Küresel değişime futbol izleyicisi de ayak uydurdu doğal olarak. Futbol yine on bir elemanla yeşil zemin üzerinde oynanan, topun çizgiyi geçmesinin ardından santra noktasından yeniden başlayan oyun ancak artık ‘skor’ ikinci planda kalmaya başladı. Sosyal medyanın kapsama alanını çok genişletmesi, futbol tutkunlarının da görüşlerini sosyal medya platformlarında paylaşması oyuna renk kattı kuşkusuz. Elbette bilgisiz, cahil ve saldırgan zümreyi bu genellemenin dışında tutmak gerek! Beşiktaş, G.Antep deplasmanında sahaya çıkmadan aklıma geldi yazmak. Henüz maç başlamadı ve eminim ki galibiyetten büyük oranda emin olan Beşiktaşlılar için takımın sergileyeceği futbol skordan daha önemli…
Takımlar sahaya çıktı ve ev sahibi G.Antep maçın başında atak futbol sergilemeye başladı, Beşiktaş ise bildiğiniz gibi! Beşiktaş’ı nasıl bilirdik? Ligin başında ‘kusursuz’ futbol oynayan takım olarak bilirdik lakin haftalar birbirini kovalarken yansızına dahi ‘keyif’ veren futboldan eser kalmadı. Teknik direktör Giovanni van Bronckhorst her hafta farklı oyuncuları, değişik alanlarda oynatıp denediği sürece de Beşiktaş’taki düşüş devam edecek. Ne yazık ki futbolda böyle bir gerçek mevcut. Bir bakıyorsunuz sağ kanadın değişmez elemanı Milot Rashica ‘kesik’ yiyor, bir bakıyorsunuz Joao Mario aniden kanat oyuncusu olup çıkıyor. Ha bir de oynadığı alanları benimsemeyen futbolcular var, Ernest Muçi gibi. Muçi’nin kanattaki ‘kayıtsız’ oyunu G.Antep deplasmanında dikkatimi çekti adamın futbol mantalitesinde kanatta oynamak yok ki, kızmamak gerekli. Ernest Muçi kaleye şut çekmek istiyor ve beyni buna programlanmış. Sen Arnavut futbolcuyu kanıksamadığı yerde oynatırsan verim alamazsın bu kadar basit…
G.Antep’in kalecisi Sokratis Dioudis şayet Ciro Immobile’nin ayağındaki topu almaya kalkıp penaltıya neden olmasa ne olurdu? Bu soruya yanıt vermesi gereken Beşiktaş teknik kadrosu elbette ki… Beşiktaş penaltı kazanamaz Ciro Immobile de penaltı vuruşundan takımını öne geçiremezdi. Yanıt verilmesi gereken bir diğer soru da şu; Beşiktaş, G.Antep kalesine kaç şut çekebildi ve kaçında çerçeveyi tutturabildi? Bir ek daha; Mert Günok, ikinci yarının başında karşı karşıya kaldığı David Okereke’ye engel çıkarmasa kim ne diyebilirdi? “Beşiktaş kötünün ötesinde oyunla 3 puan alıyor” derken, Alexandru Maxim ev sahibi ekibin beraberlik golünü kaydetti ve iki takımın hanesine de birer puan yazıldı. G.Antep 1 – Beşiktaş 1…
Beşiktaş’ın Ajax’tan 4, Eintracht Frankfurt’tan da 3 gol yemesini abartmak yersizmiş. Ne orta alan, ne savunma ne de hücum hattı; Hepsi birbirinden kopuk oynuyor hem de yüksek top kaybı oranıyla. Sezon başında ‘harikalar’ yaratan takım aynı ama oyun çok farklı. Bu nasıl oluyor? Hollandalı teknik direktör Giovanni van Bronckhorst her şeyden önce işine saygılı ve futbolcularına sahip çıkan, meslek etiğine son derece önem veren bir isim. Ancak oyuncu seçimleri hatalı bu da yetmezmiş gibi hangi oyuncudan hangi mevkide verim alacağının henüz farkında değil. Beşiktaş bir maç eksiğini karşın lider Galatasaray’ın sadece üç puan gerisinde yer alacaktı, G.Antep deplasmanında saçma-sapan oynamasaydı, şimdi puan cetvelinde Samsunspor’un altında üçüncü sırada. Bunun adı şansızlık değil aksine kazanılan penaltı en büyük şanstı. Bunun tam adı ‘becerisizlik!’
Her maça ‘çakma’ kanat oyuncuları, her maça farklı ön liberolar, her maça farklı hücum hattı sonunda olacağı buydu, ki bu plansızlık devam ettiği sürece korkarım daha da aşağıya inecek Beşiktaş… Giovanni van Bronckhorst’un son maçlarda yaptığı hataları başkası yapsaydı yerden yere vurulurdu neyse ki şu aralar Beşiktaş’ı yazanlar insaflı! Beşiktaş sevdalıları şimdi ne yazacaklar sosyal medya platformlarında merakla bekliyorum!
Bu arada Semih Kılıçsoy’un oynatılmamasının bilmediğimiz özel bir nedeni mi var?