tur Versene, İstanbul Bisiklet Rehberi ve Bisiklet Manifestosu adında bisiklet temalı üç kitabı okurla buluştu. 2013'te Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nun 50. yaşı için "Pardus" adında bir maskot tasarladı. Toplumsal Tarih, Cyclist Türkiye, Socrates dergileri yayın kurulu üyesi. Halen çiziyor, yazıyor, bisiklet üstünde çocukluğunu arıyor. |