CHP Milletvekili Murat Emir, Ankara Resim Heykel Müzesi’nden çalınan 61 eserin akıbetinin belirsiz olduğunu, toplamda Kültür Bakanlığı envanterinden kaybolan 302 eserden 250 milyon dolarlık bir rant elde edildiğini söyledi. Çalınan eserlerin müzayedede satılması için bakanlıktan onay alındığını ve yurt dışında sahtelerinin yapılıp tekrar müzeye konulduğunu söyledi.
Resim Heykel Müzesi’ndeki eserler nasıl çalındı? 4 yıl süren davadaki karanlık noktalar neler? Kayıp eserler sürecini yakından takip den CHP Milletvekili Murat Emir, Şirin Payzın'a anlattı.
Eserlere ilişkin 4 yıldır süren davada sanık olarak yer alan güvenlik görevlisinin görevden uzaklaştırıldığını ancak daha sonra şüpheli bir şekilde intihar şüphesi ile ölü bulunduğunu belirtti. Emir, intihar eden kişinin Ayasofya'da da bilet görevlisi olduğunu orada aldığı bilet paralarını zimmetine geçirdiğini söyledi. Konuyla ilgili bir gizli tanığın ifadesini paylaşan Emir, "Bir gizli tanık 2012 yılında cumhuriyet savcılığına başvurmuş. Öncesinde de bakanlığı, müsteşarlığı ve genel müdürlüğü arayarak 'bakın burada büyük bir yolsuzluk var. İstanbul'da şuralarda satılıyor. Bunlar aslında bir çete' ama buradan da bir sonuç alamamış" dedi.
Gizli tanığın bakanlığın harekete geçmemesi üzerine savcılığa gittiğini ve bildiği bütün şeyleri anlattığını belirten Emir, "Doğru dürüst bir iddianame hazırlanmıyor. En sonunda 2016 yılında yeni bir soruşturma açılıyor ve savcılık yeni bir iddianame ile 19 sanık hakkında dava açıyor. Bu 19 sanığın arasında bir güvenlik görevlisi, bir uzman ve bir genel müdür yardımcısı yer alıyor" dedi. Emir, Resim Heykel Müzesi'nin haftanın sadece 6 günü kayıtta olduğunu, eserlerin sayımının yapılmadığını kaydederek, "Çok daha ilginci; bir sanat eserinin müzayedede satılabilmesi için il kültür müdürlüğünden ve bakanlıktan onay alınması gerekiyor. Bu eserler İstanbul'da satılırken, Kültür Bakanlığı satılmasına onay vermiş" diye konuştu.
Yaşanan olayın siyasi sorumluluğunun da bulunduğunu ifade eden Emir, o dönemde görev alan kişilerin daha sonra üst düzey görevlere de getirildiğini söyleyerek, "Bu tablolar çok bildiğimiz ailelere de satılıyor. Ancak alanların suçu olmayabilir sonuçta çalıntı olup olmadığını bilmek durumunda değiller. Bakanlık onaylı bir müzayededen satın alıyorlar" ifadelerini kullandı.
Çalınan tabloların yurt dışında sahtelerinin yapıldığını ve Türkiye'deki sertifikasyon uzmanlarından sertifika çıkarıldığını ve yeniden müzeye konulduğu bilgisini paylaşan Emir, "Kültür Bakanlığında envanter çalışması yapılmıyor. Sanıklar da zaten ifadelerinde 'biz bu sayımların yapılmamasından yararlandık' diyor. Hala Resim Heykel Müzesi'nde sayım yapılıyor mu? Ne zaman sayım yapılacak? Tadilat ne zaman bitecek? bunlar hakkında da bir bilgi yok" diye konuştu.
Emir sözlerinin devamında bu konuyla ilgili verdikleri araştırma önergelerinin reddedildiğini, bir 'elin' müsteşarı, bakanı ve genel müdürleri koruduğunu ve olayın üstünün örtülmeye çalışıldığını söyledi.