Galatasaray ile Real Madrid arasında oynanan Şampiyonlar Ligi maçı her açıdan ders niteliğinde bir mücadeleye sahne oldu. Galatasaray kulübünün son yıllardaki belki de en kötü Real Madrid karşısında bile yetersiz kaldığı bir karşılaşmayı izledik. Ve burada başta teknik direktör Fatih Terim olmak üzere verilen kararların ne kadar yetersiz olduğu adeta gözlerimizin içine sokulmuş oldu. Galatasaray böylesi bir futbol oynamak için mi bu kadar para harcadı sorusunu sormamız gerekiyor. Takımın hocasının oynanan her karşılaşmada şapkadan tavşan çıkartmaya yönelik hamlelerinin artık hiçbir anlam ifade etmediğini ve bu anlayış ile ülke takımlarının Avrupa kupalarında puan toplamalarının hayal olduğu da bu gece bir kez daha ortaya çıkmış oldu.
Futbol oynamaya uygun bir zemin ve hava şartlarının yanı sıra tribünleri dolduran binlerce taraftarı da eklediğimizde her şey gayet uygun iken ne yazık ki sahada ne yaptığı belli olmayan başta Seri, Belhanda, Nzonzi, Mariano gibi futbolcular bulunurken galip gelmek mümkün olamazdı. Fakat asıl problemin sahada oynayan futbolculardan daha fazla saha kenarında olduğu gerçeğini de belirtmek durumundayız. Galatasaray taraftarının ne yaparsa yapsın eleştirmediği Fatih Terim’in oyun anlayışının yanı sıra yaptığı değişiklikler ile takımın daha iyisini yapmayı sağlayamadığı da artık gizlenemiyor. Tek sorun hala bu durumu zikredebilecek spor yazarı, yorumcunun bulunmuyor oluşu. Benzer durum taraftarların yaklaşımı açısından da geçerli. Ancak önümüzdeki süreçte Galatasaray kulübünün ligde yaşayabileceği sorunlar sonrasında eleştirilerin dozajı da artacaktır.
Sahanın içerisinde büyük bir hayal kırıklığı yaratan Belhanda’nın taraftarlar tarafından yuhalanması sonrasında tribünlere yönelik ifadeleri gözlerden kaçmadı. Taraftarlar benzer şekilde Seri’yi de yuhaladılar bu durum teknik direktörün takımın oyuncularına sahip çıkması ve motive etmesi uyarıları ile uyuşmadığı gibi bundan sonraki karşılaşmalar açısından da bir anlamda gelen tehlikeyi haber veriyor.
Galatasaray kulübü Şampiyonlar Ligi’ni düşünerek büyük bir harcama yaparak transfer sezonunu kapattı. Oysa sahada oynanan futbola baktığımızda bu kadar para harcamaya gerçekten gerek var mıydı? Diye sormadan edemiyorsunuz. Elinizdeki kadro ile süper ligde zaten şampiyonluğa oynamanız son derece normal buna karşın ne kadar para harcarsanız harcayın bu bakış açısını değiştiremediğiniz ve böylesine büyük defans hataları ile oynamayı sürdürdüğünüz sürece yapabileceğiniz bir şey yok!
Zaman zaman saman alevi gibi yanıp sönen buna karşın son hareketlerde becerikli olamayan bir takım var elimizde. Buna karşın yaptığınız bir kişisel hatayı değerlendirmeyi başaran bir takım var karşınızda. Böylesi mücadelelerde elinize geçirdiğiniz pozisyonları harcama lüksünüz yoktur ve ne yazık ki Galatasaray’ın dışında Avrupa kupalarında mücadele etmekte olan bütün takımlarımız benzer sıkıntıyı yaşamayı sürdürmekteler.
Bir zamanlar rakiplerine ‘siz hala annenizin liginde mi oynuyorsunuz’ diye takılanların son iki yıldır oynamış oldukları grup karşılaşmalarında ortaya koydukları futbol ile bulundukları yer ile ne kadar örtüştükleri, sonuçlara fazlasıyla yansıyor. Kendimizi kandırmayı bırakalım, böylesi bir futbol anlayışı çok gerilerde kaldı ve teknik direktörümüz hala şapkadan tavşan çıkartabilecek diye düşünen taraftarlar ve yorumcular var. Oysa gerçekte olup bitenler çok ama çok farklı gerçekleşiyor ve kendimizi aldatarak var kalmaya çalışıyoruz.