Hayat kısa, yaz daha da kısa! O halde, daha vakit varken gelin bu yaz matematiği kutsayalım!
Ya da edebiyatı, felsefeyi, tiyatroyu, mitolojiyi...
Ya da ekolojiyi mesela!
İyisi mi ben seçeneklerin bazılarının neler olduğunu dökeyim ortaya...
Bu yaz hayatı neyle, nasıl ve nerede kutsayacağınıza siz karar verin!
Bir: En eski hikayeye Adatepe’de kulak ver
Taşmektep, Çanakkale’nin Küçükkuyu ilçesine bağlı Adatepe köyünde öğrencisizlik yüzünden kapanan bir ilkokul binasında, Kamil Fırat, Zerrin İren Boynudelik ve Erhan Şengel adlı üç arkadaşın soluğuyla yeniden can bulmuş tatlı bir cazibe merkezi. Okul binasını Çanakkale Valiliği’nden kiralayan bu 3 arkadaş mütevazı bir restorasyonun akabinde mekânı Taşmektep adıyla 18 yaş üstü herkese açık bir yaz okulu haline getirdiler. 1997’den bu yana da her yıl Temmuz-Eylül döneminde çoğunlukla üç günlük programlı seminerler, atölyeler düzenliyorlar. Kuzey Ege’deki tatillerini verimli hale getirmek isteyen katılımcılar bu mektepte kendilerini zevkli tartışmaların içinde buluyor, hayatlarına yeni bir pencere açmayı deniyorlar. Bu yıl Taşmektep’te ritim atölyesinden heterodoksi İslam akımları seminerine, film gecelerinden ekmek atölyesine az sayıda ama ilgi çekici etkinlikler var. 2014 programına Taşmektep’in web sitesinden ulaşabilirsiniz. Ama benim favorim 2-3 Ağustos tarihleri arasında Prof. Dr. Gönül Tekin’in vereceği “Sümer’de Başlayan Bir Aşk Hikayesi: Temmuz ve İştar” adlı seminer. İki günlük bu seminerde Gönül Hoca’nın bana hayatın ve aşkın sırrını vermesini elbette beklemiyorum. Ama Taşmektep’te bu yaz Sümer’den Roma’ya, Tevrat’tan Kuran’a, Shakespeare metinlerinden Leyla ile Mecnun’a dünyanın tüm hikayelerinin nasıl olup da tek ve büyük bir hikayeden doğup çeşitlendiğini dinlemek bile tek başına olağanüstü keyifli olacaktır. Hem de 1984-1994 arasında Harvard Üniversitesi’nde çalışmış bir Türkolog olan Prof. Dr. Gönül Tekin’den. Hem de Kaz Dağları’nın kucağında. Kesinlikle kaçmaz!
İki: Yeni Efes’te oyunun tadını çıkar
Barındırdığı Matematik Köyü, Felsefe Kampı ve Tiyatro Medresesi ile İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı Şirince köyü bence artık “Yeni Efes” olarak anılmayı hak eden bir “irfan vadisi.” (Bir de şarap yapmayı becerdiler mi bu iş tamamdır!) Tiyatro Medresesi, Şirince’deki bu güzelim vadide iki yıl evvel performans sanatları araştırma merkezi olarak açıldı. Bugün 50 kişilik bir amfi tiyatrosu ile 200 metrekarelik bir kapalı prova ve gösteri salonu var. En önemlisi buranın muazzam bir ruhu, gönül verenlerin müthiş bir iştahı var. E, malum bizim memlekette böyle güzel şeyler cezasız kalmaz. Tiyatro Medresesi de “devlet baba”dan (!) payına düşeni aldı geçenlerde. Devlet bu şirin mekânın “imar kirliliği” (!) yarattığına hükmetmiş ve kesmiş faturayı bu genç “Efeslilere”. Tiyatro Medresesi’nde 14 Haziran – 13 Eylül 2014 tarihleri arasında kimisi birer, kimisi ikişer haftalık tiyatro kampları düzenleniyor. Kampların sanat yönetmenliğini Seyyar Sahne yönetmeni Dr. Celal Mordeniz yürütüyor. “Gençler Shakespeare Oynuyor” başlıklı programı 14 Haziranda başladığı için kaçırdınız. Ama Şirince’de oyunculuğa gönül veren herkesin arzu ve ihtiyacına göre bir yaz kampı var. Benim bu yazki favorim 23-26 Ağustos’ta düzenlenecek olan “Ahmet Ergenç’le Oğuz Atay ve Oyun Meselesi” isimli atölye çalışması. Atölyede özellikle “Tehlikeli Oyunlar” ve “Oyunlarla Yaşayanlar” kitapları üzerinden bir okuma yapılacağı söyleniyor. Yani Oğuz Atay karakterlerini Homo Faber (yapan, eden insan) olmaktan çıkarıp birer Homo Ludens’e (oyun oynayan insan) çeviren meziyetler incelenecekmiş. Öyleyse bu yaz Şirince’de hayatın sırrı (!) verilecek, demektir.
Mükemmel, değil mi Albayım?
