Gezegenimizin kendi etrafında dönmekten vazgeçeceğine ilişkin bir işaret, en azından izleyen birkaç milyar yıl için, görünmüyor. Ancak coğrafi yazılımlar üreten ESRI firması çalışanlarından Witold Fraczek, bu varsayımdan yola çıkarak bir modelleme yaptı.
Dünya’nın kendi ekseni etrafından dönerken yaratılan merkezkaç kuvveti, yeryüzündeki suyun yani okyanus ve denizlerin yeryüzündeki dağılımını doğrudan belirliyor. Ekvator hattı üzerinde saatte 1,667 km olan dönüş hızı, merkezkaç kuvvetiyle suların önemli bir bölümünü ekvatorun kuzey ve güneyine itiyor.
Bu merkezkaç kuvveti olmasaydı, yani Dünya kendi ekseni etrafından dönmeseydi, bu suların büyük bölümü kuzey ve güney kutuplarında birikecekti. Bu da, büyük fotoğrafta görüldüğü üzere, gezegenin ortasında tek parça halinde geniş bir kara şeridinin oluşmasına neden olacaktı.
Kutuplara doğru suyun seviyesinin artması sonucu Rusya ve Kanada’nın tamamı, Avrupa’nın güney İspanya ve Sicilya civarı hariç tamamı, ABD’nin de yarısı su altında kalacaktı. Trakya, Marmara ve İstanbul’un tamamı “deniz dibi” olacak, kıyı İzmitin güneyinden başlayacaktı.