Fransız Haute Couture markası Jean Paul Gaultier, "Le Musée'' (Müze) olarak adlandırdığı kapsül koleksiyonu ile gündeme oturmuş durumda.

Nisan ayında sosyal medya platformlarında tanıtıma giren ve Ağustos ayında satışa sunulan koleksiyonda, ünlü ressamların tablolarının pantolon, elbise, T-shirt, eşarp gibi ürünlere baskı olarak aktarılmış olması ile başlayan "kopyacılık'' suçlaması, Floransa Uffizi Müzesi ile markayı karşı karşıya getirdi.

Kapsül koleksiyonda, Floransa Uffici Müzesinin galerilerinde teşhir edilen erken İtalyan Rönesans'ının önde gelen ressamlarından Sandro Botticelli'nin "Venüs'ün Doğuşu'' (1485) tablosu da yer alıyor.

Kültür Bakanlığı, İtalyan kanunlarına göre her hangi bir sanat eserinin izin alınmadan kullanılmasının suç sayıldığını belirterek, yolladığı ikaz mektubuna cevap alamayınca kanuni yollara başvurup markaya dava açtı.

Gaultier, görsel tanıtım spotlarını sosyal medyadan kaldırarak olayı örtbas etme yöntemini denemiş olsa da, İtalya, 100 bin Euro'luk tazminat davası açarak moda dünyasındaki "kopyacılık sorununu'' en üst düzeyde gündeme getirmiş oldu.

Raphael'in "Üç Cazibe" ve Michel Ange'ın "Âdem'in Yaratılışı'' tablolarının da koleksiyondaki çeşitli ürünlerde baskı olarak kullanılmış olsa da, itiraz şimdilik "Aşk, güzellik ve bereket Tanrıçası" Venüs'ten geldi!

Sanat tarihinin en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilen Venüs'ün, dev bir istiridye kabuğunun üstünde çırılçıplak görüntüsünün şifon T-shirt ve elbiselere basılmış olarak satışa sunulması İtalyanları çılgına çevirdi.

İtalyan basınının en ciddi yayın organlarından biri olan İl Messagero'nun, "Venüs'ümüze dokunma'' başlığı ile olayı gündeme getirmesi de bir hayli ilginç.

İl Giornale gazetesi markayı, İtalyan sanatını "ucuzlaştırmakla" suçlarken Corriere della Sierra, La Republica gibi gazeteler de polemiği sütunlarına taşıdılar.

Marka yöneticileri tepkilere sessiz kalırken, elli yıllık başarılı kariyerini, 2022 yılında sunduğu muhteşem bir defile ile noktalayarak markasını devreden Jean Paul Gaultier, soruları cevapsız bırakmayı tercih etti.

İspanyol parfüm devi Puig tarafından satın alınan marka, başarı grafiğindeki düşüşüne devam ediyor. Gaultier'nin, markasından elini tamamen çekmediği bilinse de, eski ihtişamlı günlerin geride kalmış olduğu tartışılmaz bir gerçek.

1914 yılından beri, parfüm ve kozmetik sektöründe var olan Puig, Gaultier dışında Paco Rabanne, Nina Ricci, Carolina Herrera gibi markaları da satın alarak moda endüstrisine adım atmıştı.

Puig, Lwmh, Ppr, Prada, Chanel gibi lüks dünyasını elinde tutan dev tröstlerle aynı arenada savaş vermenin zorluklarını yaşıyor olmalı. Gaultier gibi bir markanın tekrar eski ihtişamına kavuşmasının tek yolu büyük bütçelerden geçiyor.

Bir aile şirketi olan Puig, Prada, Valentino, Comme des Garçons, Dries Van Noten gibi lüks sektörünün önemli markalarının parfüm üretim ve dağıtımını elinde tutuyor. Ayrıca, Zara, Massimo Dutti ve Mango gibi hızlı moda markaları ile Antonio Banderas ve Shakira parfüm koleksiyonları da müşteri portföyünde bulunuyor.

Mutlu hafta sonları.