Yıldız Teknik Üniversitesi'ndeki (YTÜ) 'FETÖ' yapılanmasına ilişkin 83 akademisyen hakkında hazırlanan iddianame Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, şüphelilerin adli soruşturmaya uğrayabileceklerini öngörerek, ele geçirilebilecek örgütsel delilleri temizledikleri ifade edildi. İddianamede "Fetullah Gülen’in talimatıyla Bank Asya’yı kurtarmak için harekete geçen FETÖ’nün, himmet paralarını 5 bin akademisyen üzerinden bankaya yönlendirdiği, bankaya 5 milyar lira yatırıldığı ve FETÖ'nün Bank Asya'yı kurtarmak için 'himmet akademisini' kullandığı ortaya çıkmıştır" ifadesi kullanıldı.
Hürriyet'te yer alan habere göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcılığı tarafından 'FETÖ’nün Yıldız Teknik Üniversitesi'ndeki yapılanmasına ilişkin akademisyenler hakkında hazırlanan iddianame, başsavcılık onayının ardından, İstanbul 25’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Başsavcılık tarafından hazırlanan 360 sayfalık iddianamede, profesör, öğretim görevlisi, doçent, doçent yardımcısı ve araştırma görevlisi 21'i tutuklu 83 şüphelinin, "terör örgütüne üye olma" suçundan 15'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Şüphelilerin 33’ünün 'FETÖ’nün kriptolu haberleşme uygulaması olduğu ileri sürülen Bylock kullandığının tespit edildiği bilgisine yer verilen iddianamede, tüm şüphelilerin Bank Asya hesabı bulunduğuna değinildi.
İddianamede, FETÖ’nün 17/25 Aralık 2013 darbe girişiminde başarısız olması sonrasında örgüte finans sağlayan kaynakların maddi olarak zor durumda kalması ile birlikte örgütün üst düzey üyeleri ve yöneticilerine ait sosyal medya hesaplarından 'Bank Asya'ya para yatırın' çağrısı yapıldığı anlatıldı. Hiyerarşik yapı içerisinde bütün kademedeki üyeler tarafından Asya Katılım Bankası A.Ş’ye para aktarıldığı belirtilen iddianamede, bu bankanın kapanmaması için finans sağlandığı ve silahlı terör örgütünün çağrılarına riayet edildiği anlatıldı.
"Bank Asya'da 168 akademisyen ve eşlerine ait toplam 1 milyar liralık 132 milyon lira bulundu"
Yapılan incelemeler çerçevesinde, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) verilerinin, 'FETÖ'nün akademideki yapılanmasını bir kez daha gözler önüne serildiği ifade edilen iddianamede, "24 Aralık 2014'de TMSF el koymadan önce Bank Asya’nın mevduat varlığının 15 milyar liradan 6.9 milyar liraya gerilediği belirtilmişti. BDDK verilerine göre bu mevduatın yüzde 20'si akademisyenlere ait olduğu, aynı tarihte Bank Asya’da 168 akademisyen ve eşlerine ait toplam 1 milyar 132 milyon lira bulunduğu tespit edilmiştir" dendi.
"Bank Asya'yı kurtarmak için akademisyenler harekete geçti"
Bank Asya'yı kurtarmak için 'FETÖ'nün akademisyenleri de harekete geçirdiğinin ortaya çıktığı savunulan iddianamede, "Fetullah Gülen’in talimatıyla Bank Asya’yı kurtarmak için harekete geçen FETÖ’nün, himmet paralarını 5 bin akademisyen üzerinden bankaya yönlendirdiği, bankaya 5 milyar lira yatırıldığı ve FETÖ'nün Bank Asya'yı kurtarmak için 'himmet akademisini' kullandığı ortaya çıkmıştır. 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra bankaya, 5 bin akademisyen üzerinden yaklaşık 5 milyar lira fon yönlendirildiği, bir araştırma görevlisinin hesabından 42.5 milyon lira çıktığı tespit edildiği, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) uzmanlarının 17-25 Aralık darbe girişimi sonrasında Bank Asya hesaplarına yönelik incelemeleri, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'nda (DDK) raporlaştırıldığı görülmüştür" ifadelerine yer verildi.
İddianamede, yapılan arama ve incelemeler sonucunda, şüpheliler hakkında üniversiteler tarafından idari soruşturmalar yapılıp büyük bir bölümü ihraç edildiğinden dolayı adli soruşturmaya uğrayabileceklerini öngördüklerinden, iş yeri ve ikametlerinde dijital malzemeler üzerinde ele geçirilebilecek örgütsel delilleri temizledikleri ifade edildi.
MİT’in hazırladığı ByLock teknik analiz raporu iddianamede
İddianameye, Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiş olan 09 Aralık 2016 tarihli yazı ekindeki teknik analiz raporu da girdi. Yazıda, "200 bini aşkın kullanıcı kitlesine sahip ByLock'un 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde ne Türk kamuoyu ne de yabancılar tarafından bilinmemesi ve tanınmaması, çözümü tamamlanan parolaların yarısından fazlasının 9 hane ve 98 üzerinde karakter içermesi, gerçekleştirilen haberleşmenin cihaz üzerinden, belirli sürelerde manuel işleme gerek duyulmaksızın otomatik olarak silinmesi özelliği birlikte değerlendirildiğinde, anılan uygulamanın global bir uygulama maskesi altında FETÖ/PDY üyelerinin kullanımına sunulduğunun değerlendirilmiş, ayrıca rapor halinde dosyamızla birlikte gönderilmiştir" denildi.