57. Antalya Altın Portakal Film Festivali, pandemi koşullarında devam ediyor. Gösterimi yapılan 'Hayaletler' filminin yönetmeni Azra Deniz Okyay ve oyuncular Dilayda Güneş, Nalan Kuruçim ve Beril Kayar, Muammer Brav'ın konukları oldu.
Yeni tip Koronavirüs (Covid-19) pandemisi koşullarında maskeli ve sosyal mesafeli yapılan festivalin heyecanı sürerken, 'Hayaletler' filminin yönetmeni ve oyuncuları filmi T24'e anlattı.
Dünya Prömiyerini 77. Uluslararası Venedik Film Festivali’nde yapan film ayrıca Venedik Film Festivali Eleştirmenlerin Haftası bölümünde büyük ödüle layık görülmüştü. Filmin yönetmeni Okyay, "İstanbul gibi bir yerde yaşayınca birçok hayata dokunuyorsunuz, herkesin hayatı birbirine dokunmaya başlıyor. Bu dinamikler benim ilgimi çekti. Biraz domino efekti yarattığını düşünüyorum bizim üstümüzde. Bu efektin dinamiğini çalıştım" diye konuştu.
Üç kadının kesişen yolunda çekilen bir İstanbul fotoğrafı: 'Hayaletler'
Yönetmen Okyay, "Şehirleri yıkılırken çekmek gerekir' diye bir cümle var. İnsan hayatlarının birbirine girdiği, biz çektikçe yıkılan binalar da vardı. Bunu betimlemek benim için nedense bir mottoya dönüştü. Bunu bir antropolog gibi algılamak, algıladıkça yaşayabilmek durumu. Bu en önemli şey benim için. Çekerken bir şeylerin yıkıldığını betimleyebilmek..." dedi.
Tek başına bir kadın dansçı olabilmenin bedeli...
Filmde dansçı olmaya çalışan Didem karakterini canlandıran ve ilk kez bir uzun metraj filmde yer alan Dilayda Güneş, "Didem tek başına bir kadın dansçı olabilmenin cevabı bence. Çünkü dışarıdan insanlar dansçıların güzel hayatlar yaşadığını düşünüyor. Ama Didem bunun cevabını veriyor. Aslında kimse saygı duymuyor, kadının dans etmesi ahlaksızlık demek sanki" cümleleriyle oynadığı karakteri anlattı.
"Çok söz olmamasını seviyorum"
Nalan Kuruçim, filmdeki güçlü kadın karakterler hakkında "Senaryonun da gücü... Mesela çok söz olmamasını seviyorum. O size oyun alanı açıyor. Bazen çok söze dayalı, söz her şeyi anlatır hale geliyor. Bu bazen oyuncu için en büyük engel. Ben Balat'ta yaşıyorum, hala orada mahalle kültürü var. Azra'nın bize teslim ettiği rollerdeki o güçlü karakterleri çok seviyorum. Kadına çok fazla rol var... Kadın çok güçlü aslında ama çok büyük engelleri var. Biraz maskülen olduğumuzu düşünüyorum ama böyle ayaklarımızın üstüne durabildiğimizi düşünüyorum" diye konuştu.