Washington Post, Türkiye'nin, Suriye konusunda ciddi bir yanlış hesap yaptığı ve sonuçlarıyla karşı karşıya kaldığı değerlendirmesinde bulundu. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun ABD temasları öncesi, görüşmelerde Suriye'nin başlıca konulardan birini oluşturacağı belirtilirken Türkiye'nin, Suriye konusunda attığı "ciddi bir yanlış hesap yaptığı", şimdi de sonuçlarıyla karşı karşıya kaldığı değerlendirmeleri yapılıyor.
Haberde, Davutoğlu'nun ABD yetkilileriyle görüşmeleri öncesi Türkiye'nin Suriye politikalarını Kilis mahreçli geniş bir haberde irdeledi ve Türkiye'nin bir yılı aşkın bir süre toprakları üzerinden Suriye'ye akan binlerce yabancı gönüllüyü görmezlikten geldiğine değinildi.
'El Kaide ilk defa Nato sınırına konuşlandı'
Ancak Suriye'deki aşırı unsurların ülkenin kuzeyinde güçlenmesiyle "ilk defa El Kaide'nin NATO sınırına konuşlandığı"nı, bunun da Türkiye'nin Esad'ı iktidardan uzaklaştırma çabasının "ne kadar korkunç biçimde yanlış gittiğini" ortaya koyduğunu öne sürülüyor. Esad'ın isyanın üstesinden gelerek belki yıllarda iktidarda kalacağı, ABD'nin askeri müdahale niyetinin olmadığını gösterdiği belirtilirken Türkiye'nin ise, "ciddi bir yanlış politika hesabının sonuçları ile karşı karşıya bırakıldığı" yorumu yapılıyor.
'Türkiye kendinden başka hiç kimseyi suçlayamaz'
Washington Post, ismi açıklanmayan bir Türk yetkilisinin "Türkiye'nin istediği sonuç bu değildi" sözlerini de yansıttığı haberinde "Eleştirenler "Türk otoriteleri en azından dolaylı olarak cesaretlendirdiği gibi görünen bir durum yüzünden kendinden başka hiç kimseyi suçlayamaz' diyorlar" satırlarına yer verdi.
'Obama Erdoğan'a sitem etmiş'
Haberde, "Başkan Obama, Mayıs ayında Beyaz Saray'da buluştuklarında yabancı savaşçıların akımını kısıtlamak amacıyla daha fazlası yapılmadığı için Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a sitem etmişti" denildi, konunun Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Pazartesi günü Washington'u ziyaret ettiğinde gündemde olmasının beklendiği ifade edildi.
ABD'li gazete, yabancı savaşçıların Türkiye üzerinden Suriye'ye geçmenin "ne kadar kolay olduğu"nu ayrıntılı biçimde anlattığı haberinde bazı muhalefet politikacılarının ise hükümetinin yabancı savaşçılara geçişini "tolere etmekten ileriye gittiğini", "ulaşım, eğitim ve silah" sağlanmasına "yardımcı" olduğunu iddia ettiklerine dikkat çekti.
Salih Müslim: İlk başta Türkiye onlara çok açık biçimde yardım etti
Bu çerçevede Washington Post, telefonda bir mülakat yaptığı PYD lideri Salih Müslim'in dile getirdiği "İlk başta Türkiye, onlara hem doğrudan hem de çok açık biçimde yardı etti" savlarına da yer verdi. Salih Müslim son dönemde Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki aşırı unsurlara doğrudan yardım sağlamadığını, bunun da kendisine, ABD'nin baskılarının sonuç verdiğini düşündürdüğünü belirtirken de "Bunu daha önce yapmaları gerekirdi ama artık geç" sözlerini de kullandı. ABD'li gazete, Türkiye'nin ise aşırı unsurların akımını kolaylaştırmak için herhangi bir şey yaptığını güçlü şekilde reddettiğini belirterek bir Türk yetkilisinin "Bilinçli yapıldığını sanmıyorum" dediğini aktardı. Aynı yetkili, "Şimdi herkesin bu aşırı grupların ne kadar büyük bir problem olduğunu fark ettiğini sanıyorum" şeklinde konuştu.
'Erdoğan, Esad karşıtı söylemini yumuşattı'
Bunun üzerine WPost, "Hem Esad'ın, hem de cihatçıların kalıcı olabileceğinin farkına varılmasının, Türkiye'nin politikasında "ayarlamalar'ın yapılmasına neden olduğunu" savundu. Gazete Başbakan Erdoğan'ın da, Esad karşıtı söylemini yumuşattığını, Suriye'deki cihatçı grupları eleştirdiğini, sınır kapılarında kontrollerin sıkılaştırıldığını, baskıların yapıldığını kaydetti.