15 yıl evvel bugün, 5 Ocak 2009'da, İstanbul'da "İsrail'i Durdurun" isimli bir insan zinciri eylemi yapılmıştı.

27 Aralık 2008'de İsrail'in Gazze'ye yaptığı "Kurşun Dökme Harekâtı" sürerken bütün dünyada protesto eylemleri düzenlenmişti. İstiklal Caddesi'ndeki eylem de onlardan biriydi.

Çizim: Aydan Çelik

* * * 

Konuya dair zengin bir arşivi olan Bianet sitesinde eylem şöyle haber yapılmış: 

Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu'nun (Küresel BAK) düzenlediği eylemde, yüzlerce kişi Filistin halkıyla dayanışmak için İstiklal caddesindeki Galatasaray meydanından Tünel meydanına uzanan bir insan zinciri oluşturdu.

Dün akşam saat 18.30'da başlayan eyleme katılanlar, Türkiye'yle İsrail arasındaki açık ve gizli bütün işbirliklerinin derhal askıya alınmasını, Gazze'yi bombalayan pilotların Konya'da eğitildiğini anımsatarak İsrail'le bütün askeri anlaşmaların iptal edilmesini istedi. Milletvekillerini de susmamaya ve "suça ortak olmamaya" çağırdı.

Küresel BAK'ın oyuncu Mustafa Alabora tarafından okunan basın açıklamasında belirttiği diğer taleplerinden bazıları şöyle:

İsrail'le devam eden askeri, diplomatik ve ekonomik ilişkilerin tümünün hemen dondurulması.

Türkiye'nin üyesi olduğu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde İsrail'in durdurulması ve Gazze'ye insani yardım konusunda derhal harekete geçilmesi.

İsrail'deki savaş karşıtlarıyla da dayanıştıklarını vurgulayan eylemciler, atılması gereken ilk adımın, İsrail'in derhal bombalamayı durdurması, Gazze'den tüm askerlerini çekmesi, kuşatma ve ambargoyu sona erdirmesi olduğunu söyledi.

Barış bayrakları ve üzerinde "savaşa hayır" yazılı dövizler taşıyan eylemciler "İsrail'e dur de", "Her yer Filistin, hepimiz Filistinliyiz", "Filistin'e özgürlük", "Yaşasın küresel intifada", "Filistin halkı yalnız değildir", "Yaşasın halkların kardeşliği" sloganlarını attı; ıslıklar, alkışlar ve zılgıtlarla yürüdü.

* * *

15 yıl sonra, 1 Ocak sabahı yapılan "Şehitlerimize rahmet, Filistin'e destek, İsrail'e Lanet" yürüyüşünde ise başka bir eylemci profili vardı.

Milli İrade Platformu'nun organize ettiği yürüyüşün yankıları bu yazı yazılırken de sürüyordu. Atılan sloganlardan, katılımcıların kimliğine, elindeki "Tevhid"  bayrağı yüzünden yumruklanan kişiye kadar bir sürü konu gündemin ortasında duruyor.

Her iki eylemde de Filistin bayrakları vardı. Ama tutan eller farklıydı.

Bu yazıdaki çizimde, bayrak tutan Nasreddin Hoca- tahminlerin aksine- ilk gruptaydı.

Bisiklete ters binen Nasreddin Hoca, 2006'da kurulan Barışa Pedal adındaki oluşumun bir parçasıydı. Adı, o yıllarda çok popüler olan Barışa Rock adındaki festivalden ilhamla konmuştu.

Barışa Pedal ilk eylemini Adana'da İncirlik Üssü'nün önünde yaptı. İncirlik'teki 90 nükleer başlığa dikkat çekmek için yola çıktı, İstanbul'a kadar pedal çevirdi.

Devam eden yıllarda ekip çok sayıda eyleme katıldı. Nerede bir haksızlık, zulüm, ihlal varsa Barışa Pedal'ın Hoca Nasreddin'i oradaydı. Elindeki bayrak duruma göre değişiyordu. Kâh nükleer santrallere karşı, kâh HES'lere karşı, Kâh petrol lobisine karşı elindeki bayrağı güncelliyordu.

Barışa Pedal'ın 2009'da İsrail Başkonsolosluğu'na yaptığı sürüşte hoca bu kez Filistin bayrağı taşıyordu.

Ama onun taşıdığı bayrak, kendinden olmayanı düşman gören bir zihniyet tarafından göndere çekilmemişti.

4 Ocak sabahı Galata Köprüsü. Bir Monet tablosu gibi.