-
04:01 Mansur Yavaş: "Ankara'da Melih Gökçek dönemi bitmiştir, biz de balkon konuşması yapacağız"
-
02:33 Türkiye genelinde seçim sonuçları kesinleşen iller için tıklayın.
-
02:31 Ankara Keçiören'de sayımın yeniden yapılacağı bildiriliyor. Bölgenin seçmen sayısı 600 bin.
-
02:26 Ankara'da iki parti arasındaki oy farkı 2570'e indi.
-
02:13 Ankara Seyranbağları'nda oy sayım gerginliği
Ankara'da CHP ile AKP arasındaki oy farkının kapanması üzerine Seyranbağları'nda AKP taraftarlarının oy sayımı yapılan okula saldırdığı iddia edildi
-
01:57 Büyükşehir belediyesi kanunu AKP'ye yaradı
Yeni kanunla sayısı 30'a çıkan büyükşehir statüsündeki illerden 20'sinde AKP galip geldi
-
01:22 T24 Analiz: Sandık konuşuyor; 17 Aralık seçmeni etkilemedi, cemaat oyları dengeleri değiştirmedi
Yolsuzluk ve rüşvet soruşturması, telefon ve ortam dinlemeleri, hükümet ile cemaat kavgası gölgesinde yapılan 30 Mart yerel seçimleri, partilerin oy dağılımında sürpriz sayılabilecek sonuçlar ortaya koymadı.
-
01:09 Üç büyükşehirde kadın belediye başkanı
Yerel seçimlerde resmi olmayan sonuçlara göre Türkiye'de ilk kez üç büyükşehir belediyesinin başkanlığını kadınlar kazandı.
-
01:04 Erdoğan'dan 30 Mart konuşması: Ülke vatan hainlerini tanıma fırsatı buldu, kaset siyasi kaybetti, inlerine gireceğiz
Başbakan Erdoğan, seçim sonuçlarını değerlendirirken 'balkon konuşmasından ne beklendiğini' sordu, "Muhalefet de balkon konuşması yapacak mı' dedi. Erdoğan Gülen cemaati için, 'İnlerine gireceğiz. Kaset siyaseti kaybetti.
-
00:30 Hakan Aksay: Balkonda yapılan her konuşma "balkon konuşması" mıdır?
Gecenin bu ilerleyen saatlerinde, kavgalı-gürültülü-şaibeli haberler de dahil, karmaşık ve yorucu bir ortamda sorduğum bu sorunun saçma olduğunu düşünebilirsiniz.Ben ise saatlerdir zıplaya-zaplaya izlemeye çalıştığım birkaç televizyon kanalında, konuklara kim bilir kaç kez yöneltilen "Erdoğan bir balkon konuşması yapar mı?" sorusuyla ilgili böyle bir düşünceye sahiptim/sahibim.Başbakan uzun süredir "30 Mart'tan sonra" diye başlayan hiddetli cümleler kuruyordu. "İnlerine girmek"ten "hesap sormaya" kadar...Kendi kişisel karizmasını ortaya koyarak reddedilmez bir başarıyla sonuçlandırmış olduğu seçimlere giden her Allah'ın günü sert, daha da sert konuşmaya çalıştı. Gerginlikle ve kutuplaştırarak "kazandı". Şimdi "daha da kararlı" davranmaya hazırlanıyor.Ve işte balkona çıktı Erdoğan. Hem de ne çıkış! Bir yanda eşi, öte yanda yolsuzluk konuşmalarının baş aktörlerinden biri sayılan Bilal Erdoğan, ayrıca Egemen Bağış ve diğerleri. Üstelik oğlu - alışık olduğumuz imajından farklı olarak - kendine epeyce güvenli davranmaya çalışıyor.Bu sahne, son aylardaki gidişin aynı kafayla ve belki daha da sert üslupla sürdürüleceğinin işareti değil de nedir? Balkondaki Erdoğan'ın Cemaat, CHP ve muhalefetle ilgili sözleri net değil midir?Alın size "balkon konuşması". Hayırlı ve uğurlu olsun.Demek ki, neymiş? Artık "balkon", yumuşamanın değil, sertleşmenin sahnesidir.
-
22:40 KONDA Araştırma Şirketi, her seçim öncesinde yaptığı son tahmini 30 Mart yerel seçimleri için 27 Mart Perşembe günü yayımladı.
