Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, İngiltere'de parlamento binası yakınlarında düzenlenen ve 4 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısıyla ilgili olarak "Yakında Almanya'da, Belçika'da ya da başka ülkelerde benzer saldırılar olabilir. Bütün bunlar terör saldırısıdır" dedi. Karagül, henüz gerçekleşmeyen bu saldırılarla ilgili olarak "Açıkça kınıyoruz" ifadesini kullandı.
İbrahim Karagül'ün "Ne o? Avrupa bize savaş mı açacak?" başlığıyla yayımlanan (24 Mart 2017) yazısı şöyle:
Dalga dalga geliyorlar. Türkiye paranoyasına tutulmuş sağa sola saldırıyorlar. Tehdit üstüne tehdit, şantaj üstüne şantaj yapıyorlar. Gözümüzü korkutmaya, sindirmeye, ezmeye, teslim almaya çalışıyorlar. PKK'lılarla, PYD'lilerle, FETÖ'nün istihbarat artıklarıyla operasyonlara girişip Ankara'yı köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar.
Ekonomik yaptırımlar, silah ambargosu, medya operasyonu, siyasi açıklamalar, askeri tehditler, terör silahı, ellerinde ne kadar kart varsa sahaya sürüyorlar. Bütün temel hak ve özgürlüksöylemlerini, sözleşmeleri bir kenara itip, Avrupa kıtasında yaşayan Müslümanları ve Türkleri baskı altına almaya, korkutarakkaçırmaya çalışıyorlar. Camiler basıyorlar, dernekler basıyorlar, insanları taciz ediyorlar, Türkiye'ye ait ne varsa aşağılıyorlar.
Neonazileri yeniden sokaklara salacaklar
Elçiliklerimiz dahil, Türkiye ve Müslümanlara ait ne varsa artık tehdit altında. Bugün devlet eliyle, medya tahrikleriyle, polis tacizleriyle devam ettirdikleri saldırıları yarın aşırı sağcı gruplar üzerinden yapacaklar, onları sokaklara salıp vatandaşlarımızı, insanlarımızı tehdit edecekler, onlara saldıracaklar.
Daha önce Almanya'dan Avusturya'ya kadar yüzden fazla evi kundaklayanlar yeniden sokaklara sürülüyor. Benzer hareketler, taşkınlıklara Avrupa genelinde tanık olabiliriz. Bu tehditlerden, saldırılardan doğrudan o devletler, hükümetler sorumlu olacaktır. Hiçbir şekilde aşırı sağcı gruplar diyerek sorumluluktankaçamayacaklar. Almanya'nın yaptığı gibi, soruşturmalar kapatılamayacak, işte o zaman ortalığı ayağa kaldıracağız.
Kendi iç kavgalarını bizim üzerimizden yürütüyorlar
Her gün bir ülke, Türkiye'ye kin kusuyor. Bir gün Almanya, diğer gün Avusturya, hemen arkasından Hollanda, Belçika ve liste uzayıp gidiyor. Bütün Avrupa, Türkiye'ye karşı tek bir ortak cephe haline geldi. Hep birlikte vurmaya çalışıyorlar.
Tek bir akıl üzerinden hareket ediyor, tek bir merkezden yönetiliyorlar. Avrupa Birliği'nin “Birlik” örneği gösterebildiği tek şey Türkiye düşmanlığı kaldı. Başka her konuda dağıldılar, savruldular, çözüldüler.
Kendi içlerindeki çatışmaları, kavgaları, hesaplaşmaları Türkiye düşmanlığı üzerinden servis ederek bir şeyleri gizlemeye, örtmeye, dikkatlerden uzak tutmaya çalışıyorlar. Ama biz biliyoruz, gizledikleri kendi korkuları, kendi açmazları, kendi kaosları. Bu düşmanlık üzerinden Avrupa toplumlarını harekete geçirmeye, zindetutmaya, teyakkuz halinde tutmaya çalışıyorlar.
Türk düşmanlığı ile neyi gizliyorsunuz?
Bir zamanlar İslam'ı ve Müslümanları küresel ölçekte tehdit ilan ederek, yeni bir dünya düzeni inşa etmeye girişenler, şimdilerde “Türk düşmanlığı” üzerinden bir başka küresel operasyona hazırlanıyor. Artık dünya düzenini tek başlarına kurma imkanları yok, bir daha hiç olmayacak. Avrupa'daki seçimlerle, seçime yönelik söylemlerle açıklanabilecek bir şey değil bu.
Bazılarının zannettiği gibi, Türkiye'den Batı'ya yönelen sert açıklamalarla da tanımlanabilecek bir şey de değil. Avrupa'da aşırı sağın yükselişi, Avrupa güç haritasının değişmesi, fay hatlarının ortaya çıkması, kıtanın kendi içinde ayrışması, AB projesinin başladığı günden bu yana ayrışmanın ilk kez bu kadar tehlikeli hale gelmesidir bütün mesele.