Üç: Marmariç’te hayata yeni pencere aç
Son yıllarda adından giderek daha çok söz ettiren bir terim permakültür. Peki ne anlatıyor? Yaşamak için ihtiyaç duyduğumuz gıdaların üretiminden, barındığımız mekânların tasarım ve inşasına, bu mekânlarda kullandığımız enerjinin tasarrufuna ekolojik ve ekonomik perspektiften bakan ilkeler bütününü anlatıyor. Bu yaz bu alanda yetkinleşebileceğiniz, hatta bu ilkelerle örülmüş sistemler tasarlamayı öğreneceğiniz iki haftalık bir sertifika programı var. İzmir’in Bayındır ilçesinin Dernekli köyüne bağlı Marmariç’te 28 Haziran -10 Temmuz 2014 tarihleri arasında düzenlenen kursun hocası, permakültür disiplininin kurucularından Bill Morrison’un öğrencisi Fatih Bakır. Aynı zamanda Türkiye Permakültür Araştırma Enstitüsü eğitmeni de olan Bakır’ın vereceği 72 saatlik kursun sonunda gruplar halinde bir tasarım hazırlıyor ve bu çalışmalarınızı diğer katılımcılara ve eğitmene sunuyorsunuz. Nihayetinde de uluslararası geçerliliği olan “Permakültür Tasarım Sertifikası” alıyorsunuz. Yani Marmariç’e gidecekler hayata yeni bir pencereden bakmayı ve permakültür alanının ustası olmayı öğreniyorlar.
Dört: Tenedos’ta İlyada şafağına katıl
Bozcaada’da gazeteci Haluk Şahin’in kişisel çabalarıyla 2002’de başlayan Ozanın Günü etkinliği geçen zaman içinde adanın geleneksel günlerinden biri haline geldi. İki gün süren etkinlik kapsamında her yıl farklı bir ozan şiirlerini okumak üzere davet ediliyor. Katılımcılar hem davetli ozanın şiirlerini kendi sesinden dinleme fırsatı yakalıyorlar hem de Homeros’un büyük destanı İlyada’nın dünya dillerinde okunmasına tanık oluyorlar. İlyada okuması adanın karşısında bulunan Troya’nın üzerinden doğan sabah güneşiyle yapılıyor. Şafak dinginliğinde bir araya gelen topluluk, destanı bir önceki sene kaldıkları yerden okumayı sürdürüyor. Okumalar şimdiye kadar 9 ayrı dilde gerçekleştirilmiş. Bu yılki etkinlikte tema, adaya dönüş, daha doğru bir deyişle Odysseus'un İthaca'ya Dmetri Kakmi'nin Tenedos'a dönüşü... Bütün “dönmek” isteyeceklere şimdiden duyurulur. Bu yılki konuk şair Nazmi Ağıl. Bozcaada’da “Ozanın Günü” etkinliğinin 2-3 Ağustos 2014 tarihlerinde düzenleneceği söyleniyor. Ama kesin tarihi Haziran sonuna doğru Eylem Aktepe’nin Bozcaada Rehberi isimli sitesinden öğrenebilirsiniz.
Beş: Şirince’de matematiğe bir şans ver
1995’de yurda dönen Ali Nesin adeta tanrının bu ülkenin vicdan cenahına ve genç insanlarına tatlı bir armağanı. Eğitim verdiği üniversitede öğrencilerin yetersizliğini görerek, onları önce akşamları evinde, sonra hafta sonları Nesin Vakfı’nda ağırlayan, bu da yeterli olmayınca 10 yıl boyunca Türkiye’nin çeşitli yörelerinde her yaz 6-7 haftalık yaz okulları düzenleyen bir matematikçi , harika bir insan o. Kayzer Dağı’nın yanı başında Sevan Nişanyan ile birlikte kurdukları Nesin Matematik Köyü’ne (NMK) Türkiye’nin dört bir yanından bu yıl da 2 bin civarında öğrenci gelecek. Bir kısmı burslu olan bu lise ve üniversite öğrencileri ders görecek, yiyecek, içecek, konaklayacak. NMK öğrencilerin köye olan maliyeti ile köyün onlardan alabildikleri rakam arasındaki farkı desteklerimizle kapatma yoluna gidiyor. Devletten destek yerine köstek gördükleri için de, mümkün en çok öğrenciye burs vermede sadece bizlerin bağışlarına güveniyorlar.
Yani, bu ülkenin bilim serüvenine bir katkımız olması için Riemann Zeta Hipotezi’ni çözmemiz ya da bir matematik teoremi geliştirmemiz gerekmiyor. Yarın öbür gün bunu yapabilecek olan çocukların, gençlerin eğitimine küçük bir katkıda da bulunabiliriz. Bizzat köye giderek ya da banka hesabınız yoluyla gerçekleştirebileceğiniz 64 TL’lik bir bağış bile bir öğrenciye şatafattan ve gösterişten uzak bu bilgi yuvasında bir günlük matematik ziyafeti yaşatmak için yeterli. Böylece bu ülkenin geleceğine dair umutlara en azından Şirince’de 1 günlüğüne hayat vermiş olacaksınız!
Bağışlarınız için hesap numaraları şöyle:
Nesin Vakfı:
İş Bankası Parmakkapı Şubesi
Şube Kodu: 1042
Hesap Numarası: 0687054
IBAN: TR170006400000110420687054
Kredi kartıyla doğrudan bağış için ise:
https://secure.nesinvakfi.org/nesinvakfi/bagis.php
Twitter: @akdoganozkan