T24 de, yayına başladığı ilk günden beri yazarları arasında bulunan Bekir Ağırdır'ın genel müdürlüğünü yaptığı KONDA'nın tahminini okurlarıyla paylaştı. Yönetim Kurulu Başkanı Tarhan Erdem'in sunumuyla vardığı sonuçları açıklayan KONDA, artı eksi yönde yüzde 1,8 hata payı öngörerek AKP'nin oyunu yüzde 46, CHP'nin oyunu yüzde 27, MHP'nin oyunu yüzde 15, BDP'nin oyunu da yüzde 7 olarak tahmin etmişti.
T24'te paylaştığımız bu sonuçlar, bazı kesimlerde tepkiyle karşılandı, manipülasyon yapıldığı iddia edildi. En büyük sermayesi "inandırıcılık" olan bir kamuoyu araştırma şirketinin itibarını ortaya koyduğu ve birkaç gün sonra sandıkta test edilecek bir tahminde neden varlık nedenini hiçe sayarak gerçekleri kasden çarpıtmak isteyeceğini T24'ü arayan bazı okurlara anlatmaya çalıştık. Sandıkların yarısından fazlası açıldığında T24'te yayımladığımız KONDA tahminlerinin çok büyük bir ölçüde sandıktan çıkan sonuçla örtüştüğünü gözlemliyoruz.
Tecrübeyle biliyoruz ki, bıçak sırtında giden bazı merkezlerde kazanacak isimlerin değişme ihtimali bulunsa da, genel oy oranları bundan sonra açılacak sandıklarda tayin edici ölçülerde değişmeyecek.
Türkiye'de kutuplaşma, gerçeklere, bilgiye tahammülsüzlüğü artırdığı ölçüde gazeteciliği de zorluyor. "Ama dönüyor." Duygularınız, arzularınız, planlarınız ne olursa olsun, dönüyor. Ne dersiniz, bu seçimlerin ilk galibi, Tarhan Erdem ve Bekir Ağırdır yönetimindeki KONDA ekibi sayılmaz mı?
-
22:41Hüseyin Çelik'ten CHP'ye: Yavaş kardeşim yavaş
-
22:30 Aydın Engin: "Hangi kentte kim kazandı, belediye başkanı kim oldu” sorusu değişebilir. Hele Ankara’da kafa kafaya bir yarış var. Kazanan galiba burun farkıyla kazanacak, falan filan…
Ancak bui seçimin genel sonucu artık belli. Sandıkların yüzde 65'i bu satırlar yazırılırken açıldı; sonuçlar açıklandı:
AKP yüzde 45,6, CHP yüzde 27,7.
Yani 30 Mart 2014 yerel seçimi, Ağustos 2014 cumhurbaşkanlığı seçimi ve öne alınmazsa Sonbahar 2015 genel seçiminden oluşan maratonun ilk raundunu AKP kazandı. Haydi bir adım daha atalım. AKP’nin seçim kampanyasını tek başına Recep Tayyip Erdoğan yürüttü; dolayısıyla Mart 2014 seçimini “Tayyip Erdoğan kazandı” demek yanlış değil.
CHP ise yüzde 30’luk psikolojik eşiğini aşamadı. Bunu ancak ve olsa olsa İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanlıklarını kazanırsa bir ölçüde telâfi edebilir. Ama bunu söylemek için önümüzdeki birkaç saatı bekleyeceğiz.
Secim öncesinde MHP’nin oy patlaması yapacağı söyleniyordu. Söyleyenler yanıldı. MHP birkaç ilde, hatta birkaç önemli ilde belediye başkanlığını kazansa bile toplam oylarında hatırı sayılır bir yükselme sağlayamadı: Yüzde: 14,7.
BDP Kürt illerinde büyük ölçüde rakipsiz olduğunu bir kez daha kanıtladı. Ancak Muş’ta Sırrı Sakık, Urfa’da Osman Baydemir gibi iki ünlü siyasetçisinin seçimi kazanamadığını da göz ardı etmeyelim.