15 Temmuz'da FETÖ ile birlikte onlar da yenildi
Bunu anlayamayanlar, yeni dalganın amacını ve yapısını kavrayamayanlar, “Aman bütün Avrupa bize düşman oldu. Bizde bir sıkıntı var. Yapmayalım, etmeyelim, iyi geçinelim” demeye çalışıyor.
Böyle yaparsak imha oluruz. Böyle yaptığımız için çok ağır bedeller ödedik. Böyle yaparak kuşatıldık, çevrelendik, hapsedildik. Biz bu krizi, bu ayrışmayı Anadolu sokaklarında okuyamazsak teslim oluruz, mahvoluruz.
Yeni dalga köşeye sıkıştırma operasyonunu başlatanlar, Türkiye'yi bütün cephelerden kuşatmaya çalışanlar, 15 Temmuz'un mimarlarıdır. 17 Aralık operasyonunun mimarlarıdır. Geziolaylarının yöneticileridir. Onlar, bütün operasyonları başarısız olduğu için yeniden oyun kurmaya çalışıyorlar.
Bütün FETÖ üyelerini korumaya aldılar, Türkiye'den kaçırdılar. Onlar üzerinden, onları kullanarak yeniden harekete geçtiler. 15 Temmuz'da sadece FETÖ değil, aslında onlar yenildi, bu savaşı onlar kaybetti, bu acıyla saldırganlaştılar.
15 Temmuz direnişi emsal olur korkusu
Türkiye'yi kolay lokma sandılar. Eskiden olduğu gibi, operasyonlarla hizaya sokacaklarını zannettiler. Korkup, sineceğimizi düşündüler. Onlara göre 15 Temmuz planına hiçbir ülke direnemezdi, karşı koyamazdı. Ama dünya siyasi tarihinde örneği olmayan bir millet direnişi yaşandı.
Batı'nın Türkiye ile ilişkilerinde yeni bir milat oldu, bütün ilişki geleneğini altüst etti. İlişkinin tabiatı değişti. 15 Temmuz aynı zamanda küresel ölçekte emsal oluşturdu. Birçok ülkenin benzer yola başvuracağına dair bir endişe ortaya çıkardı. Batı'yı asıl korkutan bu oldu. Türkiye'nin başlattığı bu yeni mücadele şekli oldu.
Çok büyük terör saldırısı olabilir!
Dikkat edin; bir süredir Avrupa genelinde terör saldırıları yapılıyor. Fransa'da birkaç saldırı oldu. Önceki gün İngiltere'nin Başkenti Londra'da terör saldırısı oldu. Yakında Almanya'da, Belçika'da ya da başka ülkelerde benzer saldırılar olabilir. Bütün bunlar terör saldırısıdır. Bu saldırıları açıkça kınıyoruz.
Ama bunlar aynı zamanda birer istihbarat operasyonudur. Okumalarımız doğruysa, yakında başka Avrupa ülkelerinde de benzer saldırılar olacak demektir. Ama asıl dikkat etmemiz gereken şey, yakında Avrupa'da çok büyük bir terör saldırısı olabilir. Eğer olursa, bu tam bir istihbarat operasyonudur.
Yeni terör saldırısının arkasındaki planlar
Peki neler planlıyor olabilirler? Öncelikle Suriyeli mültecileri dışarı atmak. Türkiye ile imzalanan Geri Kabul Anlaşmasının iptal edileceği endişesiyle Suriyelilere karşı yeni bir duvar örmek.
İkinci hedef ise bütün Avrupa'yı Müslümanlardan ve Türklerden arındırmak. AB ülkelerinin Türkiye ile krizi tırmandırmasının tek sebebi bu. Hesap gayet açıktır. Türkiye düşmanlığı üzerinden hem aşırı sağı güçlendiriyorlar hem de bütün yabancı düşmanlığı ile Müslümanları bütün Avrupa'dan sürmeyi planlıyorlar.
Türkiye savaşı değil, Avrupa içi savaş bu
Yani? Sadece Türkiye çok büyük bir tarih yürüyüşüne başladı. Ne yaparlarsa yapsınlar bu yürüyüşü durduramayacaklar. Ama aynı zamanda Avrupa da yeni bir tarihsel kırılma yaşıyor. Bundan sonra AB ülkeleri geçmişlerine, kendine dönecek, AB'yi gözden çıkaracak. Çözülme şimdiden başladı bile.
Peki Türkiye ile krizi nereye kadar sürdürebilecekler? Hiçbir yere…Yapacakları her şeyi yapıyorlar zaten. Böyle de devam ederler… Sadece kuru gürültü. Bu, Türkiye ile savaş değil, Avrupa içi savaştır. Bunu bildikten sonra, bırakın kendileri uğraşsın..
Koca Avrupa, birkaç FETÖ'cünün oyununa gelsin. Biz de izleyelim…