Yeni Şafak yazarı, İsmail Kılıçarslan, TRT’nin ‘FETÖ’ ile ilgili olarak yaptırdığı ‘Mahrem’ isimli belgeselin çekiminde kullanılan replika silahların fotoğraflarını, ODAtv’nin “KADEM Vakfı’na ait Ataşehir Kız Öğrenci Yurdu’nun içinden taşındığı iddia edilen silahlar” başlığıyla haber yapmasıyla ile ilgili “Bunun bir iç savaş çağrısı, bir iç savaş hazırlığı olduğunu anladım” dedi.
Kılıçarslan, bugünkü yazısında, ODAtv’nin “KADEM Vakfı’na ait Ataşehir Kız Öğrenci Yurdu’nun içinden taşındığı iddia edilen silahların fotoğraflarına Odatv ulaştı” cümlesini gördüğünde “ bunun bir iç savaş çağrısı, bir iç savaş hazırlığı olduğunu” anladığını belirterek, “Zira gündüz gözüyle, sokağın ortasına yığılmış ve TRT’nin FETÖ ile ilgili olarak yaptırdığı “Mahrem” isimli dokümanter bir belgeselin çekiminde kullanılan replika silahların fotoğraflarını okuruna böyle sunmayı, bütün rezilliği, bütün leşliğiyle içine sindirebilen bir medya kuruluşunun tek, yegâne, biricik bir amacı vardır: ‘Memlekette iç savaş çıkartmak!’” değerlendirmesinde bulundu.
Silahların filmde kullanılmak üzere üretilen replikalar olduğunun anlaşılmasına rağmen ODAtv’nin haberi sitesinden kaldırmadığını ve okurlarından özür dilemediğini belirten Kılıçarslan, “Israr ve inatla yalanlarını sürdürmeye, iç savaş çağrısı yapmaya, iç savaş zemini hazırlamak için gayret etmeye devam ediyorlar” diye yazdı.
Haberin kaldırılmamasını “hedefe kilitlenmişlik” ile yakın bir ilgisi olduğunu düşündüğünü yazan Kılıçarslan, şöyle devam etti: “Şimdi burada kollarımı açıp bu yazıyı okuyan herkese ‘kardeşlerim’ demek istiyorum. Kardeşlerim. Kim olursanız olun, hangi hayat tecrübesinden gelirseniz gelin. İster sağcı, ister solcu, ister muhafazakâr, ister İslâmcı, ister Ülkücü olun, bu çağrıya kayıtsız kalmayın. Bu rezil alçaklar, ülkemizdeki bir iktidar değişikliği ile, bir politik erk değişimi ile ilgilenmiyorlar. Bu rezil alçaklar, her gün kurguladıkları yalanlarla doğrudan doğruya ülkemizin geleceğine, varoluşuna kastediyorlar.”
Bir şeyler yapılması gerektiğini yazan Kılıçarslan, "Açık konuşmak gerekirse bu iç savaş çığırtkanları ile, bu huzur bozucularla yeteri kadar mücadele edilmediğini düşünüyorum. Daha sert, daha etkin, daha proaktif bir karşılık geliştirmek lazım. O rezil yalanı söyleyip dolaşıma sokan tiplerin bir daha insanların yüzüne bakacak yüzlerinin kalmaması lazım.
Aksi halde çok ama çok üzülürüz" dedi.
Yazının tamamını okumak için tıklayın