Haberler

Neptün Soyer, Atatürk ve Latife Hanım'ın nikahının kıyıldığı odadan seslendi: İstanbul Sözleşmesi yaşatır

04 Ağustos 2020 16:39

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in eşi Neptün Soyer, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve eşi Latife Hanım'ın nikahının kıyıldığı odadan çektiği videoda İstanbul Sözleşmesi'ni hatırlattı. Soyer videoya #İstanbulsözleşmesiyaşatır etiketini düştü. 

Soyer şu ifadeleri kullandı; 

"29 Ocak 1923, Latife Hanım ile Mustafa Kemal Atatürk'ün nikahı bu odada kıyılır ve ilk defa Lozan, Cumhuriyet ve devrimlerden önce Medeni Kanun'dan önce Mustafa Kemal Atatürk Latife Hanım ile aynı masada kadın-erkek eşitliği için nikahının kıyılmasını sağlar" 

İstanbul Sözleşmesi nedir?

Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetle mücadele amacıyla, Avrupa Konseyi tarafından 11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açılan sözleşmedir.

İstanbul Sözleşmesinin amacı

- Avrupa Konseyi’nin, kadınlara yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin bu yeni sözleşmesi, ciddi bir insan hakları ihlali oluşturan bu sorunu en kapsamlı şekilde ele alan bir uluslararası anlaşmadır. Bu tür şiddete sıfır tolerans gösterilmesini hedeflemektedir ve Avrupa ile onun sınırlarını da aşan geniş bir alanda daha güvenli yaşanabilmesini sağlama yolunda önemli bir adımdır.

- Şiddetin önlenmesi, mağdurların korunması ve şiddet uygulayanların adalete teslim edilmesi, bu sözleşmenin temel taşlarını oluşturmaktadır. Ayrıca, toplumun her ferdini, özellikle de erkekleri ve erkek çocuklarını, tutumlarını değiştirmeye davet ederek, bireylerin vicdanlarını ve düşüncelerini değiştirmeyi amaçlamaktadır. Esas itibariyle, erkeklerle kadınlar arasında daha fazla eşitlik sağlamaya yönelik çağrının yeniden yapılmasıdır; zira, kadınlara yönelik şiddetin kökleri, toplumda erkek ve kadın arasındaki eşitsizliğe dayanmakta ve bir hoşgörü ve inkar kültürünün sonucu olarak sürdürülmektedir.

 

Sözleşme kapsamındaki suçlar

Sözleşme taraf devletlere, aşağıda belirtilen davranışlara yönelik cezai veya başka bir hukuki yaptırım öngörmeyi zorunlu kιlmaktadιr:

- ev içi şiddet (fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik)
- taciz amaçlı takip;
- tecavüz dahil, cinsel şiddet;
- cinsel taciz;
- zorla evlendirme;
- kadınların sünnet edilmesi;
- kürtaja zorlama ve kısırlaştırmaya zorlama.

Burada açıkça verilmek istenen mesaj, kadınlara yönelik şiddetin ve ev içi şiddetin özel hayatta saklı kalacak konular olmadığıdır. Aksine, mağdur olan kimse failin eşi, hayat arkadaşı yada ailenin bir ferdi ise, aile içinde işlenen suçların özellikle travma yaratıcı etkisini vurgulamak üzere bu kişinin cezası daha da ağırlaştırılabilir.

TIKLAYINIZ- KADEM, İstanbul Sözleşmesi'ne yönelik eleştirilere 16 maddeyle yanıt verdi; "Toplumsal Cinsiyet' eşcinsellik ya da cinsiyetsizleştirme değildir"