Atilla Güner

10 Temmuz 2017

Maltepe’ye kimler koştu, oradan nasıl ayrıldılar?

Üniversiteli apolitik gençler, hocalarının ‘bilinmeyen nedenle’ gözaltına alınmasına tepki için Maltepe’ye gelmişti...

İstanbul  Maltepe’deki  Adalet Mitingi’nin; Türkiye’nin bugünü ve yarını için nasıl bir siyasi anlam içerdiğini farklı kalemler değişik açılardan değerlendiriyor. Biz mitingi izleyen bir gazeteci olarak  gözlemlerimizi aktarmakla yetineceğiz. Kimler oradaydı? Duygu neydi? Eksiklikler nelerdi?.

Meydan:

Organizasyona dair:

Son not olarak: Ankara-İstanbul arası 25 günlük uzun yürüyüşte çok iyi bir örgütlenme ve tıkır tıkır işleyen bir sistem vardı.  Bunu herkes teslim etti. Miting sırasında belki şunlara da dikkat etmek çıtayı yükseltebilirdi:

1- Dev çöp torbaları, demir paravanların üzerine iliştirilebilirdi. Su şişeleri yerlere atılmazdı.

2- Ses düzeni, bir tık yukarda olmalıydı. Alana yürürken, sahnedeki Livaneli’nin sesi hiç duyulmadı. 300 metre uzağa ulaşamadı. Kılıçdaroğlu da uzaktan dinlenemedi.

3-  Plazmaların konumlandırılması ve boyutları yetersizdi.

4- Sunucu daha coşkulu ve güçlü sesli olabilirdi.

5- Miting başladığı sırada kullanılacak fotoğraflar, bir merkezden milletvekillerine, parti organlarına ulaştırılmalıydı. Böyle olsaydı, Yenikapı fotoğrafları sosyal medyada, Maltepe diye kullanılmazdı.

6- Saatlerce bölgede olanlar, satın alacak bir simit bulamadı. Çok ucuza alınacak binlerce simit dağıtılabilirdi.

7- Miting bitmeden dönüş telaşı başladı. Bu yüzden Kılıçdaroğlu 10 maddelik bildirisini okurken, binlerce kişi teknelere yöneldi. Kapalı kapıları aşamayan halk liman çevresindeki sacları bükerek kendine kapı açtı, teknelere ulaşmak istedi.

8- Teknelerin nereye gideceğine dair işaretler eksikti. Beylikdüzü ekipleri dışında kargaşa yaşandı.

9- Karayoluyla bölgeyi terk edecek kalabalığa yön gösterecek işaretler de yoktu.

10- Yıllardır böyle dev bir operasyona alışık olmayan CHP örgütü, her şeye rağmen böyle bir tabloyu ortaya koydu. Yukarıdaki eksikler de aşılacaktır.