Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde büyük yıkıma uğrayan Hatay'ın Antakya ilçesine bağlı Dikmece Köyü'nün bir kısmındaki tarım ve zeytinlik arazileri için "acele kamulaştırma kararı" alınmıştı.
Bu karar, Cumhurbaşkanlığı'nın 24 Şubat tarihinde Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkardığı kararname ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın 30 Mart'ta verdiği "Bakanlık Oluru"na dayanıyordu.
Kamulaştırma kararının ardından da bölgeye Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nca (TOKİ) konut projesi yapılması planlandı.
Yürütmeyi durdurma kararı nasıl alındı?
Ancak Dikmeceliler geçim kaynakları niteliğinde olan on binlerce zeytin ağacının konut projesi nedeniyle ellerinden alınmak istenmesine karşı mücadele başlattı. Avukat Ecevit Alkan, zeytinlik alan ile tarım arazilerinin inşaata kurban gitmesini istemeyen bölge sakini 20 yurttaş adına konuyu 25 Eylül'de yargıya taşıdı.
Açılan davada, Cumhurbaşkanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın "acele kamulaştırma ve el koyma" işlemlerinin iptali istendi. TOKİ projesinin köy yaşamını ortadan kaldıracağına vurgu yapan Avukat Alkan, OHAL sürecinin sürekli hale getirildiğini belirterek ilk olarak yürütmeyi durdurma, ardından da iptal kararı alınmasını talep etti.
Dosyayı görüşen Hatay 3'üncü İdare Mahkemesi, 6 Kasım'da oybirliğiye aldığı hükümle, yürütmenin durdurulmasına karar verdi. Mahkeme kararında, yargılamaya konu olan bölgenin, konut projesine uygun olup olmadığına ilişkin bilgi ve belgelerinin kendilerine gönderilmesini de istedi.
"Bir ağaç bile kesilmemeli'
Kararı DW Türkçe'ye değerlendiren Avukat Ecevit Alkan, bölgeye yapılmak istenen konut projesinin hukuka aykırı olduğuna dikkat çekerek idare mahkemesinin verdiği kararının yerinde olduğunu söyledi.
Bir tane bile zeytin ağacının kesilmesine karşı çıktıklarını ifade eden Avukat Alkan, "Bölgede proje için çalışmalar başlamıştı. Zeytinliklerin kesilmesi için burada ihaleleri alan şirketler, köylülere 'Hasadınızı bir an önce yapın, sonra ağaçları keseceğiz' şeklinde uyarılarda bulunmuştu. Fakat mahkeme, buranın ‘uydu kent' adı altında konut projesi olarak seçilmesinin uygun olup olmadığının ispatlanmasını istedi" diye konuştu.
Bölgede yaklaşık 4 bin kişinin yaşadığını aktaran dava avukatı, proje kapsamında 7 bin konut yapılacağını, 20 binin üzerinde de insanın Dikmece'ye yerleştirilmesinin öngörüldüğünü söyledi. Avukat Alkan, "İdareler, konut projesi için burayı tamamen göz kararı seçti" diyerek sözlerini "Mahkemenin bu sürecin sonunda iptal kararı vereceğini düşünüyoruz" şeklinde sürdürdü.
Ne olmuştu?
50 bin insanın yaşamını yitirdiği 6 Şubat depremlerinin ardından deprem konutu inşaatları için çok sayıda araziye ilişkin acele kamulaştırma kararı verilmişti. O yerlerden birisi de Dikmece'nin bir bölümüydü. Bölge sakinleri, 29 Temmuz'dan itibaren projeye karşı mücadele başlatmıştı. Buna rağmen 31 Temmuz'da iş makinaları, jandarma eşliğinde yöre halkının tapulu tarım arazilerine girmiş ve çalışmalarına başlamıştı.
Buna karşı çıkan Dikmecelilere şiddet kullanılarak müdahale edilmiş, yedi kişi de gözaltına alınmıştı. Bölge sakinleri, 26 Ağustos tarihinde "Büyük Buluşma" adını verdikleri etkinlikle, karara karşı tepkilerini bir kez daha dile getirmişti. Öte yandan deprem bölgesinde yeni konut yapımı için orman alanları ile zeytinliklerin imara açılmasını öngören düzenleme de 14 Temmuz'da TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilmişti.