İngiltere’de yaşlı bir adam, yatağının altındaki karton kutuda, en az 2 bin yıllık olduğu ve Hellenistik döneme tarihlenen saf altından bir taç buldu. MÖ 300 yıllarına tarihlenebileceği düşünülen mersin ağacı süslemeli taç, yaşlı adamın koleksiyoner olan dedesinden kalan eşyalar arasındaydı.Yaşlı adam taçla ilgili “Yakın zaman önce yatağın altındaki bazı şeyleri düzenlemeye karar verdim ve dedemden bana kalan şeylere bakması için müzayedecileri çağırdım. Taç muhteşem bir parçaydı fakat bu kadar değerli olabileceğini hiç tahmin etmezdim. Gerçekleri öğrendiğimde hem heyecanlandım hem inanamadım” dedi.
Arkeofili’den Ayşe Bursalı’nın haberi şöyle:
Yaşlı adam, dedesinden kalan bazı eşyaları müzayedede satmak isteyen adam evine müzayede evinden eksperler çağırmıştı. Eksperlerin, tacın en az 100.000 pound (432.000 lira) değerinde olduğunu söylemesi üzerine yaşlı adam şaşkınlığını gizleyemedi.
Schwinge “Bu tür altın taçları tarihlendirmek özellikle zordur. Hellenistik döneme tarihlenebilen çok nadir bir taç grubuna dahillerdir. Şekli de bunun Kuzey Yunanistan’da yapıldığını gösteriyor olabilir” diyor.
Schwinge “Taç 20 cm çapında ve yaklaşık 100 gram ağırlığında. El yapımı ve saf altından. Bir altın işçisi tarafından dövülerek yapılmış”
“Taç, yaklaşık 2,300 yıllık olan bir eser için çok iyi korunmuş durumda. Antik dönemde bu çeşit şeylere rastlamak çok nadirdir. Ben kariyerim boyunca daha önce hiç görmemiştim” diyor.
Taçın üstünde bulunan toprak parçaları, bir noktada eserin toprak altında gömülü olduğunu gösteriyor.
Buna benzer altın taçlar, Antik Yunan’da dini törenlerde giyilen ya da spor ve sanat karşılaşmalarında ödül olarak verilen, gerçek yapraklardan yapılan taçları taklit etmeyi amaçlıyordu. Genelde bilgeliği simgeleyen defne, zaferi simgeleyen mersin ağacı, barış ve huzuru simgeleyen meşe ve doğruluğu simgeleyen zeytin ağacı gibi ağaçların yaprakları betimleniyordu.
Narin ve kırılgan olmaları nedeniyle sadece çok özel durumlarda takılıyorlardı.
Bu taçların çoğu tapınaklarda tanrılara adanıyordu, ya da kraliyete mensup ya da soylu kişilerin mezarlarına konuluyordu.
Bu tür taçların çoğu, bu tacın da ait olduğu düşünülen Hellenistik döneme (MÖ 323 – MÖ 31) tarihleniyordu. Daha önceki dönemlerde benzer taçlar yapılmış olsa da, Büyük İskender’in Doğu fetihlerinden sonra bu taçlar daha sık görülüyordu.
Bu tür taçların en ünlülerinden biri, 1970 yılında Büyük İskender’in babası Makedonya kralı 2. Philip’in Vergina’daki mezarında bulunmuştu.
Tacın şimdiki sahibi olan yaşlı adamın dedesi, arkeoloji ve antik dünyaya hayran olan bir koleksiyonerdi. Ailesi adamın tacı nasıl elde ettiğini bilmiyor fakat büyük ihtimalle çok seyahat ettiği 1940’lı yıllarda satın aldığını düşünüyorlar.
Yaşlı adam; “Büyükbabamın 1940-50’lerde oldukça fazla gezdiğini ve bir zamanlar Büyük İskender’in bulunduğu kuzeybatı sınır bölgesinde zaman geçirdiğini biliyorum. Muhtemelen tacı oradayken bulmuş. Fakat daha önce bana bu taçla ilgili hiçbir şey söylememişti” diyor.
Yaşlı adam taçla ilgili şöyle dedi: “Yakın zaman önce yatağın altındaki bazı şeyleri düzenlemeye karar verdim ve dedemden bana kalan şeylere bakması için müzayedecileri çağırdım.”
“Taç muhteşem bir parçaydı fakat bu kadar değerli olabileceğini hiç tahmin etmezdim. Gerçekleri öğrendiğimde hem heyecanlandım hem inanamadım.”
Taç, 9 Haziran’da müzayedeye çıkacak.