T24 - Güler Sabancı, Burcu Esmersoy, Zeynep Fadıllıoğlu, İpek Çalışlar, Songül Öden ve Lale Mensur İtalyan gazetesi Corriere della Sera'ya konuştular, 'yeni Osmanlı kadınının ışığını' anlattılar.
İtalyan gazetesi Corriere della Sera, haftalık kadın eki Io Donna dergisinde, günümüzdeki Türk kadınını inceleyen bir dosya çalışması yayımladı. Güler Sabancı, Burcu Esmersoy, Zeynep Fadıllıoğlu, İpek Çalışlar, Songül Öden ve Lale Mansur’la yapılmış söyleşilerle beslenerek kaleme alınan ve ‘Yeni Osmanlı Kadınlarının Enerjisi’ başlığıyla yayımlanan çalışmaya altı sayfa ayrıldı.
Paolo Verzone’nin çektiği fotoğraflar eşliğinde Marzio G. Miam’ın kaleme aldığı yazının spot cümlelerinde, Türk toplumunda kadınların belirleyici bir rol oynadığına işaret edilerek, “Dünyanın gözleri rota değiştirmekte olan Türkiye’nin üzerinde. Batı yanlılığı giderek azalan bu ülke, imparatorluk geçmişine bağlı durumdaki İslam ülkelerindeki etkisini de giderek artırıyor. Ancak sürpriz bir şekilde, söz konusu yeni gidişatta kadınların belirleyici olduklarını keşfediyoruz: Enerji politikasında onlar karar veriyor. Kültürel sıçramaya ve estetik devrime de onlar öncülük ediyor” ifadeleri kullanıldı.
Türkiye’nin son yıllarda ‘yeni bir kimlik’ ile ön plana çıktığı görüşünün dile getirildiği yazıda, ‘Modernizmden kuşku duymak laiklik değerlerini yadsımak anlamına geliyordu. Ama şimdi durum farklı. Osmanlı dönemi, her alanda yeniden işleniyor. Türkiye, kriz içinde olan ve Türklerin üyeliğine kuşkuyla yaklaşan Avrupa’nın aksine, gayrisafi milli hasılasında yüzde 12’lik bir artış gerçekleştirdi’ değerlendirmesi de yer aldı.
En güçlü beşinci kadın
Yazıda, ‘2004’ten bu yana 58 bin çalışanı olan bir imparatorluğun yöneticisi. Fortune dergisine göre dünyanın en güçlü beşinci kadını. Öteden beri Türkiye’nin AB üyeliğinin destekçisi’ cümleleriyle tanııtılan Sabancı’nın, “Pek yakında, bizim Avrupa’ya muhtaç olmamızdan ziyade, Avrupa bize muhtaç olacak. Biz temizlik işini Avrupa’dan önce yaptık: Finans sistemimiz saydam, 5 yıllık sağlıklı bir büyümenin ve yaygınlaşan yeni zenginliğin meyvelerini devşiriyoruz” dediği açıklandı. “İstanbul’un doğu kesiminde Şakirin Camii’nin projesini hazırlamış, en ünlü Türk mimar ve tasarımcı” diye nitelenen Fadıllıoğlu’nun da “Yeni bir estetik anlayış gelişiyor. Şimdi modernizmi ihlal edip Osmanlı kökenlerimize ulaşmak mümkün” dediğine işaret edildi.
‘Başörtüsü şeriat değil’
Mustafa Kemal Atatürk’ün eşi Latife Hanım’ın biyografisini kaleme aldığı kitabıyla tanınan yazar İpek Çalışlar’ın, ‘Ergenekon’ davasına da işaret ederek, “Kitabım nedeniyle bana dava açanlar, darbe girişimi suçlamasıyla şimdi içeride yatıyorlar. Türk kadını ılımlı İslam dünyasındaki kadınların gelişmesi açısından bir model işlevi görüyor.” değerlendirmesini yaptığı açıklandı.
Yazıda, Burcu Esmersoy’un Türkiye’de en popüler spor sunucuları arasında olması, Songül Öden’in Arap dünyasında da büyük ilgi gören ‘Gümüş’ dizisi sayesinde bir “diva” haline gelmesi de, çağdaş Türk kadınının çeşitli alanlardaki başarısının örnekleri arasında sayıldı. Dergide, Türkiye’deki başarılı aktrisler arasında yer alan Lale Mansur’unsa “Başörtüsü şeriat değildir. Başları örtülü olup benden daha feminist olan kadınlar da var. Artık organize oluyorlar, haklarını arıyorlar, daha iyi sosyal koşullar istiyorlar” dediği açıklandı.
‘Kızlar okumalı’
Türkiye’de Orhan Pamuk’la birlikte ifade özgürlüğü için mücadele edenlerden biri olarak nitelenen Mansur’un, kızları okula kazanmanın önemine işaretle şu değerlendirmeyi yaptığına da işaret edildi: İstanbul’da dolaşırken hiç özürlüye rastlanmaması dikkatinizi çekti mi? Ortalıkta yoklar, çünkü bu şehirde hareket edebilmeleri olanaksız. Kent düşman onlara. Aynı şey bir süre öncesine kadar başörtülü kadınlar için de geçerliydi: Dışlandıkları için dışarı çıkmıyorlardı. Ama şimdi kendilerini iyi hissediyorlar. Mücadele, kızları okula daha fazla çekmek için verilmelidir. Türkiye’nin onlara ihtiyacı var.