HDP ise aldığı sonuçlarla acaba “HDP yerine BDP olarak seçime girilseydi oy oranı daha mı yüksek olurdu” sorusuna haklılık kazandıracak sonuçlar elde etti. Besbelli ki HDP konusu seçim sonrasında epey yoğun tartışılacak…
Yani takke düştü kel göründü. Gelin şimdi maratonun gelecek iki raundu üstüne düşünmeye, “Yanlış neydi, kim yaptı, neden yaptı; doğru ne, nasıl ete kemiğe büründürülür” sorularına şimdiden cevap aramaya başlayalım…
Bu arada, seçimden üç gün önce bize sonucu 12’den vurarak söyleyen KONDA’ya sövüp sayanlara da bir abdest tazeleme ihtiyaçları olduğunu hatırlatalım… -
Hüseyin Çelik seçimlerde usulsüzlük yapıldığı iddialarının önceden bu gerekçelerin hazırlandığını iddia etti
-
22:35 Türkiye Komünist Partisi, illk kez bir belediye başkanı çıkardı
TKP adayı Fatih Mehmet Maçoğlu, Tunceli'nin Ovacık İlçesi'ndeki seçimlerden birinci olarak çıktı
- 22:04Hangi ili kim kazandı? İşte kesinleşen sonuçlar:
-
21:54 Haluk Koç: Devletin resmi haber ajansı manipülasyon merkezi olarak çalışıyor
Haluk Koç: Devletin resmi ajansı ve bu haberleri alarak malum yorumcularla malum yorumları yapan haber kanalları, hepinizi mahcup edecek bir sonuç bekliyor
-
21:56 Türkiye'nin ilk başörtülü belediye başkanı seçildi
Konya'nın Meram ilçesinde Fatma Toru'nun belediye başkanı seçilerek Türkiye'nin ilk başörtülü belediye başkanı oldu.
-
21:49 Ankara'da Seçim Kavgası
Türkiye’de yapılan yerel seçimlerde Ankara'dan gelen farklı sonuçlar yüzünden partiler birbirini suçladı.
-
21:42 AKP İstanbul'u kazandığını ilan etti
-
21:36 Mardin'de de AA ve Cihan Haber Ajansı'ndan iki farklı sonuç
-
21:39 Aydın Engin: Saat henüz 21.32. Açılan sandık sayısı ilden ile farklı. Ama sonuçta henüz kesin sonuç, “Şurda şu kazandı” dedirtecek netliğe ulaşamadık. Oysa şimdiden ortaya çıkıp “Ben kazandım… Biz kazandık…” diyenler var.
Benim epey zengin seçim deneyimlerime göre zaferini bu saatte ilan edenlerden gece yarısına doğru bazıları moraracak…
Seçim sonuçları TV’lere, gazetelerin internet sayfalarına iki kanaldan akıyor: Anadolu Ajansı ve Cihan Haber Ajansı.
Anadolu Ajansı devletin ajansı. Devletin dizginlerini kim elinde tutuyorsa oldum bittim onlara hizmet eder. Buna itiraz edip “Biz Atatürk’ün kurduğu bir kuruluşuz. Haberlerimiz kesinlikle tarafsızdır” diyeceklerdir.
Ben de onlara “Ufalayın da civcivler yesin” derim.
Cihan Haber Ajansı ise “Cemaat”ın haber ajansı. Belki tutup “Bu da nereden çıktı. Biz bağımsız bir haber ajansıyız” derler.
Ben de onlara “Ufalayın da civcivler yesin” derim.
Bu iki “bağımsız” haber ajansı hangi partinin kazanmasını diliyorlarsa ona göre seçim sonucu yayınlamaktalar ve “Bizim sonuçlar doğrudur. Ötekine itibar etmeyiniz” demekteler.
* * *
Eğer sizler de şu anda ekrandan ekrana zaplayıp, zıplıyorsanız not edin:Ben kazandım, biz kazandık diye ilan eden siyasetçileri aklınızda tutun.
Yarın çok eğlenirsiniz. Çünkü onlar yine konuşacaklardır ve kimilerinin konuşmaları kara mizahın sınırlarını aşacaktır.
Şimdiden iyi eğlenceler…
-
21:27 Türkiye'deki yerel seçimler Almanya'da da yakından takip ediliyor. İşte Alman basınından yorumlar...
-
21:11 YSK: Seçim sonuçlarını ıslak imzalı olarak paylaşacağız
-
21:04 AKP'den Kayseri Milletvekili'nin istifasına ilk yorum
-
20:52 CHP: İstanbul'da Mustafa Sarıgül önde, AA manipülasyon yapıyor!
-
20:50 Hakan Aksay: An itibarıyla... Son zamanlarda bu anlatım moda oldu. Şimdi veya şu an(da) değil de "an itibarıyla" dendiğinde (biraz daha kibar bir telaffuzla "an itibariyle" diyenler de var), cümle daha vurucu bir tarihsel önem kazanıyor galiba.
Neyse, "an itibarıyla" oyların henüz küçük bir bölümü sayılmışken, genel oy oranlarıyla ilgili konuşmak kolay değil, ama benim kısa süre önce ziyaret ettiğim Güneydoğu'yla ilgili yorum yapmak sanki biraz daha kolay.
