Fatma Yavuz, 28 Şubat sürecini yaşayan Müslüman bir kadın.
Diyanet'te Kur'an eğitmeni olarak çalışıyordu. Ancak, kendi mahallesi dışındakileri anlamak için çıktığı yolda sürekli engellerle karşılaştı.
Sosyal medya paylaşımlarında sinagog, kilise ziyaretlerine yer veriyor, Hrant Dink anmalarına katılıyor, "sol elle yemek günahtır" kabulüne itiraz ediyordu.
Fatma Yavuz, "İslami törelere aykırılık" gerekçesiyle 14 yıldır çalıştığı Dinayet'ten çıkarıldı. Kur'an eğitmeni olarak çalışan Fatma Yavuz, Diyanet'ten atılmasını idari mahkemeye taşıdı. Kararın mahkemeden döneceğine inanıyor.
Fatma Yavz, T24'e yaptığı değerlendirmelerde çok 'içeriden' konuştu.
Cesur ifadeler kullanan Fatma Yavuz, "Başörtüme tutkuyla bağlıyım, ama Allah rızası için şortu da savunuyorum. Şortu savunmak, başörtüsünü savunmaktır" diyor.
"Müslüman, Türk, Sünni ve Hanefi" kimliğinin 'imtiyazlı' olduğunu ifade eden Fatma Yavuz'un 'öteki'ni anlamak gibi bir derdi var. Bu nedenle de "Yıllarca Bosna'ya ağladık, içimiz yandı ama yanı başımızdaki Sivas'ı görmedik, bilmedik, duymadık" ifadelerini kullanıyor.
Madımak Katliamı'nda hayatını kaybeden Hasret Gültekin'in anmasına gidiyor, ailesiyle duygularını paylaşıyor. Kendisini 'Türk Ermenisi' olarak tarif ediyor. Ermeni kültürünü anlamak için o mahalleyle ilişki kuruyor. Dindarların anti-semitik söylemlerle büyüdüğünü, Yahudilere karşı net ön yargıları olduğunu söylüyor.
Ezberlere her fırsatta karşı çıkıyor. Örneğin depremle ilgili dindar kalemlerden çıkan yazılara "Arkadaşlar bakın, mesele depremin sebebi değil, eşcinselliği, zinayı depremin sebebi görüp çocuk tecavüzünü görmeyen zihniyettir sorunumuz. Trolleniyoruz anlamıyor musunuz? Cambaza bakmayın!" yanıtını veriyor.