‘Tarihin en soylu ihaneti’ olarak tanımlanır Marcus Junius Brutus’ün Jül Sezar’a yaptığı. Milattan önce Roma’da dönen dolaplarla Beşiktaş’ta son günlerde yaşananların hiç farkı yok. Nitekim bunun için ‘Tarih tekerrürden ibarettir’ söylemi türemiş. Bir diğer benzeşme de Brutus’ün tek başına olmamasıydı sinsi planını yaşama geçirirken. Publius Cornelius Dolabella ve çok sayıda konsül de komplocu Brutus ile iş birliği halindeydi. Hasan Arat’ı sırtından hançerlemeye kalkışanlar iyi organize olmuşlar ve duyumlarıma göre iki ay boyunca da bu konuda hummalı çalışmışlar gizli/saklı. Hasan Arat’ın yola birlikte çıktığı arkadaşları sözünü ettiklerim, Hasan Arat’ı dışarıdan yıpratmaya çalışanlar değil. Beşiktaş’ta Brutus ve iş birlikçileri kim artık herkes biliyor, gizli saklısı kalmadı.
Brutus’ün hançeri ise cumartesi günü yapacağını duyurduğu açıklamayla Hasan Arat’a ‘intikam’ jargonlu bir darbe indirmenin peşinde. Sevgili ‘hançer’ aman dikkat et Hasan Arat’ı zor durumda bırakayım derken Beşiktaş’ı karalayıp başına iş açma. Olur ya 40-45 yılı birlikte geçirdiğin spor yazarlarının da anlatacağı şeyler olabilir! Sezona çok iyi başlayan futbol takımına ne oldu da önce duraksama ardından da çöküş dönemine girdi? Sen ilk önce bunun nedenini anlat ama dürüstçe tabii ki…
Kazanmak isteyen hangi teknik direktör Joao Mario’yu oynatır? Yanıt veriyorum; sadece Giovanni van Bronckhorst… Hollandalı teknik adam sahada ‘konu mankeni’ görevini başarıyla üstlenen Mario’yu oynatarak yedek kulübesindeki oyuncaları gayrı resmi değil açıkça aşağılıyor. Baktiyor Zaynutdinov’a kaç kez şans tanıdın? Alex Oxlade-Chamberlain’in adı UEFA’ya verilen listede dahi yok. Her iki oyuncu da kahvehane diliyle bu ‘Joao Mario’yu futbol diye oynar.’ Gabriel Armando de Abreu’nun sakatlanıp yerini Emirhan Topçu’ya bırakması olacakların habercisiydi. Maccabi Tel Aviv, ilk golü hiç sorun yaşamadan çok rahat buldu. Orta sahası dağınık, savunması güven yerine sürekli açık veren Beşiktaş’a gol atmak uzun süredir rakipleri için sorun teşkil etmiyor.
Rafa Silva kendi beceresiyle eşitliği sağladı ama Maccabi Tel Aviv, yine bulduğu kolay golle devrenin son dakikasında bir kez daha öne geçti…
Joao Mario - Salih Uçan, Milot Rashica - Cher Ndour ve Felix ve Uduokhai - Tayyip Sanuç değişimleri gösterdi ki, Giovanni van Bronckhorst saha bir yana hala kafasında Beşiktaş’ın ideal kadrosunu kuramamış. Sanırım Hollandalı teknik direktör Beşiktaş’ta staj yapmakla meşgul. Sayısını anımsayamadığım teknik direktör geldi gitti ancak 20 küsur maçta kadroyu kuramayanı ilk kez gördüm. Sadece penaltıdan gol atan Ciro Immobile bu kez onu da başaramadı ve Beşiktaş bir kez daha eşitliği sağlama olanağından yararlanamadı. Ardından da Maccabi Tel Aviv’in üçüncü golü geldi. Beşiktaş 1 - Maccabi Tel Aviv 3…
Sıradan diyebileceğimiz bir teknik adam Ciro Immobile’yi oyundan çıkarır yerine Semih Kılıçsoy’u monte eder sol kanatta da Baktiyor Zaynutdinov’a görev verirdi. Bu saatten sonra kimse Giovanni van Bronckhorst’u savunmaz ve de destek vermez son derece haklı olarak. Bir an önce gitmesi ise Beşiktaş’ın yararına olacaktır.
Bir diğer gerçek de Beşiktaş’ı hiçbir yerden kazanamayacakları rakamı verdiği için tercih eden ‘futbol lejyonerlerinin’ ödemelerinin gecikmesi. Onlar “Fransa’da doğdu, Beşiktaşlı oldu” bağlamındaki Pascal Nouma değiller ki… Parasını ödersen oynar, ödemezsen de oynarmış gibi yaparlar. Şimdi top, Brutus ve yakın arkadaşlarında. Aman dikkat edin, futbol takımını yönetmek Hasan Arat’ı arkadan hançerlemeye kalkışmak kadar kolay değildir! “Ben bu işi iyi bilirim” diyerek transfere el atmak isteyenlerden kendinizi sakının. Ama siz zaten her şeyi biliyorsunuz benim ki işgüzarlık idare edin…