Televizyonlardaki haritalar, bölgenin önemli bölümünün BDP tarafından kazanıldığını net olarak ortaya koyuyor. Hem de birçok kentte açık ara farkla.
Diyarbakır'da görüştüğümüz AKP'nin iddialı adayı Galip Ensarioğlu, tahmini oy oranıyla ilgili sorumuza büyük bir özgüvenle "yüzde 50 veya biraz üstü" demişti. Eğer Gültan Kışanak'ın oy oranıyla ilgili aldığımız veriler de doğruysa, Ensarioğlu'nun haklı çıkması için oyların yüzde 100'ünün değil, yüzde 120-130'unun desteğine ihtiyaç duyuluyor demektir.
"Yasaklı sosyal medya" gün boyunca ilk sonuçlarda AKP'nin oyunun daha fazla gösterileceğini, bunun sandık başlarındaki "morali cılız" muhalif gözlemcileri eve erken gönderme planı olabileceğini yazdı durdu. (Az önce bir basın toplantısı yapan CHP Ankara Belediye Başkanı adayı Mansur Yavaş da aynı yorumu yaptı ve bu arada zaferini fiilen ilan etti.) Haklı mı, yoksa "kötü niyetli" mi, bilemem. Ama şu ana kadarki genel sonuçlara bakılırsa AKP'nin ülke çapındaki oy oranı epeyce yüksek sayılır.
Üç büyük kente gelince.
İzmir'de "Binali Yıldırım formülü", en azından "an itibarıyla" AKP'yi kurtaramamışa benziyor. CHP hissedilir bir farkla yarışı önde götürüyor.
İzmir'den farklı olarak İstanbul ve Ankara'da durum daha çekişmeli; gelen verilere göre, iki kentte de AKP ile CHP arasındaki kıran kırana mücadele devam ediyor.
"Gelen verilere göre" dedim de... Bunun üzerine de birkaç kelime etmek mümkün. Televizyonlar, internet siteleri ve sosyal medya temsilcileri, açılan sandık sayısı ve sayılan oy oranıyla ilgili birbirine hiç benzemeyen rakamlar aktarıyor. Hükümete yakın kaynaklar ve bu arada Anadolu Ajansı AKP'yi önde gösterirken, muhalif kaynaklar ve bu arada Cihan Haber Ajansı CHP'nin başta gittiğini bildiriyor. Bu iki enformasyon cephesi ayrı sandıklar üzerinden değerlendirme yapıyorlarsa, boynumuz kıldan ince, söylenecek söz yok. Ama açılan sınırlı sayıda ve herkesçe bilinen aynı sonuçlar üzerinden bu kadar farklı haberler servis ediliyorsa, durum pek ilginç demektir, değil mi?..
-
20:44 Ankara'da CHP'li Mansur Yavaş galibiyetini ilan etti
-
20:22 Posta: AA seçim sonuçlarını paylaştığımız için okuyucularımızdan özür dileriz
-
19:50 AA'ya göre İstanbul'da Kadir Topbaş, CHA'ya göre Mustafa Sarıgül
-
19:43 Aydın Engin: TV başında ve kanaldan kanala zaplayıp zıplıyorsanız vazgeçin. Hatta televizyonu kapatın; koltuğunuza yaslanın, yalnız değilseniz keyifli bir sohbet kaynatın. Meşrebinize göre çay demleyin, kahve yapın, şarap bardağınızı doldurun, rakı kadehine uzanın; bu rakam, yüzde, oran ormanında kaybolmayın ve keyfinize bakın…
Size haber olarak iletilenlerin anlamı şu anda hemen hemen sıfır. Sandıkların yüzde yarımının açıldığını söyleyip ardından “Şu parti önde, öteki parti geride,daha öteki parti üçüncü sırada” diye habercilik (habercilik?) yapanlar mı ararsınız, gönlünden geçeni haber diye bize sunanlar mı ararsınız, bu sonuçlar (sonuçlar?) üstüne ince ağır yorum yapan ekran cengâverleri mi ararsınız?..
Hepsi üst üste, yan yana, ardarda ekranlardan tepemize yağıyor.
Sosyal medya mı dediniz? Sosyal medyada internetin “kirli yüzü” internetin “temiz yüzü”nü fena halde dövüyor.
Namlı meslektaşlar “erken haber” verme hırsına gönlünden geçeni de katarak “doğru haber” verme ilkesinin unutuyorlar.
