T24 - MHP'de yaşanan kaset skandalından AKP'yi sorumlu tutanlara Başbakan Erdoğan'ın en yakınındaki bir isimden yanıt geldi. Yalçın Akdoğan, yaşananların MHP'yi yeniden dizayn çabası olduğunu öne sürdü ve amacın AKP karşısına daha güçlü bir muhalefet çıkarmak olduğunu belirtti.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 'A Takımı' olarak tanımlanan en yakınındaki danışmanlarından Yalçın Akdoğan, NTV Canlı yayınında Nilgün Balkaç'ın sorularını yanıtladı.
Akdoğan, MHP'de yaşanan kaset skandalıyla ilgili AKP'nin suçlanmasını doğru bulmadığını anlattı. Akdoğan, yapılan şantajı son derece sorunlu gördüklerini vurguladı ve rakipleriyle sandıkta hesaplaşmak istediklerini dile getirdi: "Sivil alana dışarıdan bu tür müdahaleler yapılmamalı. Biz bunu başından beri böyle görüyoruz. Başbakanımız başından beri ortada bir siyasi çürüme olduğunu vurguladı."
Yapılanların adi suçlar kapsamında değil, 'bir siyasi mühendislik çabası' olarak tanımlayan Akdoğan, "Yapılan işler o partiye oy kaybettirme girişimiyle yapılmış işler değil. Doğrudan müdahale var. Kendi halinde değişemeyen ümit vaat etmeyen bir partiye müdahale var. Onu ve yönetimini değiştirme çabası. Parti yeniden dizayn edildi ve AK Parti karşısında bir alternatif haline getirme çalışması olduğu ortaya çıktı" diye konuştu.
Eski CHP Lideri Deniz Baykal'ın da başından benzer bir süreç geztiğini hatırlatan Akdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "CHP'de yaşanan olayda da gördük önce AK Parti suçlandı ama daha sonra görüldü ki partiyi değiştirme çabası. Ak Parti'ye güçlendirme çalışması değil. Tam tersine AK Parti karşısındaki muhalefeti güçlendirme çabası. Bunu Ak Parti ile ilişkilendirmek son derece yanlış. Bu yapılanı doğru okumak son derece önemli."
Skandalın seçime nasıl bir etkisi olacağına dair fikir yürütmenin güç olduğıunu dile getiren Yalçın Akdoğan, "Bu operasyonla partiyi sahici bir aktör haline getiriyorsunuz. Tabii bu operasyonla ne düşünülüyor, içeriden birileri mi dışarıdan birileri mi yapıyor bilmiyoruz.
Ortada MHP'nin kendi parti içi dinamikleri ve tabanıyla ilgili bir durumu var. İç çürümüş olarak tanımlanabilecek bir partiye değişiklik için yapılan müdahale bu" diye konuştu.
Siyasetin bu süreçten nasıl etkileneceği sorusuna ise "Bu olaylara hep birlikte tepki göstermek gerekiyor. İlk yaşandığında değil daha sonra da aynı tepki verilmeli. Aynı olay CHP'nin başına geldiğinde birileri istifa etti. Başka birileri partinin başına geçti. Baykal'ın başına geldiğinde birçok köşe yazarı hemen hemen 'İstifa etmeli' diye ağız birliği yaptı. Bugün aynı tavrı görmüyoruz. Bugün aynı tavrı görmüyoruz. Madem özel hayata müdahaleydi, neden bugün aynı tavır ortaya konulmuyor. Ortada samimi olmayan bir durum var. A partisi veya B Partisi değil tüm siyasi partiler kaybetti. Mesele, MHP'nin oyları arttı azaldı değil" yanıtını verdi.