Alex Akimoğlu

30 Mayıs 2021

Sizinle kilo alıp veren kot pantolona ne dersiniz?

Amerikalı ve Hollandalı araştırmacıların üstünde çalıştıkları proje, yosun hücrelerinden yararlanarak imal edilecek kumaşlardan tasarlanacak tekstil ürünlerinin, insan vücuduna adapte olmasını öngörüyor. 'Canlı materyal' olarak nitelendirilen bu buluş, kilo alma durumunda giysinin belirli bir ölçüde genişleyerek vücuda uyum sağlamasına veya üründe oluşan yırtılma, yanma gibi zedelenmelerde kendi kendini onarmasına yol açıyor 

Advanced Materials dergisinin mercek altına aldığı ve tekstil endüstrisini yakından ilgilendiren bir habere bakılırsa, artık kilo alıp verirken ayna önünde çektiğimiz sıkıntılara çözüm geliyor.

Araştırmaların çıkış noktası, otomotiv endüstrisinde başlatılan "elektrikli otomobil" buluşuna paralel olarak, hava kirliliğini asgari düzeye çekmek ve giysiye daha uzun süre sahiplenmeye teşvik etmek olduğu belirtiliyor.

Dünyada her yıl, 100 milyar adetten fazla ürün satıldığını ve dakikada bir tır dolusu tekstil ürünün çöpe gittiğini düşünülürse, projenin önemini kavramak daha kolay olacak.

San Diego UC Üniversitesinde biyolog olan Prof. Stephen Myfield, elektronik araç tasarımının geniş kitlelerce benimsenmesinde olduğu gibi, ekolojik kaygıları giderecek tekstil ürünlerinin kabulünün de zaman alacağını ancak bu buluşun "materyalin demokratikleşmesi" niteliğinde olduğunu dile getirmiş.

Prof. Myfield ve ekibi, "tongs" olarak bilinen parmak arası terliklerle ilgili çalışmaları ile tanınıyor. Uzun yıllar doğada kalan plastik atığının endişe verici boyutlara ulaşmış olması araştırmacıları hareketlendirmiş durumda.

San Diego Üniversitesi'ndeki çalışmalar, poliüretan köpükten tasarlanacak parmak arası terliklerin atılması durumunda, bakteri ve mikroorganizmalar tarafından kendi kendini yok ederek biyolojik bozunmaya uğramasını hedefliyor.

Araştırmacıların ifadesine göre, fotosentez tekniği ile su, güneş ışınları ve karbon gazı ile temasa geçen yosun hücrelerinden dokunan kumaşlar, genişleme ve kendi kendini onarma özelliklerini kazanarak tekstil dünyasında önemli bir değişime yol açacak.

Çevrebilim ve hava kirliliğine gösterilen hassasiyet henüz istenilen seviyeye ulaşmamış olsa da, yapılan araştırmalar tüketicin yüzde 20'lik bölümünün alışveriş yaparken etiketleri inceleyerek doğaya zarar vermeyecek şekilde üretilmiş tekstil ürünlerine yönelmekte olduğunu gösteriyor.

Fransız Le Figaro gazetesinde dikkatimi çeken bir diğer eşdeğer haber ise Kanada'dan. İran asıllı tasarımcı Roya Aghihi, British Columbia Üniversitesi'nin yardımı ile geliştirdiği ve "Karbon negatif" olarak adlandırdığı şeffaf kumaş prototipi ile ilgi çekiyor.

Yine canlı yosun hücrelerinin başka ipliklerle karıştırtılması ile dokunan kumaş örneğinin, CO2 emme özelliği bulunuyor. "Biyo tekstil" kavramının gelecekte önem kazanacağı ön görülürken bu çalışmalar destekleyici bulup geliştirildiği takdirde hava kirliliğinin önlenmesi açısından yol kat edilmiş olacak.

"Akıllı kumaşların" gelecekte, tekstil endüstrisinde kullanılan koton ve polyester gibi kumaşların tahtına oturacağı ön görülüyor.

Sık kilo alıp veren bir dostum, çareyi iki ayrı giyim odası yaptırmakta bulduğunu söylemişti.

Proje gerçekleşirse tek gardıroba dönebileceği müjdesini buradan vermiş olalım.

Mutlu pazarlar.