Ahmet Utlu

21 Şubat 2013

Kaç kadehe kadar serbest?

“Bir kaç kadeh içelim. Ama yasal sınırı geçmeyelim ki eve giderken güvende olalım”

“Bir kaç kadeh içelim.

Ama yasal sınırı geçmeyelim ki

eve giderken güvende olalım”

Yasal alkol sınırına ne zaman ulaşacağınızı, hangi yudumdan önce sınırı zorlamaya başladığınızı hiç bilemeyeceksiniz. Ta ki, polisin nefes ölçer aygıtına üfleyinceye kadar. Veya daha önceki üfleme deneyiminizle karşılaştıracaksınız ki, bu da hiç güvenilir bir formül değil.

Alkolün insan davranışları üzerindeki etkisi, alkolün cinsi, yaş, cinsiyet ve kilo gibi etkenlerle değişiyor. Ayrıca o sırada yenen yemeğin cinsi, bedendeki anlık veya var olan sağlık sorunları, ruhsal dengeler, ortamdaki oksijen miktarı ve kalitesi gibi çok sayıda etken daha var.

Yasal yaptırımları değil de, “güvenli sürücülük” sorumluluğunu öne çıkardığımızı varsayalım. Bu durumda belirlenmiş yasal seviyeler de anlamsızlaşıyor. 0.50 promil olan yasal sınır, “Bu seviyeye kadar içki içerseniz güvenle araç kullanmaya devam edersiniz” demek değil.

Kızılhaç’ın da kurucuları arasında olduğu küresel yol güvenliği kuruluşu (GRSP-Global Road Safety Partnership) raporlarında alkol için şunu söylüyor:

“Alkolün beyin üzerindeki ani etkileri tüketim miktarına bağlı olarak ya baskılayıcı ya da uyarıcı özellik gösterir. Fizyolojik olarak da solunumu yavaşlatır. Her iki durumda da alkol, daha zayıf muhakeme yeteneği, daha uzun tepki süresi, daha düşük dikkat ve daha bulanık görüşe neden olarak çarpışma ihtimalini arttıracak etkiler doğurur.”

Son günlerde çeşitli Türkçe kaynaklarda “hangi içki ne kadar promile ulaştırır” gibi başlıklarla verilen bilgiler bulmak mümkün. Emin olunmalıdır ki, bu tür bilgiler asla “kesin” değildir. Ancak, referans ihtiyacından ya da konuşmaktan hoşlandıkları için olmalı, okuyucular bu tür bilgilere ilgi gösteriyorlar.

 

Ne kadar içince, ne oluyor?

 

Bu yazıda ben de bu tür bir liste vereceğim. Amerikan Yol Güvenliği Kurumu (NHTSA) kaynaklarından yola çıkarak oluşturduğum listeyi, temel alınan içkilerin içerdiği alkol oranlarını esas alarak, biraz da yerelleştirdim. Aşağıdaki listeye asla güvenmeyin ve sakın ola bu listeye göre içip de direksiyona geçmeyin. Bu listede önemli olan, kadeh sayısının riski nasıl katlayarak artırdığını görebilmektir.

40 yaşında sağlıklı bir erkek için:

1 duble konyak, 1 duble votka veya iki kadeh şarap 0.50 promile ulaştırır.

1 büyük bardak bira ya da 2 duble rakı da 0.50 promile getirir ve bu sürücünün kaza yapma riski 2 katına çıkar.

İki büyük biradan sonra aynı sürücü üçüncü ve dördüncü biraları da içerse risk süratle artmaya başlar ve kaza riski tam 10 katına çıkar.

Şarap’ta da durum aynıdır ve kaza riski 4. kadehten sonra içmemiş sürücülere göre 10 kat artmış olur.

İki duble konyak 1 promile ulaştırır. Üçüncü duble ise kaza riskini 25 kat arttırır. 

 

40 kat artan risk

 

Uluslararası kuruluşlar, ölümcül sonuçlara neden olan trafik kazalarındaki alkol etkisini bilimsel yöntemlerle istatistik altında toplamakta zorlanıyorlar.  Ancak bazı veriler tartışmasız olarak kabul ediliyor. Bilinen şu ki, alkollü sürücüler, kanlarında alkol olmayan sürücülere oranla çok daha büyük çarpışma risklerine sahip. Motosiklet sürücüleri için 2007’de Avustralya trafik kurumunun yaptığı bir araştırmada çıkan sonuç şöyle: “Kanında 0.50 promil alkol bulunan motosiklet sürücüsünün, kanında “0” alkol bulunan motosiklet sürücüsüne göre kaza yapma olasılığı 40 kat daha fazla.”

Dünya Sağlık Örgütü’nün 2001’de yayınladığı bir rapora göre de, kanında 0.50 promil alkol olan deneyimsiz genç sürücülerin kaza yapma olasılığı daha deneyimli sürücülere göre 2.5 kat fazla.

Amerika’da her yıl meydana gelen alkol bağlantılı trafik kazalarında yarım milyon insan yaralanıyor ve 17 bin insan hayatını kaybediyor. Genç sürücülerin karıştığı kazaların yüzde 40’ı ise tamamen alkol bağlantılı. İsveç, Hollanda ve İngiltere’de aşırı alkollü şekilde ölümcül derecede yaralanan sürücülerin oranı yüzde 20 civarında. Bu ülkelerden İsveç’in yasal alkol sınırı bizimkinin altında. İngiltere’de ise bizimkinin üzerinde.

Yine Dünya Sağlık örgütü verilerine göre, riskli alkol kullanımının büyük bölümü düşük ya da orta gelirli ülkelerde görülüyor. Türkiye’deki alkol bağlantılı trafik kazalarının sayım rakamları çok güvenilir değil. Yüzde 10 civarında olduğu tahmin ediliyor. Resmi istatistikler son yıllarda kazalardaki ölüm raporlarını yıllık yaklaşık 4.000 olarak veriyor ki, doğru değil. Çünkü sadece kaza yerindeki ölüler sayılıyor. Hastanede ya da yolda ölenler, bu istatistiklere alınmıyor. Türkiye’de trafik kazalarında yılda yaklaşık 10 bin kişinin öldüğü Sayıştay raporlarında bile var. Bu durumda alkol bağlantılı trafik kazalarının sayısına güvenmek de mümkün değil.

Ak Parti Hükümeti’nin ve büyük çoğunluğun ülkede alkol kullanımı konusunda mutlu olmadığını hepimiz biliyoruz. THY dışında bu görüşü saklamaya, üzerini örtmeye çalışan da olmadı şimdiye kadar.

Ancak yeni yasa düzenlemesinde alkollü sürücünün çok ağır cezalarla karşılaşma olasılığı, ülkedeki genel “alkol kullanımı” hassasiyetinin tamamen dışında kalmalıdır.

Alkollü sürüş, insan hayatlarını dolaysız olarak ilgilendirir ve herkes için ölümcül derecede tehlikedir. Alkollü şekilde direksiyonda olmak, bilerek riske girmek, başkalarının hayatını riske atmaktır.