Futbol maçından çok satranç oyununu çağrıştırdı Galatasaray ile Beşiktaş arasındaki mücadele. Her iki teknik adamın da futbolcularını sahaya ‘vur, kır, parçala bu maçı kazan’ argümanından arındırarak sürdüğü belirgindi. Lukas Podolski zaman zaman Atınç Nukan’a durduk yerde vurup dursa da!..
Igor Tudor yenilgi nedeni ile eleştirilmemeli zira Galatasaray ileri uç elemanları buldukları pozisyonları öylesine hovardaca harcadılar ki sanırsınız on puan farkla lider, sarı-kırmızılı ekip. Ancak teknik adamların değişmeyen yazgısı budur! Tolga Ciğerci ayağına gelen topu tutamaz transfer masasında ise bol keseden hem atar, hem tutar, hem de istediğini alır. Igor Tudor’a süre tanımalı Galatasaraylılar…
Şenol Güneş’in durumu ise farklılık içeriyor. Beşiktaş’ı geçen sezon şampiyon yapması kredisini uzun vadeye yaymasını sağladı, ayrıca siyah-beyazlı ekip lider, buna ilaveten şampiyonluk yarışında da rakibi yok gibi ve de Avrupa’da yoluna devam ediyor! Hakem Bülent Yıldırım, Atınç Nukan ile Yasin Öztekin arasındaki itişmede ‘penaltı’ kararını yardımcısının ikazı ile geri çekmeseydi? Ya da Podolski iki uygun pozisyondan bir tanesini gole çevirseydi? Fanatikler için Şenol Güneş ‘genel öngörüsü’ asla değişmezdi! Beşiktaş, Galatasaray karşısında ‘sıradan’ futbolunu dahi sergileyemedi buna karşın Anderson Talisca’nın vuruşunda Armindo Tué Na Bangna ya da kısa adıyla Buruma’nın kafasına çarpan top, ağlarla buluşuverdi. Beşiktaş bunun dışında kaç kez gol pozisyonuna girdi? Daha anlaşılır dille; Beşiktaş kötü oynadı ama kazandı. Galatasaray çok mu iyi oynadı? Elbette ki ‘hayır’ ancak rakibine oranla çok daha fazla pozisyona girdi. Ama, ama ‘Yeni Türkiye’de kazanan her zaman haklıdır!
Beşiktaş kazandı ama… Ama’nın açılımı; Cezalı Dusko Tosiç’in görevini üstlenen Atınç Nukan Beşiktaş için tehlike arz ediyor. Atınç Nukan dün gece skora direkt etki edecek sıradan olmayan iki önemli hata yaptı. Biri ‘penaltı’ tartışması yaratan hamlesi, diğeri ise ceza alanı içinde ayağının önündeki topa dokunamaması. Bir başka anlatım şekliyle Dusko Tosiç’i hiç aratmadı. Ryan Babel nedense ilk iki maçta sergilediği performanstan hızla uzaklaştı. Oğuzhan Özyakup geçmişteki başarının yanına yaklaşamıyor, Gökhan Gönül sürekli sakatlanıyor. Ricardo Quaresma sıkı savunmaları aşamıyor, oyuna darılıyor, topa kapris yapıyor. Savunma bütün olarak alarm veriyor…
Ancak art arda sıraladığım olumsuzluklara karşın Beşiktaş yoluna devam ediyor. Peki, bana ne oluyor? Şenol Güneş, Beşiktaş’ı UEFA Avrupa Ligi’nde ilk 4 takım arasına sokmayı başarırsa, susmakla yetinmeyip methiye tefrikaları yazacağım!.. Süper Lig şampiyonluğu sadece bana mı yeterli gelmiyor, işte burasını kestiremiyorum!
Beşiktaş kazandı ve lig maratonunda oldukça rahatladı, elbette kutlamalı hem Şenol Güneş’i hem de oyuncuları. Ama göze batan hataları da yazmalı, ki belki okuyup yinelemekten vazgeçen olur!