Önce Galatasaraylı futbolcuları kutlamalı ardından da sormalı, ‘Neden sezon boyunca böyle istemli oynamadınız?’
Ziraat Türkiye Kupası’nın finalinde Fenerbahçe’yi Lukas Podolski’nin golüyle yenerek kupayı art arda üçüncü kez müzesine götüren Galatasaraylı oyuncular bu soruya nasıl yanıt verirler bilinmez, ancak attıkları tek golle hem kendileri, hem yandaşları, hem de yöneticileri için yaşamı daha kolay hale getirdiler!
Galatasaray dün gece Antalya’daki final maçında daha mı iyi oynayan taraf mıydı? Karşılaşmanın büyük bölümünde Fenerbahçe’den çok üstün olmasalar da saha içinde rakiplerinden daha iyi organize olmayı başardılar. Üstelik takımın ‘yönlendiricisi’ ve de ‘akıl hocası!’ Wesley Sneijder’ın ikinci yarıya çıkamamasına karşın!
Bunun yanında pas hatalarında Fenerbahçe ile yarışa girmeyi de ihmal etmediler elbette. Kupa finalinin güzel anekdotu karşılaşmanın kaderine etki edecek hakem hatası yaşanmaması ve tartışılacak pozisyon olmamasıydı. Tek gol kupayı getirdi, cezayı bitirdi…
Ve tabii madalyonun diğer tarafı! Şampiyonluğu Beşiktaş’a, kupayı Galatasaray’a kaptıran Fenerbahçe’de bu sezon yaşanan başarısızlıkların faturası alışagelmiş şekilde bir kez daha teknik direktöre mi çıkacak?
Böylesine ‘pahalı’ kadroya sahipken şampiyonluğu ve kupayı yitiren Fenerbahçe’de sorumluluğu kim üzerine alacak?
Fenerbahçe’nin bu sezon futbol tutkunlarına verdiği tek öğreti var! Takım olmayı başaramadıktan sonra bireysel yetenekleri üst seviyede olan oyuncular yarar sağlayamaz…
Caner Erkin’i haftalar önce kadro dışı bırakan, maça Gökhan Gönül ile başlamayan, sezon boyunca Robin van Persie ile Fernandao denklemini aşamayan teknik direktör Vitor Pereira’yı suçlamak, kolaya kaçmak olmaz mı?
Vitor Pereira gider yerine başkası gelir ancak başkan Aziz Yıldırım hep koltuğunda oturur. Sormalı Portekizli teknik direktör Pereira’ya ‘çalışma koşullarınızdan memnun musunuz, işinize karışan var mı, yok mu?
Ardından gerçek ortaya çıkar zaten! Fenerbahçe’de futbolcu olmak da zor, teknik direktör olmak da… Fenerbahçe forması giyen maddi tutarı yüksek futbolcuların ‘vergi cenneti’ Türkiye’de kalmak istememelerinin ardında ne var?
İlginçtir; çok sayıda kulüpte yabancı futbolcuların ödemelerinde aksama yaşanırken gitmek isteyen, Fenerbahçe’de ise günü gününe ödeme yapılmasına karşın kalma yanlısı yok gibi gözüküyor!
Fenerbahçe’ye gönül veren futbol tutkunlarının özeleştiri yapma zamanı geldi, üstünü üstlük geçiyor! Yitirdikçe mutlaka suçlayacak birilerini bulan düz mantığa sahipler mi gitmeli, teknik kadro mu, yoksa futbolcular mı?
Fenerbahçe’nin şampiyonluğu ve kupayı kazanma zorunluluğu yok, kazanması kadar kaybetmesi de doğal ancak mantığa ters gelen harcanan milyonlara karşın Sarı-Lacivertli ekip ‘takım’ olmayı niye başaramıyor? Eminim sorunun yanıtı, Fenerbahçe’ye başarının kapılarını açacak ‘anahtar’ niteliğinde olacaktır!..