Sahada mücadele eden beceri yoksunu futbolcular yerine hata yapan hakemleri yermemeye özen gösteririm, yerenlere de objektifliklerini yitirip edindikleri geçici ‘fanatik’ kimlikleri nedeni ile pek sevecen bakmam. Ancak bu kez istisna yapılması kaçınılmaz! Hakem Bülent Yıldırım’ın Trabzonspor ile deplasmanda oynanan erteleme maçında vermediği penaltı kararı belleklerdeki tazeliğini korurken bu kez de Beşiktaş’ın karşısına Hüseyin Göçek çıkıverdi. Velev ki Hüseyin Göçek, Ondrej Celustka’nın köşe atışından gelen topa yükselmek isteyen Atiba Hutchinson’ın ceza alanı içinde formasını çekmesini göremedi. Hemen kalenin yanı başındaki yardımcısı da mı görmedi? İkisinin de söz konusu pozisyonu ‘es’ geçtiği varsaydık, peki dört dakika sonra Olcay Şahan’ın yaptığı ortada topun Diego Angelo’nun eline değip yön değiştirdiğini de mi göremedi hakem triosu? Hakemleri asla ‘gözaltına’ almayalım ve ‘suçlamayalım’ elbette, bu hiç demokratik olmaz! Ancak dokunulmazlıklarını kaldırıp, soralım: “Sevgili hakemler hatalarınız neden hep Beşiktaş’a tesadüf eder?” Bu arada Antalyaspor için de bir penaltı kararı da verebilirdi Hüseyin Göçek, kim bilir, belki de bunun ‘vicdan muhasebesi’ etken oldu kararlarında!
Görüldü ki, Beşiktaş’ın hücuma yönelik oyununun en önemli elemanı Antalyaspor karşısında sinirine hakim olamayan Ricardo Quaresma… Oğuzhan Özyakup’un beceri ve akıl dolu golü siyah-beyazlı ekibe Samuel Eto’o’lu Antalyaspor karşısında nefes aldırdı doğal olarak. Ancak devamı gelmediği için stres katsayı istem dışı artıverdi. Şenol Güneş sarı kartlı Ricardo Quaresma’yı ‘ne olur, ne olmaz’ düz mantığı ile oyundan alınca Portekizli futbolcunun yerine geçen Olcay Şahan da, sahadaki Kerim Frei Koyunlu da etkili olamadı. Daha anlaşılır anlatımla Beşiktaş ikinci yarıya Ricardo Quaresma’dan yoksun başlayınca Portekizli futbolcunun noksanlığı fazlasıyla belirginleşti. Jose Sosa ile Oğuzhan Özyakup’un istemli ve başarılı oyununa her zaman ki gibi Atiba Hutchinson ile İsmail Köybaşı da eşlik etti, konuk Antalyaspor İstanbul’dan puansız gidiverdi de Beşiktaş’ın coşkusu kursağında kalmadı.
Kafasına darbeyi Denys Boyko değil de Tolga Zengin almış olsaydı sahanın içine ambulans girmiş ve hastaneye kaldırılmıştı Tolga Zengin hiç kuşkusuz. Sağlık bakanının İstiklal Caddesi’ndeki patlama sonrası ‘yabancı da olsa insan kaybediyoruz’ söylemiyle paralel, yabancı da olsa futbolcu sakatlığına üzülüyor insan!
Beşiktaş çok iyi oynamadı ancak üç puanı alıp ulusal maçlar nedeni ile lige verilecek araya avantajla girdi. Başa baş yarışta iyi futbol beklemek yersiz, ‘ipi kim göğüsleyecek?’ sorusu ise yerinde olur. Mantık asla ‘başarıya giden her yol mubahtır’ olmamalı ama! Amerikalı yetkililer Ankara’daki, Alman yetkililerin ise İstiklal Caddesi’ndeki patlamalar öncesi uyarıları ile özdeş durum var aslında futbol adına ortada. Hakemler düdüklerinden geldiğince gerekli uyarıları yapıyorlar ama anlayan kim!..
(Not: Bugün oynanacak Galatasaray - Fenerbahçe derbisinde hem sahada mücadele edecek futbolculardan, hem de yandaş gruplarından tek beklentimiz var.
Sporun dostluk, barış ve kardeşlik olduğunu unutmamaları. Şu sıralar ayrışmaya değil birleşmeye gereksinimimiz var, hem her şeyden çok var)