Günümüzde birçok ebeveyn çocuklarının yemek yeme sorunu yaşadığından şikâyet ediyor. Uzman Diyetisyen Dilara Koçak, Milliyet gazetesinde yayımlanan yazısında (23.02.09), çocuklardaki iştahsızlığın nedenlerini anlatıyor. Koçak’ın yazısı şöyle:
“Günümüzde birçok ebeveyn çocuklarının yemek yeme sorunu yaşadığından şikâyet ediyor. Bunun farklı nedenleri olabilir.
Çocuklar evde gördükleri beslenme davranışlarını taklit ederler. Bu yüzden çocukların sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmesinde anne ve babanın onlar için iyi bir örnek olması gerekir. Çocuğun beslenme durumunu; ailesel problemler, yaşam tarzı, psikolojik durum, imaj karmaşası gibi nedenlerin yanında psikolojik, sosyal, mental ve fiziksel yönden bütünüyle incelemek gerekir.
Öğünlerin atlanması büyük sorun
Günümüzde özellikle büyük şehirlerde tam gün okula devam eden çocukların, öğle yemeği için evlerine gitme olanakları bulunmuyor. Buna bir de beslenme alışkanlıklarındaki bazı düzensizlikler eklendiğinde (kahvaltıyı atlamak, öğle yemeğini geçiştirmek, sadece akşam yemeklerine ağırlık vermek gibi) günlük enerji ve besin öğelerinin karşılanması güçleşiyor.
Kahvaltıyı ihmal etme
Bunun nedenleri arasında çocuğun geç yatması, sabah zaman ayarlamasını iyi yapmaması, ailesinin ilgisizliği, ailenin kahvaltı yapma alışkanlığının olmaması ve evde yeterli besinin bulunmaması gibi nedenler olabilir.
Okul yemeklerinin sevilmemesi
Okul yemekhanelerine alternatif olarak hizmet veren kantinlerde çocukların daha çok hoşuna giden; sandviç, tost, hamburger, pizza, cips, kolalı içecekler, çikolata gibi yiyecekler satılıyor. Bunların çocukları cezbetmesi ve zaman içinde sosyal bir tutku, alışkanlık haline gelmesi, onların yeterli ve dengeli beslenme yerine tek yönlü beslenmelerine neden oluyor.
Annenin çalışıyor olması
Annelerin yemek hazırlama, pişirme ve çocuğuyla ilgilenme konusunda yeterince zamanı olmaması, çocuğunun evde anne yerine bir bakıcının varlığından hoşlanmaması gibi nedenlerle çalışan annelerin çocuklarının, çalışmayan annelerin çocuklarından daha fazla beslenme sorunlarının olduğu bilinmektedir.
İştahsızlık nedenleri
Kansızlık, bağırsak parazitleri, aralarda bilinçsiz tüketilen atıştırmalar (cips, çikolata, vb) psikolojik nedenler (mutlu veya mutsuz olma durumu, kavgalar, aile sorunları vb), annenin ısrarla yemek yedirmesi gibi durumlar çocuğun iştahını negatif etkileyebilir.
Stres faktörü
Çocukluk çağı, genellikle sorunsuz ve eğlenceli bir dönem olarak kabul edilmekte; fakat ailenin maddi durumu, sağlık sorunları, akraba ve arkadaşlarla yaşanan sorunlu ilişkiler, çocuğu strese sokabiliyor. Stresin yoğunlaşması, depresyon, kendine güvensizlik; stres sırasında salgılanan bazı hormonlar vücut bağışıklığını azaltmakta ve bazı hastalıklara neden olabiliyor. Yeme davranışı bozuklukları da stresle birlikte ortaya çıkabiliyor.
Fiziksel aktivite azlığı
Sağlıklı beslenmek kadar fiziksel aktivitenin artırılması da çok önemlidir. Çünkü fiziksel aktivite vücudun düzenli çalışmasını ve böylece besinlerden en iyi şekilde yararlanmayı sağlar. Çocuklarla oynamak ev ve bahçe işleri ile uğraşmak, birlikte yürüyüşler yapmak, koşmak, bisiklet kullanmak gibi aktiviteler, fiziksel aktivite alışkanlığını geliştirmektedir.
Yetersiz beslenmeye bağlı sağlık sorunları
Okul çocuklarında önerilen besinlerin yetersiz, dengesiz veya fazla tüketilmesi sonucunda bazı sağlık sorunları ortaya çıkabiliyor. Büyüme ve gelişme geriliği, enfeksiyon hastalıklarının sık ve ağır seyretmesi bu yüzden olabilir.
Vitamin eksikliği
Diğer önemli sorun ise şişmanlık olarak ortaya çıkıyor. Çocukluk dönemi şişmanlığı ileriki yaşlara yansır ve yüksek tansiyon, kan yağlarında artış, kalp damar, şeker gibi kronik hastalıklara zemin hazırlar. Ayrıca psikolojik sorunlara neden olur. Vitamin ve mineraller, yaşam için gerekli vücut işlevlerinin aksamadan sürdürülmesine yardımcı olurlar. Enerji sağlamazlar ama karbonhidrat, protein ve yağların yıkım reaksiyonlarında yer alarak enerji oluşumuna yardımcı olurlar.
Vücudumuzda enerji oluşumu için oksijeni kullanarak aşırı oksijen tüketimi sonucunda vücutta “serbest radikaller” oluşur. Bunların vücuttan uzaklaştırılması görevi antioksidan vitaminlere verilmiştir. Özelikle küçük yaşlardan itibaren süt içme alışkanlığının edinilmesi kemiklerin büyümesi ve gelişmesi için çok önemlidir.”