Alex Akimoğlu

09 Ağustos 2020

Mark Twain’in kadınlara miras bıraktığı çok özel hediye

Amerikan Edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Mark Twain, aynı zamanda yaşamı süresince yaratmış olduğu buluşlarla da tanınıyor. Patent almış olduğu fikirler arasında bugüne dek kullanılan ayarlı sutyen kopçası da bulunuyor

Tom Sawyer'in Maceraları, Huckleberry Finn'in Maceraları, Kral Arthur'un Sarayında gibi kitapları ile tanınan Mark Twain (1835-1910), roman yazarlığı dışında mizahçı, öğretmen, satirist (hicivci) ve mizahçı yönleri ile de biliniyor.

Fransız Elle dergisi ünlü yazara geniş yer verdiği son sayısında, Twain'in bir başka yönünü ele almış. Yaşamı boyunca birçok buluşa imza atan ünlü yazar, o dönemde erkekler tarafından pantolonları belde tutmak için kullanılan "bretelles askı"lardan kurtulmak amacı ile yeni bir sistem yaratır. Elastik bir bant ve kopçayı birleştirerek yarattığı bu sistem için patent sahibi olur.

Asıl adı Samuel Langhorne Clemens olan ancak Mark Twain takma adını kullanan yazarın bu buluşu önceleri erkekler tarafından gömlek, yelek ve pantolonlar için kullanılmış olsa da kadınlara tatbik edildiğinde "devrim" niteliği kazanarak, önce korselere daha sonra da modern sutyenlere uygulanarak günümüze kadar gelir.

Kadınların göğüslerini kapatma ve gizleme geleneği çok eskilere dayanıyor. Antik Yunan ve Roma'da kumaşla sarma yöntemini fresklerden biliyoruz.

Orta Çağ Avrupası'nda ise bu kez burjuvazinin göğüsleri çeşitli yöntemlerle destekleyerek kadınsılık dürtülerini ön plana çıkarma ve sergilemeyi seçtiklerini görüyoruz.

1550 yılında Fransa Kralı 2. Henri'nin eşi Cathrine de Medicis saraydaki tüm kadınlara çelik korse taktma mecburiyetini getiriyor. Kadın vücuduna şekil vererek estetik görünüm kazandıran korseler, eziyet niteliği taşımasına rağmen uzun yıllar burjuvazininim vazgeçilmez bir unsuru olarak kullanılıyor.

Günümüzde kullanılan sutyenlerin ilk şekli, 1889 yılında Paris'te düzenlenen uluslararası bir fuarda Herminie Cadolle tarafından sunuluyor. Cadolle'in "Bien Etre"( Rahat olmak) ismi ile lanse ettiği bu model aslında iki parçaya ayrılmış bir korse niteliği taşıyor.

ABD'li Mary Phelps'in 20. yüzyıl başlarında geliştirerek yarattığı sutyen modeli ise, çeşitli evrimler geçirerek günümüze kadar geliyor.

1950'li yıllarda ağır görünümlü hacimli modeller kullanılırken, 1960'lı yıllarda Feministlerin başlattığı "Eşitlik ve özgürlük" dalgası, dünyanın birçok yerinde kadınların sokağa dökülerek sutyenlerini çıkarıp yakma eylemleri ile sembolleşiyor.

Fransız Tasarımcı Chantal Thomass'ın moda arenasına girmesi ile yön değiştiren kadın iç çamaşırı olgusu, "gizleme" dürtüsünü ters çevirerek, provokatif ve seksi olma dürtüsüne dönüştü.

Dantel, tül gibi şeffaf kumaşlardan tasarlanan modeller daha sonraları "dış giyim" olarak da kullanılmaya başlandı.

1994 yılında, Jean Paul Gaultier'nin Madonna için tasarladığı konik formlu muhteşem korse büst modeli dünya basını tarafından bir devrim olarak nitelendirilmişti.

Gaultier ve Madonna, 4 bin 500 yıldır süregelen kadının göğüslerini gizleme psikolojisini tam tersine çevirerek bir övünç unsuru olduğu tezini en provokatif şekilde sahnelemiş oldular.

Mark Twin'in 1871 yılında patent aldığı "ayarlı kopça" ise, sutyen olgusunun geçirdiği evrimde sabit kalan tek unsur olarak kullanılmaya devam ediliyor.


Mark Twain