Yeni Şafak gazetesi yazarı İsmail Kılıçarslan, 103 emekli amiralin bildirisine ilişkin olarak, “Emekli askerler görüşlerine çok güveniyorlarsa bir zahmet memleketteki yüz partiden birine girip siyaset yapacaklar” yorumunu yaptı.
Kılıçarslan yazısında, “Kanal İstanbul’a karşı olunabilir. Cübbe giymiş komutana karşı olunabilir. Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin 'pas geçilmesine' karşı olunabilir. Bu karşıtlıklar bir vatandaşın en temel ifade hakkıdır. Tersi olarak Kanal İstanbul’u savunabilir, Montrö’nün pas geçilmesini destekleyebilir, Cübbeli amiral görmekten büyük bir memnuniyet duyabilir. Zaten günlerdir televizyonlarda, gazetelerde 'destekleyeni-desteklemeyeni' bir arada sabahlara kadar kafamızı ütülüyorlar. 'Fazla yorumdan' öleceğiz neredeyse." düşüncesini dile getirdi.
Kılıçarslan şu ifadeleri kullandı:
"Fakat! İşte bu 'fakat' önemli... Bizimki gibi tarihi darbelerle dolu, askeri vesayetle ilişkisi travmatik bir ülkede emekli askerlerin “darbe çağrısı” en sert tepkilere neden olmalıdır. Askeri vesayetin başı görüldüğü yerde ezilmelidir. Başka türlü mesafe alamayız. Başka türlü 'gün geçmiyor ki güzel ülkemizde akıllara zarar yeni bir olay' yaşanmasına engel olamayız.
Emekli askerler görüşlerine çok güveniyorlarsa bir zahmet memleketteki yüz partiden birine girip siyaset yapacaklar. Bu sayede Türker Ertürk gibi vatanseverleri(!) Mihraç Ural gibilerle aynı fotoğraf karesinde görme fırsatına falan erişeceğiz."
Ne olmuştu?
103 emekli amiral imzasıyla, TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne ilişkin sözleri sonrası başlayan tartışmalara ve Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı'nın "takke ve cübbe" giydiği bir fotoğrafının basına yansımasına ilişkin olarak ortak bir bildiri yayımlandı. Bildiride "Montrö; sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, Türkiye'ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşmasını tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir" denilirken, Tuğamiral Sarı'nın görüntülerine ilişkin olarak da "Kabul edilemez nitelikteki bazı görüntüler, haber ve tartışmalar ömrünü bu mesleğe adamış bizler için çok derin bir üzüntü kaynağı olmuştur" ifadesi kullanıldı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun bildiriye "Haddinizi bilin" sözleriyle tepki gösterirken, TBMM Başkanı Şentop da bildiri için "darbe çağrışımlı" nitelemesi yaptı.