İSTANBUL, (DHA)- KALP ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Halit Yerebakan, kılcal damar varislerinin tedavisinde son yıllarda kullanılmaya başlanan skleroterapi yöntemi hakkında bilgi verdi. Köpük skleroterapi ile daha az ilaç kullanılarak varislerin tedavi edilebildiğini söyleyen Yerebakan, “Bu yöntemlerle hasta işlemin yapıldığı gün, gündelik yaşamına dönebiliyor. İşlem bir saat gibi kısa sürede tamamlanabiliyor” dedi.
Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Halit Yerebakan, örümcek ağı varisler olarak da tanımlanan kılcal damar varislerinin ciddi sorun oluşturmamakla birlikte kozmetik olarak rahatsız edebildiğini söyledi. Hastalığın ilerlemesi durumunda ağrılara neden olabildiğini dile getiren Yerebakan, “Varislerin tedavi şeklini belirleyen unsurların başında boyutları geliyor. Skleroterapi yöntemi çapı 1-4 mm arasında olan varislere uygulanıyor. İşlemin çok kısa sürede tamamlanması ve aynı gün gündelik yaşama dönme olanağı ise en büyük avantajını oluşturuyor” diye konuştu.
“TEDAVİ ÖNCESİ DAMARLARIN DURUMUNUN BELİRLENMESİ GEREKİYOR”
Skleroterapi yöntemini anlatan Doç. Dr. Yerebakan, işlem öncesinde fiziki muayenenin yanı sıra, doppler ultrasonografi çekilerek damarlarının durumunun belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Yerebakan, “Bu yöntemde, sıvı ya da köpük şeklindeki ilaç damar içine enjekte edilerek damar kapatılıyor. Kan akışı farklı bir tarafa yönlendirildiği için de zaman içinde kullanılmayan damarlar vücut tarafından ortadan kaldırılıyor. Varisli damarların yok olması kişiye herhangi bir zarar da vermiyor. Varis tedavisinde hangi hastaya hangi tedavi yaklaşımının uygulanacağına, varislerin durumuna göre hekim karar veriyor. Bu nedenle işlem öncesinde fizik muayenenin yanı sıra, doppler ultrasonografi çekilerek damarlarının durumunun belirlenmesi gerekiyor” dedi.
“DAHA AZ İLAÇ KULLANIMI AVANTAJ SAĞLIYOR”
Son yıllarda yaygın olarak kullanılan köpük skleroterapinin daha az ilaç kullanarak daha geniş alanlara ulaşılabildiği için tercih edildiğini ifade eden Yerebakan, “Bu teknikte, ilaç havayla karıştırıldığından, daha yoğun ve daha fazla madde elde edilebiliyor. Böylelikle damar içinde daha geniş bir alan tedavi edilebiliyor. Daha az ilaç kullanımı avantaj sağlamakla birlikte yöntemin deneyimli hekimler tarafından uygulanması önem taşıyor. İşlem kısa sürede tamamlanmakla birlikte, genel olarak süreyi belirleyen yine hastanın varisli damar sayısı oluyor. Yaygın ince damarları olan kişilerde bu işlemi birkaç defa tekrarlamak gerekebiliyor” diye konuştu.
“HASTA AYNI GÜN EVİNE DÖNEBİLİYOR”
Skleroterapiden sonra hastanın evine yürüyerek dönebildiğini ve dinlenmesine bile gerek kalmadığını dile getiren Yerebakan, “Hekimin kontrolü doğrultusunda kompresyon çorabı kullanılması gerekebiliyor. Kesin sonuçlar birkaç hafta içinde alınıyor” dedi.
Doç. Dr. Yerebakan, skleroterapinin hastaya sağladığı avantajları şöyle sıraladı:
“İşlem öncesinde fizik muayenenin dışında ön hazırlık gerektirmiyor. Bir saat gibi kısa sürede tamamlanabiliyor. İşlemi bir öğle arasında yapmak mümkün olabiliyor. Hasta ağrı hissetmiyor ve aynı gün içinde gündelik yaşama, işe dönebiliyor.”
(FOTOĞRAF)