Yeni Şafak gazetesi yazarı Ahmet Ünlü, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın onayından sonra nisan ayında yapılması planlanan partili cumhurbaşkanlığının öngörüldüğü referandum öncesinde hâkim ve savcılara zam yapılacağını söyledi. 17 bin yargı mensubunun zamdan faydalanacağını söyleyen Ünlü "Referandum öncesi hâkim ve savcılara zam milyonlarca memuru incitecek" görüşünü savundu.
Ahmet Ünlü'nün Hâkimlere yapılacak 2 bin 700 TL’lik maaş artışı ne kadar doğru? başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Habere göre, Başbakanlık'a gönderilen yargı tazminatı artışına ilişkin taslakla, adli ve idari yargıda görev yapan hâkim ve savcılara kademeli olarak önemli tutarda maaş artışı getiriliyor. Bu düzenlemenin hem zamanlama hem de diğer açılardan içerdiği yanlışlıklar izah edilmeye çalışılacaktır. Yine 17 bin kişiyi sevindireyim derken milyonlarca memur ve emeklinin gücendirilme riski izah edilecektir.
Yapılan düzenleme ne kadar maaş artışı getiriyor?
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile hayata geçirilecek düzenlemeyle, hâkim ve savcıların maaşlarında derecelerine göre kademeli olarak artış yapılacaktır. Bu düzenleme ile 1. sınıfa ayrılmış hâkim ve savcılar 2 bin 700 TL maaş artışı alacaktır. Hâkim-savcı ve bu meslekten sayılanların (Sayıştay meslek mensupları) 1 Ocak'tan geçerli yüzde 3'lük genel maaş zammı ve 15 Ocak'tan geçerli asgari geçim indirim artışına bağlı olarak 10 bin 800 TL'ye ulaşan maaşları, bu zamla birlikte 13 bin 500 TL'ye çıkacaktır. Yargı mensupları, derecelerine göre bu yargı tazminatı artışından kademeli olarak faydalanacaktır.
Yaklaşık 17 bin yargı mensubu zamdan faydalanacak
Yargı tazminatı artışından halen görevde bulunan 11 bin 116 hâkim ve 4 bin 828 savcı olmak üzere toplam 15 bin 944 yargı mensubu yararlanacaktır. Adli yargıda 12 bin 403, idari yargıda bin 547 hâkim ve savcı görev yapıyor. Danıştay'da 504, Yargıtay'da 936, HSYK'da 163 yargı mensubu bulunuyor. Adalet Bakanlığı merkez teşkilatında 370, Anayasa Mahkemesi Raportörü 15, Türkiye Adalet Akademisi'nde ise 6 yargı mensubu düzenlemeden yararlanacak. Bu sayıya bin kişilik Sayıştay denetim elemanını da dahil ettiğimizde toplam sayı yaklaşık olarak 17 bini bulmaktadır.
Bu zam bütün dengeleri bozacaktır
Hakim ve savcılara yapılacak maaş zammına şimdiden tepkiler yükselmeye başlamıştır. Referandum öncesinde böyle bir artış stratejik bir hatadır ve asla yapılmamalıdır. İyi niyetten şüphe duymuş olsaydım yapılacak maaş artışını referandumu sabote etmek isteyenlerin yaptığını düşünürdüm. Çünkü, bir tarafta 17 bin kişi diğer tarafta ise milyonlarca memur ve emekli bulunmaktadır.
Eleştirilere bakıldığında; Türkiye şartlarında bugün işe başlayan stajyer hakim-savcı 5.500 – 6.000 TL arası aylık ücret almaktadır. 1. Sınıf hakim-savcılar ise 10 bin 800 TL civarında aylık gelire sahiptir. Asgari ücretin son yapılan zamla 1.404 TL'ye çıktığı ülkemizde, hakim ve savcılara asgari ücretin en az 2 katı zam yapılması doğru bir uygulama olmadığı yönünde ciddi eleştirileri görüyoruz.
Son dönemde FETÖ terör örgütüne iltisak ve irtibattan dolayı görevi sona erdirilen hakim ve savcı sayısını dikkate aldığımızda rakamın korkunç boyutlara ulaştığı görülecektir. Yargı mensuplarına güvenin yerlerde süründüğü bir dönemde 2 bin 700 TL'ye varan bir maaş artışı neyin ödülü diye akıllara soru işareti getirecektir.
