Anya Taylor-Joy, Lupita Nyong'o ve Emma Stone
Oscar'a aday olan yıldızlar, gardıroplarını açıp "Acaba ne giysem" diye karar verecek konumdan çok uzak bir noktada, tasarımcıların ve lüks markaların rekabetinden doğan ve çeşitli oyunların döndüğü bir ortamda buluyorlar kendilerini. Starla markalar arasındaki pazarlıkları yöneten kişisel tasarımcıların görevi ise olaya geniş bir perspektifle yaklaşarak yeni trendlerden siyasi ve sanatsal gelişmelere kadar kılı kırk yararak en doğru sponsor seçimi ile sonuca ulaşmak.
Bu düzeydeki törenlerde fotoğrafçılara poz veren aktörlerin, "çok şık giyinmiş"in ötesinde, birtakım kodlar taşıyan mesajlar vermek için seçildiklerini unutmamak gerekiyor.
2024 yılı Oscar töreninde, kırmızı halıya hâkim olan markaları Louis Vuitton, Balenciaga ve Schiaparelli olarak sıralayabiliriz. Chanel, Dior gibi Haute Couture (Yüksek Terzilik) markalarından avangardist tasarımcıların başa gelmesi ile yeniden canlanmış olan prestijli markalara doğru bir yönelim olduğunu söylemek mümkün.
96. Oscar töreninin kadın yıldızlarının abartılı ve teatral volümlerden çok, minimalist tarzdaki düz hatlı tasarımlara yönelmiş olduğu görüyoruz.
Tören boyunca verilen davetlerde öne çıkan bir eğilim ise "Beyaz Konsept". Beyaz rengin sadece gelinlikle sınırlı kalmaması gerektiğini savunan Stella Mc Cartney, Prada, Valentino gibi markaların son koleksiyonlarından seçilmiş modern siluetlerin sayısı bir hayli kabarıktı.
Birkaç sezondan beri, ünlü markaların arşivlerinden çıkmış vintage elbiselere yönelme eğiliminin 2024 temsilcisi Arjantin asıllı Amerikalı aktris Anya Taylor Joy oldu.
Joy, Christian Dior'un 1949 yılında tasarladığı ve "Junon Dress" olarak adlandırdığı yaprak formlarından oluşan gümüş işleme elbise modelinin 2024 versiyonu ile ile geceye damga vuran yıldızlardan biri oldu.
Törenin en dikkat çeken yıldızı şüphesiz, Poor Things filmindeki performansı le en iyi kadın oyuncu dalında aldığı ödülle geceden ayrılan Emma Stone oldu. Yunanlı yönetmen Yorgos Lanthimos'la aralarında doğan profesyonel uyumla harikalar yaratan aktris, su yeşili renkteki Louis Vuitton imzalı tuvaletinin fermuarının azizliğine uğradı.
Tarihte ilk kez MÖ 5 yüzyılda trajedi yazarı Echyle tarafından dile getirilen ve zamanla güç ve iktidarın sembolü haline gelen "kırmızı halı", 7. sanatın vazgeçilmez geleneği olarak 1961 yılından beri hükmünü sürüyor.
Los Angeles'teki Santa Monica Civic Auditorum'da düzenlenen 33. Oscar töreninde, yılın en iyi erkek ve kadın oyuncuları seçilen Burt Lancaster ve Elisabeth Taylor, kırmızı halıda ağırlanan ilk sinema starları olma unvanını elde etmişlerdi.
1966 yılında renkli televizyon döneminin başlaması ile Oscar törenleri naklen yayına başlamış ve günümüze kadar gelmiştir.
Mutlu hafta sonları.
Alex Akimoğlu kimdir? Alex Akimoğlu, 1976 yılında Fransa'ya giderek Sorbonne Üniversitesi Fransızca ve Joffrin Byrs Akademisi moda tasarımcılığı bölümlerini bitirdi. Aynı zamanda École Supérieure de Journalisme'de (Gazetecllik Yüksek Okulu) öğrenim gördü. Pierre Cardin, Jean Louis Scherrer ve Japon markası Hanae Mori'de tasarımcı olarak Paris ve Tokyo'da kariyerini sürdürdü. London Kent University, İstanbul Ticaret Üniversitesi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi moda tasarım bölümlerinde akademisyen olarak görev aldı. Radikal gazetesinde başladığı moda yazarlığına (1997-2007), Referans gazetesinde “Moda Ekonomi” köşesinde (2009 - 2010), İstanbul Life m.o.d.a İstanbul köşesinde (2010 - 2019), ELLE Türkiye dergisinde ELLE Son Bakış köşesi ile devam etti. 2020 yılından beri T24'te yazıyor. |