Moda dünyası, pandemi öncesine dönerek kaldığı yerden tam gaz yoluna devam ediyor. 2023 ilkbahar-yaz sezonu kadın koleksiyonları sunumları için, dört moda merkezinde arka arkaya moda haftaları gerçekleştirildi.

Moda endüstrisinde hayati bir değere sahip olan New York, defileler zincirinin ilk halkası olarak öncü konumunu korudu.

Michael Kors, Carolina Herrera, Tomy Hilfieger gibi kıdemli markalar kadar, genç Amerikalı tasarımcıların da boy gösterdiği NY podyumları, 100 kadar markayı ağırladı.

Tamamen metalik renkler ve işlemeli parlak kumaşlar kullanarak gösterişli bir koleksiyon hazırlayan Tom Ford, haftaya damgasını vurmuş oldu.

Zincirin ikinci halkası olan Londra, etkinliğin Kraliçe II. Elizabeth'in cenaze merasimine denk gelmesi nedeni ile tarihinin en sönük moda haftasını yaşamış oldu.

Şehirdeki tüm davet ve açılışların iptal edilmesine paralel olarak başta Burberry olmak üzere birçok İngiliz tasarımcı yas tutmayı yeğleyerek sunum gerçekleştirmeyi erteledi.

Milano ise, Londra'nın aksine son zamanların en görkemli moda haftasını gerçekleştirdi. Ülkenin ünlü markaları, yılların vermiş olduğu tecrübe ile "İtalyan estetik algısını" küresel trendlere pusula olacak seviyeye getirdiler.

İtalyan tasarımcılar, Fransızların "savoir faire" (bilgi birikimi) olarak nitelendirdikleri olguya ekledikleri pragmatizm ve minimalizm gibi önemli akımları entegre edebilme kabiliyetleri ile tanınıyorlar.

İtalya, bir zamanlar Fransa ve İngiltere'nin üretici ülkesi konumunda iken, sergilediği performansla dünyaya yön veren, lüks markaları olan prestijli bir ülkeye dönüştü.

Ünlenmeye başladığı 1990 yılından beri merceğime odaklanmış olan favori markam Prada, yukarıda anlatmaya çalıştığım İtalyan başarısının en güzel örneklerinden biri kanımca.

Muccia Prada'nın maestroluğunda 1950'li yılların kodlarından yola çıkarak yaratılan marka kimliğinin moda dünyasında yarattığı etki, geçtiğimiz yüzyılın en önemli moda olaylarından biri kanımca.

Muccia Prada, ünlü tasarımcı Raf Simons'la iş birliğine devam ederek hazırladığı 2023 ilkbahar-yaz sezonu koleksiyonunda, yarattığı marka kimliğine sadık ancak yepyeni bir vizyonla tasarlanmış bir defile sundu.

Minimalizm ve bazik temaları çerçevesinde tasarlanan giysilerdeki sadeliğin altında yatan üretim kalitesi ve detaylardaki nüans dengesi ilgi çekici.

Alessandro Michele imzalı Gucci defilesi, ilginç kurgusu ile basına göz kırpan bir diğer defile oldu. "Gucci Twinburg" olarak adlandırılan 2023 yaz sezonu defilesinde, podyuma çıkan birebir aynı giydirilmiş erkek ve kadın ikiz mankenler optik yanılgı kurgusu ile takdim edildi.

Michele, koleksiyon hazırlama aşamasındaki yaratıcılığı kadar, defile sunumlarında sahneye koyduğu ilginç performansı ile ilgi çekiyor.

Milano moda haftasının bir diğer sürprizi ise Dolce & Gabanna ikilisinden geldi.

Defilenin küratörlüğünü Kim Kardashian'a teslim ederek medyatik bir hamleye imza atan markanın, 2023 yaz sezonu kurgusunda, "İtalyan estetik algısı ile giydirilmiş seksi Amerikalı kadın" imajının çizilmek istendiğini gözlemledim.

Kendine has optimist çizgisi ile moda dünyasında özel bir yeri olan Moschino markasının yaratıcı direktörü Jeremy Scott, "Aşk" temalı bir koleksiyon sundu.

"Pool Party" (Havuz Partisi) olarak adlandırılan koleksiyonda, pembe flamingo, kuğu, tavşan gibi hayvan figürlerinin ön planda olduğu, renkli, neşeli ve mizahi detayları ön plana çıkarılmış olan bir defile gerçekleştirdi.

"Afro –Amerikan edebiyat türünün tanınmasında önemli bir rol oyanmış olan yazar Toni Morrison'un dile getirdiği gibi; "Devamlı krizlere, negatif olaylara takılıp kalmamalı, aşk, sevgi ve sihir tüm zorlukları aşar".

Mutlu hafta sonları dilerim.