Uzun süredir yargının S.O.S. verdiği unutulmamalıdır
Bu köşede yargının içinde bulunduğu acı gerçekleri örneklerle izah etmiştik ve şu ifadelere yer vermiştik; “31.03.2011 tarihinde 2802 sayılı Kanun'un Yargıtay ve Danıştay notlarını düzenleyen 28'inci maddesi yürürlükten kaldırıldı. Yapılan düzenlemenin iyi niyetle yapıldığından kimsenin şüphesi olamazdı. Ancak, geçen 4 yıllık süre içerisinde uygulamada ciddi sıkıntılar çıktığı cümle alemin malumu haline geldi. Çünkü, yüksek yargı ilk derece mahkemelerinin vermiş olduğu kararlardaki ciddi hatalardan dolayı kararları bozmaktan usanmış durumdadır ve ilk derece mahkemesine dönüşmüştür. Karar sonuçlanana kadar geçen süre zarfındaki mağduriyeti ise hiç dikkate almıyoruz.”
Geldiğimiz nokta, yargının içler acısı durumunu ortaya koymuş ve sistemin sürdürülebilir olmadığı anlaşıldığı için de 2016 yılında tekrar eski hale dönülmüştür. Bağımsız yargı oluşturma amacı adaleti yerlerde süründüren bir hal almıştı. Sadece yüksek yargının vermiş olduğu sicil notunun kaldırılmasıyla dahi kararları lime lime dökülen bir yargı sistemi ve yargıç kalitesinin maaş artışı için neyi hak ettiğinin açıklanması gerekmektedir.
Ortada hangi başarı ve kalite var ki bu oranda maaş hak ediliyor? Kamu görevlileri arasında en yüksek ücret alan grubun hakim ve savcılar olduğu dikkate alındığında müsteşar kadar maaş alan bir hakim ve savcının maaşının düşük olduğunu kim iddia edebilir? Şimdi de bunların maaşını müsteşarların maaşının üzerine çıkarmaya çalışmak ülke gerçekleriyle bağdaşmıyor. Gönül ister ki her kamu görevlisi daha yüksek ücret alsın ama ülke gerçekleri de unutulmasın.
Değişik zamanlarda hakimlere yapılan maaş artışı kararlarda kaliteyi getirmedi
Değişik zamanlarda yargı mensuplarına genel maaş artışlarından bağımsız olarak ilave maaş artışı yapılmış ve hakim ve savcıların maaşlarında önemli iyileştirmeler yapılmıştı. Ancak, yapılan maaş artışlarının yargı kararlarında kalite getirmediği açıkça görülmüştür. Hele hele yüksek yargı tarafından verilen sicil notlarının kaldırılmasıyla hakimlerin verdiği kararların niteliğindeki ve isabetindeki düşüş açıkça görülmüştür. Küçük bir değişiklikle dahi biranda kararlardaki isabet ve kalite jet hızıyla düşen bir yargı sistemine bu oranda maaş artışı getirmeye çalışmak anlaşılır bir durum değildir.
Son ilave maaş artışı 2014 yılının Aralık ayında yapılmıştı
Hakim ve savcılara 6572 sayılı Kanunla getirilen maaş artışı 2014 yılının Aralık ayında yürürlüğe girmişti. Bu düzenlemeyle; Yargıtay Birinci Başkanı, Danıştay Başkanı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Danıştay Başsavcısı, Yargıtay Birinci başkanvekilleri, Danıştay başkanvekilleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Vekili, Yargıtay ve Danıştay daire başkanları, Adalet Bakanlığı Müsteşarı, Yargıtay ve Danıştay üyeleri, birinci sınıf hâkim ve savcılar, birinci sınıfa ayrılmış hâkim ve savcılar ve diğer hâkim ve savcılara (15.000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık ek tazminat ödenmektedir.
Bu artışın rakamsal tutarı ise 15.000 *0,096058 = 1.440,87 TL'dir. Bu tutardan sadece binde 7,59 oranında damga vergisi tutarı kesilecektir.
Sonuç olarak kimin ve hangi saikle böyle bir düzenlemeyi gündeme getirdiğini bilmiyoruz ama referandum öncesinde milyonlarca memuru inciteceğini ve bu düzenlemenin birçok düzensizliğe zemin oluşturacağını tahmin etmek için kahin olmaya gerek olmadığını ifade etmek isteriz. Biz dost olarak hatırlatalım da isteyen istediğini yapsın.