ABD'nin önde gelen gazetelerinden Washington Post (WP), Başbakan Tayyip Erdoğan’ın iktidarını sürdürmek adına acımasız bir kampanya yürüttüğünü yazdı. Gazete yayın kurulunun imzası ile çıkan makalede Erdoğan, yolsuzluk iddiaları karşısında yargı üzerinde kontrolü elde etmeye çalışmakla eleştirdi. Son gelişmeler karşısında “Demokrasilerini kurtarmak Türklere bağlı” ifadelerine yer verilen makalede, bunun “gelecek seçimlerde oy kullanarak” veya “barışçıl direniş organize ederek” yapılabileceği vurgulandı.
Washington Post yayın kurulu, Başbakan Erdoğan'ın yolsuzluk operasyonları sonrası yürüttüğü politikalara ciddi eleştiriler getirdi. Başbakan Erdoğan’ın Twitter’ı kapatma çabasının başarısız olduğunun belirtildiği haberde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de Twitter’ı kullanmaya devam ettiğine dikkat çekildi.
Gazete, düşürülen Suriye uçağını Erdoğan’ın itibarını geri kazanma ve “Twitter fiyaskosu” karşısında “gündem değiştirme” çabası olarak görmenin haksızlık olabileceğini savundu. Ancak tüm bunlarla birlikte, “Başbakan Erdoğan, uçağın düşürülmesini daha önce de Twitter’ın ‘kökünü kazayacağını’ söylediği ortamda ilan etti. Yani siyasi bir kampanya mitinginde.” ifadelerine yer verildi. Haberde, “Twitter hadisesinin ortaya koyduğu gibi Erdoğan için bir uçağı düşürme talimatını vermek, etkileşim halinde ve seferber olmuş vatandaşları susturmaktan kolaydır." denildi.
‘Kendi siyasi geleceğini kurtarmak için’
Makalede, Başbakan Erdoğan’ın yurtiçi ve dışında bulunan muhalifleri için tehlikeli olan acımasız bir kampanya yürüttüğüne dikkat çekildi. Başbakan Erdoğan’ın siyasi geleceğini kurtarmak adına kaba tedbirler aldığı vurgulanarak, bu politikanın kurbanının sadece, “hiçbir iyi niyeti hak etmeyen” Suriyeli diktatör Beşşar Esad değil, aynı zamanda “Arapların Ortadoğu”su için potansiyel bir model olarak görülen Türk demokrasi sistemi olduğuna da dikkat çekildi.
Haberde son üç ulusal seçimde başarılı olmasına rağmen, Başbakan Erdoğan’ın iki problemle karşı karşıya olduğu ifade edildi. Bunlardan biri yolsuzluk soruşturması olarak öne çıkarken, ikincisi için ise Erdoğan’ın 2015 yılında biten görev süresi. Bu ikinci zorluk konusunda ise Erdoğan için “Koyduğu dönem kısıtlaması iktidarı bırakmasını gerektiriyor. Belki kendisini savcıların insafına bırakabilir ya da Putinvari bir manevra ile gücü artırılmış bir cumhurbaşkanlığına geçiş yapabilir.” ifadelerine yer verildi.
Erdoğan’ın çok sayıda savcı ve polisi tasfiye ederek suç iddialarıyla savaştığı belirtilen haberde, “Sonuç olarak Rus otokratının dahi etkileyici bulacağı otokratik bir kopuş oldu.” şeklinde ifade edildi. Haberde ayrıca Twitter hamlesinin Avrupa hükümetleri ve Obama yönetiminden hızlı eleştiriler aldığı vurgulandı. Erdoğan’ın anti-Amerikan bir demagojiye sarıldığı ve bundan geri adım atmasının muhtemel olmadığının da altı çizildi.