Sosyal medyada kendini doktor olarak tanıtan Mustafa Yücel isimli kişi tarafından tehdit edilen ve Yücel tarafından kapısına dana dili bırakılan Prof. Esin Davutoğlu Şenol, aldığı ölüm tehditlerini anlatırken kapısına dana dili bırakıldığı gün cinayet girişiminden saat farkıyla kurtulduğunu söyledi.
Enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol'un ofisinin önüne 2 adet dana dili bırakıldı. Daha önce birçok kez aşı karşıtları tarafından tehdit aldığını ifade eden Şenol olaydan sonra koruma talebinde bulundu.
"Emniyet tehdidin çok ciddi olduğunu söyledi"
29 Temmuz günü üniversitedeki işinin çok yoğun olması nedeniyle geç saatte çıktığını anlatan Şenol, o gün yaşadıklarını “Evrak almak için ofise uğradığımda otopark görevlileri Avcı isimli bir hastamın beni ziyaret ettiğini söyledi. 3. kata çıkarken sekreter arkadaş bulunduğum kata iki tane dana dili bırakıldığını söyledi. Orada işimi hallederken aşağıdaki kafeden iki limonata ısmarlandığını öğrendim. Ben eve geldiğim anca emniyeti aradım. Bunun çok ciddi olduğunu ve hemen ihbarda bulunmamı söylediler” ifadeleri ile anlattı.
Karakola giderek şikayette bulunduktan sonra ifadelerin alındığını, kamera görüntülerinin incelendiğini ve bu kişinin Mustafa Yücel isimli kişi olduğunun tespit edildiğini belirten Şenol, “Ben son günlerde iki kadın saldırgan ile uğraşıyordum bu kişi kadrajımdan kaçmış. Benim hukuk işlerini yürüten avukat arkadaşım bu ikisine verdiği için dikkatini bu ikisi hakkında dosyalar hazırlıyor. Suç duyurusu yapıyor. Ama ikimiz de Mustafa Yücel isimli kişiyi gözden kaçırmışız. Emniyet önüme koyup paylaşımları bu deyince öğrendim yaptığı ölüm planı ve paylaşımları. Bütün bunları bir yayın şeklinde yapıyor. Bu kişinin kimlerle etkileşime girdiğine bakıyoruz bunu da takip ediyoruz. Hala paylaşım yapıyor gözaltına alınmadı hala ama emniyet işini yapıyor yakın zamanda yakalanacak diye düşünüyorum” dedi.
"Mustafa Yücel, kanser hastalarına verdiği ilaçlarla hastaların ölümüne neden oluyor"
Mustafa Yücel’in cinayete tam teşebbüs ettiğini ve çok tehlikeli olduğunu ifade eden Şenol, “Sosyal medyayı aktif kullnanan kişiler bu kişinin diploması olmadığını ortaya çıkardı ve bakanlığa şikayette bulundu. Bu adam kendine mürid toplarken Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı seyrediyor. Ve bu adam hala yayınlara çıkabiliyor. Kanser hastalarına verdiği ilaçlarla hastaların ölümüne neden oluyor. Burada güvenliğin olmadığı bir durum var” diye konuştu.
Yargının ve bakanlığın harekete geçmeyerek kendisine yönelik tehditlere sessiz kaldığını ifade eden Şenol, “Hem yargı yetişmeyerek hem bakanlık bir şey yapmayarak beni dövdürüyorlar. ben onları bağışlamayacağım. Ama elbette bunun da altından kalkacağız” dedi.
"Tehditlere takipsizlik verildi"
Pandeminin ilk günlerinden beri Koronavirüs vakalarının geç açıklanmasından dolayı muhalefet ettiğini anlatan Şenol, sürekli farklı kanal ve yayınlarda hedef gösterildiğini ve tehdit edildiğini söyledi. Şenol şöyle dedi:
“Bu gruplar tek tek hesap sormaya çalışırken hukuk yoluyla birden büyük uyanış derneği çıktı karşıma ve “bu kadının ağzını kapatın yoksa biz kapatacağız” denildi. Bütün bunlar açık kaynaklardan yapıldı. Bunlarla ilgili suç duyurusu yaptık ama yeterli delil oluşturulamadı veya hesap bulunamadı denilerek takipsizlik verildi.
Eğer bu salgın döneminde ölüm kalım bu kadar ucuz olduysa tabi ki muhalefetim. Bu muhalefeti kamu sağlığını önceleyen ve ölümde eşitliği savunan bir hekim olarak hep sürdüreceğim”
Peki aşı karşıtlığı nasıl ölüm tehdidine dönüştü?
"Aşı olun" çağrılarını her defasında yineleyen Prof. Esin Şenol'ü kimler neden tehdit ediyor?
Tehdit edenler kim ve neyi savunuyorlar?
Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, yaşadıklarını Candan Yıldız'a anlattı.