Süper Lig'in yeni şampiyonu, on üç maçında toplamda 37 bin 596 kişinin maçlarını izlediği Başakşehir Futbol Kulübü oldu. Seyirci sayısını ve 2014 tarihinde kurulmuş olan bir takımın Süper Lig şampiyonluğu dünya futbol tarihi açısından da son derece ilginç bir gelişmedir. Ülkemizin futbol tarihi açısından bu sezon yaşananlar herhalde uzun bir süre unutulmayacaktır! Daha ayrıntılı analizleri önümüzdeki günlerde yaparız ancak bu geceye ilişkin söylenecek ilginç hususlardan birisi de daha yapılalı altı yıl olmuş bir stadyumun hem şampiyonluğu hem de kümede kalmayı yakından ilgilendiren bir karşılaşma esnasında iki kez elektriklerinin kesilmesidir. Başakşehir Futbol Kulübü İstanbul’un üç büyüklerinin birer birer devre dışı kaldığı şampiyonluk yarışında, şampiyonluğa oynuyormuş gibi yapan Trabzonspor’un kendi sahasında 4-3 kaybetmesi ile maç tamamlanmadan şampiyon olmuş oldu.

Bu gecenin kazananı Başakşehir olurken en büyük kaybedeni ise 36 yıllık şampiyonluk hasretini bir sonraki yıla devretmek zorunda kalan Trabzonspor oldu. Bordo mavili takım böylesi bir şampiyonluk yarışı içerisinde dahi şampiyon olamıyorsa gerçekten şapkayı önüne alıp düşünmelidir. Kaçan bu şampiyonluğun gerçek sorumlusu olarak ilk yarının sonunda göreve getirilen teknik direktör Hüseyin Çimşir değil kulübün başkanı Ahmet Ağaoğlu’dur. Trabzonlu futbolseverler bir suçlu arayacaklarsa Ünal Karaman’ın gönderilmesine bakmaları gerekiyor. Trabzonspor kulübünün 1996 ve 2011 sezonlarında yaşanan travmayı hâlâ atlatamadığı görülüyor. Son beş hafta içerisinde öne geçtiği maçları bile galip tamamlamayı başaramayan bir şampiyon adayının ipi göğüsleyebilmesi mümkün değildi ve başaramadılar.

Türkiye’de futbolun bu gece itibariyle gelmiş olduğu noktada altıncı kez farklı bir takımın şampiyonluğa ulaşmış olduğu gerçeğinin altını çizmeliyiz. Fakat bu kez şampiyon olan takımın seyirci potansiyeli olarak son derece kısıtlı bir takım olduğu gerçeğini de es geçmemeliyiz. Başakşehir Futbol Kulübü son üç yıl içerisinde şampiyonluk yarışı içerisinde yer almasına rağmen son haftalarda yarışı kaybetmişti. Bu yıl ise rakibinin Trabzonspor olması kendilerine büyük bir avantaj sağladı ve teknik direktör olarak Okan Buruk’un da farklı bir oyun anlayışı olduğunu da eklemeliyiz.

İlerleyen günlerde gerek şampiyonluğu gerekse de kümede kalma mücadelesi üzerinde tekrar duracağız. Fakat başta hakem hataları ve federasyonun tutumu olmak üzere bu ülkede artık futbolun en az futbol olduğu gerçeği bu gece itibariyle bir kez daha tescillenmiştir. Siyasetin nerede durduğunu görmek istiyorsanız Başakşehir protokol tribünlerine bakmanız yeterli olacaktır. Bu gecenin kaybedeni Trabzonspor Kulübü siyasetin içine çekilerek iki kez mağlup olmuştur. İlk mağlubiyet Ünal hocanın gönderilmesi sırasında yaşanan gelişmelerde kendisini göstermiştir. İkincisi ise böylesine uygun bir ortamda üstelik önde götürülen yarışı tamamlayamayarak gerçekleşmiş olup kulüp bir kez daha hayal kırıklığına uğratılmıştır.