Alex Akimoğlu

01 Şubat 2025

Paris’te yüksek voltajlı moda haftası

Moda dünyasının en prestijli etkinliği olan Haute Couture (Yüksek Terzilik), 2025 yaz sezonu defilelerinin sunulduğu moda haftası ile Paris’i ısıttı. İhtişamlı gösterilere dönüştürülen 2025 yaz sezonu koleksiyonlarında, genç nesil tasarımcıların yönettikleri markaların kimlik kodlarına sadık kalarak yarattıkları yeni estetik grameri Haute Couture’ün yeni yüzü kanımca

2019 yılından beri Schiaparelli’nin yaratıcı direktör koltuğuna oturan Amerikalı tasarımcı Daniel Roseberry’nin gerçekleştirdiği koleksiyon, hedefe ulaşmış gibi görünüyor.

Roseberry, 1920 ve 30’lu yıllara dönüş yaparak hayal ettiği koleksiyonunu, “Demode görünmekten korkmayan fütürist kadını düşledim” sözleri ile özetlemiş.

Haute Couture’ün var olma hedefi olan el işçiliği, artizanal sanat gibi nosyonları kullanma çerçevesinde, bir antikacının stokunda keşfettiği 2. Dünya Savaşı öncesinde üretilmiş kurdelelileri kullanarak gerçekleştirdiği elbiseler bir hayli ilginç.

Texaslı tasarımcının geçen beş yıllık zaman diliminde Haute Couture anlayışının sınırsız yaratıcılık kodlarına hâkim olduğu kesin.

İcari olarak adlandırdığı 60 siluette kullanılan volüm ve kup ustalığına eşlik eden güçlü atölye olgusu moda haftasına damgasını vurdu demek mümkün.

Sürrealizm akımının modadaki temsilcisi olarak tanınan Elsa Schiaparelli’nin markası uzun yıllar unutulmuş ancak 2012 yılında Diego della Valla (Tod’s) grubu tarafından satın alınarak tekrar lüks dünyasına kazandırılmıştı.

2025 yaz sezonu moda haftasının beklentisi yüksek olan bir diğer defilesi ise Alessandro Michele imzalı Valentino koleksiyonu oldu. Bir zamanlar dünya jet sosyetesinin gözde markası olan Valentino’ya Gucci’den transfer edilen Michele, ilk kez bu prestijli etkinliğin bir parçası olma heyecanını tasarımlarını yansıtmış doğal olarak. Ancak Valentino müşterisinin hayal kırıklığı yaşayabileceğini parantezini açarak görkemli ve orijinal bir koleksiyon olduğunu söylemek mümkün.

Palyaço kostümlerinin kodlarından esinlenerek tasarlanan defilede, yüksek terzilik dersi verildiğini de belirtmek mümkün.

Chanel, bir sonraki koleksiyonu imzalayacak olan Mathieu Blazy’yi beklerken, 2025 yaz defilesi için tasarım stüdyosuna açık kart vererek iki devir arası bir hoşluk mesajı verdi.

Coco Chanel’in yarattığı ve 110. defilesini kutlayan markanın stüdyo ekibi neşeli, hafif ve renkli bir koleksiyona imza atmışlar. Siyah ve beyaz renklerin giysilerde sadece kontür olarak kullanıldığı, güneşin doğuşu ve batışını temsil eden pastel ve sıcak renklerden oluşan (mimoza, pembe, mor, şampanya) 55 silüet başarılı bulundu.

Haute Couture’ün bir diğer prestijli markası olan, Maria Grazia Chiuri imzalı Dior defilesi ise, tasarımcının en başarılı koleksiyonlarından birisi olarak kabul edilebilir.

Hintli sanatçı Rithika Merchant’ın eserleriyle dekore edilen ihtişamlı podyuma yansıyan 62 siluet, büyük marka olmanın ne demek olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu.

Mutlu hafta sonları...

Alex Akimoğlu kimdir?

Alex Akimoğlu, 1976 yılında Fransa'ya giderek Sorbonne Üniversitesi Fransızca ve Joffrin Byrs Akademisi moda tasarımcılığı bölümlerini bitirdi. Aynı zamanda École Supérieure de Journalisme'de (Gazetecllik Yüksek Okulu) öğrenim gördü.

Pierre Cardin, Jean Louis Scherrer ve Japon markası Hanae Mori'de tasarımcı olarak Paris ve Tokyo'da kariyerini sürdürdü.

London Kent University, İstanbul Ticaret Üniversitesi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi moda tasarım bölümlerinde akademisyen olarak görev aldı.

Radikal gazetesinde başladığı moda yazarlığına (1997-2007), Referans gazetesinde “Moda Ekonomi” köşesinde (2009 - 2010), İstanbul Life m.o.d.a İstanbul köşesinde (2010 - 2019), ELLE Türkiye dergisinde ELLE Son Bakış köşesi ile devam etti.

2020 yılından beri T24'te yazıyor.