Aris Nalcı

01 Aralık 2015

AB-Türkiye arasında enerji tazelemek?

Avrupa Komisyonu Başkanı Juncker, toplantının ardından "re-energizing" terimini kullandı; yani: Gaza getirmek!

Brüksel

AB ülkeleri ile Türkiye arasındaki en büyük toplantılardan biri Pazar günü Brüksel'de gerçekleşti. 28 ülkenin lideri Avrupa Komisyonu ve Parlamentosu başkanları ile biraraya geldiler ve Suriyeli mültecilerin Avrupa'ya akışını durdurmak (veya yavaşlatmak) için bir anlaşmaya vardılar.

Zaten haberi diğer gazetelerden okudunuz o yüzden genel haber yerine bu görüşmelerin satır araları ve Türkiye medyasının vatandaş üzerinde AB lie ilgili yarattığı yanlış algıya değinmeye çalışacağım.

Şu bir gerçek Türkiye AB arasındaki 33 fasıldan bugüne kadar sadece 14'ü görüşmeye açıldı ve sadece biri kapandı. Şimdi bu yeni anlaşma ile yeni fasılların açılması bekleniyordu. Bunlar arasında insan hakları, ifade özgürlüğü, ekonomi ve savunma alanındakilere Kıbrıs baştan karşı çıktığını belirtti o yüzden pazarlık sofrasında kala kala tartışmalı bir "vize muafiyeti" kaldı.

 

AB yolunda Türkiye'nin enerjisini tazelemek veya gaza getirmek?

 

Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker toplantı öncesinde ve sonrasında yaptığı açıklamalarda sıkça "re-energizing" terimini kullandı Türkiye için. Ne demek bu; "yeniden enerji yüklemek veya tazelemek" diyebiliriz. Ama aslında altında yatan anlamın Türkçe'de tam karşılığı var: Gaza getirmek

İtalya'dan Can Dündar ve Erdem Gül uyarısı

 

Toplantının Türkiyeli yetkililerin dediği gibi 'güllük gülistanlık' geçmediği de aşikar.

Akdeniz'de mülteci krizinin en yoğun yaşandığı ülkelerden biri olan İtalya Başbakanı Matteo Renzi ve birkaçının masada Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklamaları ve Türkiye'deki insan hakları ihlallerinin son dönemde ne denli arttığının göz önünde bulundurularak Türkiye'ye önerilen ayrıcalıklarda dikkat edilmesi gerektiğini açıkça vurguladığı bugün Avrupa medyası tarafından doğrulandı.

 

Tsipras: Silahlanmaya milyarlar harcıyoruz ama insan kaçakçılarını tespit edemiyoruz

 

Birkaç ay önce AB'nin ekonomi politikalarıyla cebelleşen Tsipras da "Dürüst ve samimi bir diyalog ile Suriyeli mülteci sorunun çözümü için önce Kıbrıs'ta ve Ege savaşında çözüm gereklidir" diyordu.

Öte yandan Twitter'daki Yunanca hesabından Davutoğlu'na masada söylediklerini şu şekilde paylaştı: "Allah'tan Ruslara karşı sizin pilotlarınızın sinirli olduğu gibi bizim pilotlarımız sinirli değil. Ege'de yaşananlar aptalca ve akıl almaz şeyler. Sizler ihlal etmek için bizler de sizi engellemek için silahlanmaya milyarlar harcıyoruz. En son model silah sistemlerimiz havada mevcut, aşağıda ise suçsuz insanların boğularak can vermesine neden olan insan kaçakçılarını tespit edemiyoruz" (Tercüme için Azınlıkça dergisinden Evren Dede'ye teşekkürler)

 

Türkiye gerçekten vizeden muaf olabilecek mi?

 

Türkiye'nin vize muafiyeti için Ekim 2016 tarihini veren kaynaklar bir yana Davutoğlu konuşmasında oldukça dikkatliydi. Türkiye'nin vizeden muaf olabilmesi için 'geri kabul anlaşmasındaki' şartların tamamını uygulaması gerekli. Anlaşmanın detaylarına şuradan ulaşabilirsiniz.

Ben bazı temel maddelere dikkat çekeceğim sadece:

- Göç yönetimi konusunda, sınırlarda yeterli kontrol ve gözetimin sağlanması, uluslararası koruma ve yabancılarla ilgili işlemlerde AB müktesebatına uyum ve etkili uygulamanın gerçekleştirilmesi,

- Kamu düzeni ve güvenliği konusunda, örgütlü suçlar, terör ve yolsuzlukla mücadele edilmesi ve bu suçların önlenmesi, bu kapsamda terörizmin finansmanı, insan ticareti ve siber suçlara ilişkin AB müktesebatına uyum sağlanması, cezai konularda adli işbirliği yapılması, kişisel verilerin korunması,

- Temel haklar konusunda, vatandaşlar arasında ayırım yapılmaması, herkesin serbest seyahat imkanlarından yararlanması, mülteciler ve vatansızların kimlik belgelerine erişimi.

Bu yukarıdaki 3 madde bile son günlerde yaşadıklarımızla birlikte zaten gerçekleşmesi tartışmalı iken şunu da ekleyeyim ki, 28 AB ülkesinin,birinin dahi süreç içerisinde karşı çıkması, vize uygulamasının askıya alınmasına yeterli görülecek.

Türkiye'nin AB zirvesi Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker'in de dediği gibi "enerji tazelemek"ten (gaza getirmek) öteye geçemeyecek sanırım.