·       ‘Kesintisiz futbol keyfi’ni sunanlara teşekkür etmeli.
·       Cenk Tosun ile Vincent Aboubakar yan yana oynamaz!
·       Dusco Tosic, kendi takımı için potansiyel tehlike.
·       Beşiktaş ligin üzerinde ve benzeşlerinden farklı takım, kriter Trabzonspor yengisi değil, bu haftaki Olimpik Lylon maçı.
·       Atiba Hutchinson’a saygı…
 
Ne yazık ki dün geceki gibi ‘kesintisiz futbol keyfi’ne nadiren tanıklık ediyoruz, ki bu da genelde Beşiktaş maçlarında oluyor. Beşiktaş güzel oynadı ama Trabzonspor da kötü oynamadı. Ricardo Quaresma sakatlanıp yerini Vincent Abuobakar’a bıraktığında, görüldü ki iki ileri uç elamanının aynı anda sahada olması, Beşiktaş’ın oyununa sekte vuruyor. Skor tabelasına, atılan dört, yenilen üç gole karşın dün geceki maç istisna değil. Elbette ki eldeki mevcut sınırlı zaten Beşiktaş’ın öncelikli sorunu da Cenk – Aboubakar değil Dusco Tosic… Sırp futbolcu hatalarını Olimpik Lyon maçında da yinelerse, ki görev alırsa öyle olacağını tahmin etmek hiç de güç değil, Beşiktaş çok zor durumda kalır. Beşiktaş her maçı kazanacak takım olgunluğuna erişti, kabul etmek gerekir ki benzeşleri arasından sıyrıldı ve ‘lig üstü’ ekip olup çıkıverdi karşımıza. Bu nedenle Trabzonspor’u kendi sahasında, kendi seyircisi önünde yenmesi için methiye gereksiz. Beşiktaş’ın şansı, sahadaki hataları telafi edecek ‘deneyimli’ oyunculara sahip olması elbette de bunların başında da Atiba Hutchinson geliyor. Son dakikada, yengiyi getiren golü atmasa da Kanadalı futbolcu sahanın en iyisi olacaktı tartışmasız. Bir de kaleci   Fabricio Agosto Ramirez’e hayran kaldım Trabzonspor karşısında üstelik yediği gollere karşın. Fabri, Trabzon atış kullanma hazırlığı yaparken hakemle tartışmaya başlayan genç kaptan Oğuzhan Özyakup’a bağırıp ikaz etti, tribündeki de ekran başındaki de anladı başarılı file bekçisinin ne yapmaya çabaladığını.  
 
Bu saatten sonra Beşiktaş’ın şampiyonluğundan kimsenin kuşkusu yok tedirginlik, hafta içi oynanacak Olimpik Lyon maçı. Kesintisiz futbol keyfini sunan her iki takım oyuncularına da teşekkür edelim, penaltı gerektiren pozisyonu ‘es’ geçen hakemi de bu kez görmezden gelelim…
 
Birde Şenol Güneş’un durumu var tabii ki…Kendi adının verildiği statta, doğup büyüdüğü kentte, kendisini Şenol Güneş yapan takıma karşı… Kim bilir neler, neler düşünmüştür…