Gazetecilik zor bir aşamadan geçiyor. Medya sermayesinden, siyasi ve askerî-bürokratik baskılardan kaynaklanan çok sayıda sorun var. Ama gazetecilerin kendileriyle ilgili meseleler ve itibar sorunu da görmezden gelinmemeli.
1 Eylül 2009’da yayına başlayan T24, bu 10 yılda nereden nereye geldi? Bugün hangi hedeflere yöneliyor? Gazetecilik tartışmalarında medya elitlerinin ve gazetecilerin yeri ne? T24 Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın, Hakan Aksay’a değerlendirdi.
T24’ün “başımızı sokacak bir masal” yaratma amacıyla ve kredi kartlarına taksit yaparak başladığı öyküsünü özetleyen Akın, gazeteciliği daha iyi ve doğru yapmaya çalışarak, bu arada video içerikleri olabildiğince arttırmak arzusuyla 10. yılı karşıladıklarını vurguladı.
“Gazeteciliğin gazetecilerden kaynaklı çok ciddi sorunları” olduğunu, özellikle büyük bir itibar sorunu olduğunu belirten T24 Genel Yayın Yönetmeni, devamla “Evet, medya elitlerine buyuranlar var. Ama buyruğu alanlar da var. Gazeteciliği tartışırken özellikle medya elitlerinin bizim mesleğimiz üzerinde yarattığı dejenerasyonu, kirliliği tartışmazsak bir medya tartışmasını hiçbir zaman içtenlikle yapmış olamayız, kamuoyunda mumla aradığımız o itibarı da bulamayız” dedi.
Ülkenin içinden geçtiği ortamda reklam ve ilan vermenin bir “siyasi irade beyanı” gibi algılanmasına, bu yüzden Türkiye’nin en etkili haber mecralarından biri olan T24’ten hak ettiği reklamların esirgenmesine üzüldüğünü dile getiren Doğan Akın, bu üzüntüsünün aynı zamanda “kendi heykellerini yontan” gruplarla, reklam verenlerle, onları korkutup tehdit edenlerle de ilgili olduğunu ekledi.