Avrupa'da rüzgar sağdan eserken İngiltere'de İşçi Partisi Lideri Keir Starmer'ın zaferi tatlı bir esinti yarattı.
Starmer futbolu çok seviyor, fanatik bir Arsenal taraftarı. Ailesinin ilk üniversite mezunu, babası işçi annesi hemşire. İşçi kökenleriyle gurur duyuyor, sınıf bilincine çok küçük yaşta varmış. İlkokulda lüks olarak gördüğü flüt derslerini bırakmış. 16 yaşında İşçi Partisi'ne üye olmuş ve başarıya odaklanmış.
Leeds'ten hukuk diploması, Oxford'dan yüksek lisans derecesi alan Keir Starmer'ın insan hakları davaları üzerine uzmanlaşan parlak bir avukat olması onu başsavcılığa taşıyor. Terör ve uyuşturucu üzerine elde ettiği başarılar ise onu politikaya yönlendiriyor.
Tony Blair'in karizmasına değil ama kararlılığına sahip deniliyor. Colbyn gölgesinde gelişen anti- Amerikancı, antikapitalist, Yahudi karşıtı daralmayı temizleyip partinin tabanı genişletiyor.
Bundan sonra Victoria Secret ve Victoria Beckham'dan çok daha fazla adını duyacağımız Victoria Starmer'a gelince...
Polonya göçmeni Musevi bir baba ile Yahudiliğe geçen İngiliz bir annenin kızı. Baba muhasebeci, anne doktor, Londra'nın kuzeyinde zengin Gospel Oak semtinde büyüyor. Varlıklı bir aileden ve güzel giyinmeyi seviyor.
Cardiff'te hukuk okuyor. Channing'de öğrenim görürken öğrenci birliği başkanı oluyor. Öğrenci burslarındaki kesintilere karşı kampanya yürütüyor.
1997 yılında İşçi Partisi'ne üye oluyor ve insan hakları ile ilgilenmeye başlıyor. Victoria Alexander'ın Keir Starmer ile yolu da böyle kesişiyor. Keir şöyle anlatıyor: "Belgelerin doğru olup olmadığına bağlı olduğu bir davaya bakıyordum. Belgeleri kim hazırladı dedim. Victoria dediler. Tanımıyordum. Telefon açtım. Emin misin, kesin mi falan gibi baskıcı sorular sordum. Cevap verdi verdi, sonunda telefonu yüzüme kapattı. Her şey böyle başladı."
Victoria'nın "Bu adam kim olduğunu sanıyor!" diyerek öfkeyle telefonu kapatması büyük bir aşkın başlangıcı oluyor. Keir onu kendini affettirmek için semtlerinin yakınındaki bir pub'a çağırıyor. Bunu diğer buluşmalar izliyor. Evlilik teklifi ise Yunanistan tatilinde bir şişe Pinot eşliğinde geliyor. Victoria "evet" diyor ama "Yüzüğe ihtiyacımız olmayacak mı?" diye gerçekçi bir soru yöneltiyor.
Çift Fennes Malikhanesi'nde Sir'ün en sevdiği müzik parçalarından biri olan Beethoven'ın 5 No'lu Piyano Konçertosu'nun ikinci bölümünün eşliğinde evleniyor.
Gazetecilere ve biografi yazarlarına göre Victoria'nın bu "gerçekçi" hâli hayatlarını ve evliliklerini şekillendiriyor.
Kei ateist ve pesketaryen ama Victoria ve çocukları Musevi ve vejetaryen. Dolayısıyla cuma akşamları kocası Hükümet Başkanı da olsa evinde olmak zorunda. Aile hep beraber mumları yakıp Şabat'ı kutlayacaklar. Keir inançsız olsa da her hafta çocuklarını sinagoga götüren eşi Vic'e refakat ediyor.
Gizemli Victoria Çağı
Victoria Staimer, gerek seçim kampanyası boyunca, gerek kocasının İşçi Partisi liderliği döneminde düşük profil bir duruş sergiledi.
Büyük kamusal toplantılar ve törenler dışında hiçbir etkinliğe katılmadı. Kampanya süresince çok güvendiği eşinin yanında birkaç kez durdu. Karısının halka seslenmek istememesi üzerine sorulan bir soruya Keir Starmer "İngiliz Halk Sağlığı Merkezi'nde tam zamanlı çalışıyor ve oğlumuzu devlet sınavına hazırlıyor. Yani zamanı yok, bundan sonra da olmayacak. Onun hiçbir gazeteciye söyleşi vermeyeceğini de garanti edebilirim" diye cevap verdi.
Aileyi yakından tanıyan biografi yazarı Tom Baldwin'e göre Victoria görünenin aksine çok güçlü bir karakter. Boris Jonson'ın baskılarına dayanamayıp istifa etmeye kalktığında kocasını o vazgeçirmiş.
Ateist eşini Yahudi cemaatine entegre eden de o. Amal ve George Clooney yakın arkadaşları. Çevresi onu "mütevazı, sade, normal bir hayat isteyen çok zeki, çok komik bir kadın" olarak tanımlıyor. Hâlâ en büyük zevklerinden biri evlerinin yakınındaki Penople Pub'da cin-tonik içmek.
Kocası, savcılığı sırasında Sir ünvanı aldığı, dolayısı ile kendisinin de yasal olarak Lady olmasına rağmen bu ünvanı asla kullanmıyor. Çocuklarının adını ve görüntüsünü asla paylaşmıyor. Yaşı tam olarak bilinmiyor. 1973 ya da 1974 doğumlu olduğu tahmin ediliyor. Yani 61 yaşındaki kocasından bayağı genç.
Downing Street'e taşınmayıp 2 milyon Euro'luk Kuzey Londra'da Kentishtown'daki evinde kalabileceği konuşuluyor. Hele kendisinden öncekilerle kıyaslanırsa, Boris Jonson'ın üçüncü karısının "Carrie Antoniette" denilecek kadar ortalığı kasıp kavurması, Cherie Blair'in, Samantha Cameron'un her daim kocalarının yanında boy göstermelerini düşünürsek İngiliz magazinine malzeme vermeyecek gibi.
Saçlarını her zaman düz bırakan, şık giyinen Victoria'yı Tom Baldwin "ayakları yere basan, sokak bilgesi bir kadın" olarak tanımlıyor.
Nisan ayında Filistin yanlısı bir grup, evlerinin önünde protesto gösterisi düzenleyip kapılarının önüne çocuk ayakkabısı bırakıp, pankart asıyorlar. Lady Starmer oğluyla birlikte alışverişten döndüğünde karşılaşıyor protestocularla.
Kendisini nasıl hissettiğini soran muhabire "hasta gibi" diye cevap veriyor.
Değişik bir first lady olacağı kesin.