Ben kahvemi yenileyeceğim; siz içinizden geleni yenileyin…
Güvenilir sonuçlar için daha zaman var nasıl olsa… -
19:05 Doğan Akın: Bu seçimlerin, sonuçlar açıklanmadan gelen ilk önemli sonucu, anlamsız seçim yasaklarının nasıl kâğıt üzerinde kaldığını bir kez daha göstermesi oldu.
Siyasetin bir köşede unuttuğu seçim yasakları, 20 yıldır "adı yasak, delik deşik olmuş elek" bir hâlde can çekişiyor. Oy verme işlemi Doğu bölgelerinde 16:00'da, batı bölgelerinde 17:00'de bitmiş olmasına rağmen "seçim yasakları" neden hâlâ sürüyor? İşte bir kez daha süremedi ve Yüksek Seçim Kurulu "seçim yasaklarının sona erdiğini" ilan etmemesine rağmen sandıklardan gelen ilk sonuçlar Artı1 TV'de paylaşılmaya başlandı. Diğer yasakların akıbeti de aynı değil mi? Siz nedense yıllardır sürdürülmeye çalışılan son 10 gündeki anket yasaklarının, son 24 saatteki bayrak, flama, broşür yasaklarının bu ülkede uygulandığını hiç gördünüz mü? Ya da seçim kampanyası döneminde kamu araçlarının ve diğer kamu olanaklarının kullanılamayacağına dair seçim yasağı hangi seçimde uygulanabildi bu ülkede? Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun, 30 Mart seçim kampanyası sırasında bakanlığa ait ambulans helikopterle Kütahya'ya ameliyat yapmaya gittiğini düşünüyorsanız, o başka!.. -
18:27 Aydın Engin: “Tıfıl haberci”ydim. İstihbarat’tan “Vilayette basın açıklaması var, fırla,açıklamayı kap da gel…”, “Kumkapı canisi yakalanmış; doğru Emniyet Müdürlüğü’ne, fırla!..” diye oradan oraya koşturulan “haberci beygiri”i.
1969 seçimleriydi. Tıfıl habercinin merakı “TİP ne kadar oy alacak” sorusunun cevabıydı. Ama onu “CHP il merkezine git, havayı gör, sonuçlardan belli olanlarını kap, uçarak dön” dediler.
Gitti. Odalar, koridorlar tıklım tıklım. Cep telefonu dönemine daha on yıllar var. Çevirmeli telefonun başında saçları henüz ağarmamış bir adam: Tarhan Erdem. Koskoca İstanbul’da beş sandık seçmiş, oraya adamlarını yollamış. O beş sandıktan (hatırlıyorum biri Kuledibi’ndeki bilmem kaç numaralı sandıktı; biri Kadıköy’deydi) sonuçları dikkatle not etti. Soluğunu tutup ona bakanlara döndü, şu bildik Tarhan Erdem sükûneti ile konuştu:
- İstanbul’u kaybettik. Açık arayla…
İtiraz çığlıkları yükseldi:
- Beş sandıktan bu sonuç çıkar mı be?.. İstanbul’da kaç sandık var biliyor musun sen? Saçmalıyor bu be!..
Tarhan Erdem’in kılı bile kıpırdamadan tekrarladı:
- İstanbul’u kaybettik. Açık arayla…
Tıfıl haberci uçarak gazeteye geldi, haberi verdi.
Kimse ciddiye almadı.
Ama gazetenin ilk baskısında manşet “İstanbul’u açık arayla Adalet Partisi alıyor” oldu.
* * *
Tıfıl haberci bugün artık “moruk haberci” sınıfına yükseldi (düştü). Şimdi,
2014 yerel seçiminde T24’te işbaşında. Ve yılların tecrübesiyle ilk haberini patlatıyor.
Buyrun:
Saat 18:02. Açılan sandık sayısı yüzde 2 küsur.. Oy kullanan seçmen sayısı: Bilinmiyor. Geçerli oy sayısı: Bilinmiyor. Oyların partilere göre dağılımı: Bilinmiyor…
Haber şu an için bu kadar.
Nasıl haber ama?
Yine öteki habercileri atlattım… - 18:00 Seçim koşusuna hazırız. T24'te son seçim toplantısını yaptık ve bir kez daha Sıraselviler'den dünyaya doğru yola revan olduk. 30 Mart yerel seçimlerinin ilk önemli sonucunu paylaşıyoruz: Türkiye'de ilk kez bir büyükşehir belediyesinin başına bir kadın siyasetçi geliyor...