Yaşam

Yorum: En son umut ölür

Paris'teki İklim Zirvesi'nden sonuç çıkmasının zorluklarına dikkat çeken DW editörü Jens Thurau, buna rağmen iklimin yararına bir ortak yapıt çıkarabilmek için hala 14 gün olduğunu vurguluyor.

01 Aralık 2015 14:30


Önce iyi haber: Paris'teki İklim Zirvesi'ni coşkulu konuşmalarla açan 150'nin üzerindeki devlet ve hükümet başkanından hiçbiri sera etkisiyle küresel ısınmadan ve gerçekten herkesin buna karşı harekete geçmesi gerektiğinden şüphe duymuyor. Günümüzde normal bir bakış açısı olmasına rağmen BM iklim zirveleri uzun yıllar siyasetçilerce ret ve yok sayma karışımı bir tavırla ele alındı. En azından bu artık geride kalmış görünüyor.

Evet, artık herkes bir anlaşma yapılmasını istiyor. Kasırga ve kuraklıklardan en çok etkilenen güney yarımkürenin yoksul ülkelerine barajlar inşa edebilmeleri, kötü hasatların etkilerini ortadan kaldırabilmeleri, fosil enerji kaynaklarından uzaklaşabilmeleri için milyarlık yardım paketleri sunmayı öngörüyor. Her şey iyi güzel de, sorunun üstesinden gelen bir anlaşma hâlâ kotarılamadı.

Ayrıntılar önemli

Barack Obama, Vladimir Putin, Şi Cinping ve Angela Merkel'in konuşmalarında bir kez daha birçok iklim zirvesinin hüsranla sonuçlanmasına neden olan ayrıntılar dikkat çekti.

Almanya Başbakanı inandırıcıydı. Paris'ten en fazla 2,7 derecelik bir hedef çıkacağını bile bile 2 derecenin altında bir hedeften söz etti. Bilim adamları 2 derecenin üzerinde bir küresel ısınmanın kontrol dışı olacağı yönünde uyarmasına rağmen 2,7 birçok devlet adamı açısından yeterli görülüyor. Merkel iyi iş çıkardı!

Barack Obama ise iklim değişikliğinde ABD'nin oynadığı olumsuz rolü kabul etmek zorunda kaldı. ABD Başkanı yoksul ülkelere mali yardımda bulunma sözü verdi. Miktar konusunu ise belirsiz bıraktı. Böylece konferansı daha başından itibaren hareketlendirme fırsatını kaçırdı.

Çin'in yaklaşımı

Çin de iklim anlaşmasının taraflarından olmak istiyor. Ancak Şi Cinping'in hitabeti, kendisinden önceki Çin liderlerinin iklim zirvelerinde yapmış olduğu konuşmaları çağrıştırdı. Ona göre küresel ısınmadan sanayi ülkeleri sorumlu. Sera gazı salımında başı çekmesine rağmen Çin resmi olarak sanayi ülkesi sayılmıyor. Pekin'e göre iklim koruma gelecekte tek tek ülkelerin görevi olmalı. İklim konferansı ülkelerin iklime ilişkin belirledikleri gönüllü hedefleri tek bir anlaşma çerçevesinde bir araya getirmeyi öngördüğünde böyle bir görüş söz konusu değildi.

Bütün bu zıtlıklardan iklimin yararına bir ortak yapıt çıkarabilmek için henüz 14 gün var. Bazı şeyler değişmedi: Bazıları duvarlar örürken, diğerleri değişim istiyor. Avrupalılar ilerleme, yoksul ülkeler para istiyor. Ancak Paris Konferansı'nın henüz başındayız. Cesareti yitirmek için henüz erken. Unutmayalım: En son umut ölür!