Yeni Şafak yazarı Tamer Korkmaz, bugünkü yazısında, müzisyen, yazar ve yönetmen Zülfü Livaneli’nin eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’la ilgili açıklamalarını değerlendirdi.
Eski CHP milletvekili olan Livaneli’nin Gazete Duvar’dan İrfan Aktan’la yaptığı söyleşide “CHP’nin Baykal gerçeğiyle hesaplaşması şart!” dediğini hatırlatan Korkmaz, “Onun Deniz Baykal’a açtığı bu siyasi ateş, mercek altına alınmayı hak ediyor! Neden mi? Oynatalım. Türkiye’deki Gladyo’nun Yahudi Baronu İshak Alaton; Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı seçilmesinden sadece birkaç gün sonra, Şahin Alpay’a şöyle demişti: “CHP’ye en büyük kötülüğü Deniz Baykal yaptı!” (Zaman, 27 Mayıs 2010)” dedi.
“Livaneli’nin son çıkışı, Alaton’un işte bu sözleriyle tek yumurta ikizi gibidir” diyen Korkmaz, “Cümleyi şöyle de kurabiliriz: On bir sene önce Baykal’ın kaset operasyonunu müteakip tasfiye edilmesi ile şimdilerde bir tür Kovboy Livaneli’nin Baykal’a ateş açması aynı derin temele dayanıyor” diye yazdı.
Livaneli’nin röportajda ‘Kısa sürede anladım ki, Baykal’ın Erdoğan’dan farkı yoktu!’ dediğini ve Baykal’ı ‘Tipik Türk Milliyetçisi’ diye eleştirdiğini ve 'Neticede, o ulusalcılarla beraber CHP’yi MHP çizgisine kaydırdı!’ dediğini yazan Korkmaz,” "Demek ki neymiş? Livaneli, Baykal’dan ‘Milliyetçi, Millici çizgide olduğu için’ rahatsızdır!” dedi.
Washington ile onun içerideki gizli derin örgütü Baronsal Gladyo’nun, 1 Mart 2003’deki tezkerenin reddedilmesinde, Baykal’ın öncü konumunda bulunması nedeniyle ondan nefret ettiklerini yazan Korkmaz, şöyle devam etti:
“Sonraki yıllarda Deniz Bey’i kurultaylar yoluyla indirmeyi başaramayan Amerikancı Derinler, tezkerenin intikamını piyonları FETÖ’nün organize ettiği 2010’daki kaset operasyonuyla aldılar!
Baykal’ın yerine getirdikleri Kılıçdaroğlu, şimdilerde Amerikancı Livaneli’nin de umudu durumundadır."
Yazının tamamını okumak için tıklayın