Yaşam

Uzmanlar bölündü; hayvanlar depremi hisseder mi?

"Kümes hayvanları depremi kaçırmaz"

15 Haziran 2017 12:50

Midilli açıklarında meydana gelen ve İzmir başta olmak üzere İstanbul dahil birçok ilde hissedilen 6.2’lik deprem öncesi CHP’li Melda Onur’un sosyal medyadan yayınladığı mesaj tartışmalara neden oldu. Onur'un "İki gündür şehir merkezlerinde görülen yılan haberleri var, en son 1999 öncesi olmuştu” mesajıyla ilgili konuşan İTÜ Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan bu görüşü desteklerken; Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Şerif Barış,  yılan ve deprem ilişkisinin rastlantısal bir durum olabileceğini belirtti.

"Her deprem öncesi yılanlar topraktan dışarı çıkacak gibi bir davranış olmaz"

30 yılı aşkın süredir depremi önceden belirleme konusunda çalışan Barış, şunları söyledi:

“Her deprem öncesi birtakım doğal davranışlar görülebilir. Örneğin hayvan ve bitki davranışları, yeryüzünün fiziksel ve kimyasal özelliklerinde farklılık oluşabilir. Ancak her depremde yeraltı suları yükselecek, her deprem öncesi yılanlar topraktan dışarı çıkacak gibi genel bir davranış modeli söz konusu olmaz. 

Deprem öncesi 60’a yakın belirti görülebilir. Hayvan davranışları ve yılanların topraktan dışarı çıkmaları ise en az görülen belirtilerdir. Geçtiğimiz kasım ayında Yalova Armutlu’nun bir dağ köyündeki kuyudan sıcak su çıktı. Aynı yerde yılanlar görülmeye başladı. 

Ancak deprem olmadı. Peki, ne oldu derseniz? Yeraltındaki sıcak su akışkanlığı, hayvanları huzursuz ederek yuvalarından çıkmalarına neden oldu. Yeraltından gelen mikro ses veya titreşimler farklı türdeki hayvanları rahatsız edebilir. Hayvanlar bu ses ve titreşimlerden tedirgin olur ve tepkimeler gösterir. Melda Hanım’ın bahsettiği yılanların davranışlarındaki farklılık rastlantısal bir durum olarak algılanmalı. 17 Ağustos’tan bir hafta önce Yalova Termal’den saniyede 1 litre sıcak su kaynağı çıkmaya başladı. 

Ancak depremin merkez üssü Gölcük’tü. Aradaki mesafe 80 kilometreydi. Deprem kaynağına en yakın kaplıcada ise herhangi bir değişim olmamıştı. Rastlantısal özellikleri büyük depremlere izafe etmek doğru bir yaklaşım değil. Ayrıca bu yaklaşımı yapanlar konunun uzmanı değil.”

"Kümes hayvanları depremi kaçırmaz"

İTÜ Maden Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ise Onur’un görüşlerini desteklerken şu ilginç bilgileri paylaştı:

“Depremden önce yer altında gerilimden kaynaklı elektromanyetik dalga ortaya çıkar. Elektro manyetik dalgalar, depremin büyüklüğüne göre 750 kilometre öteye kadar gidebilir. 

Yer altında Eddy ve Foucault akımları yoğunlaşınca canlıları rahatsız eder ve çaresini bulamayan hayvanlar kurtulmak için kendilerini yuvasından dışarı atar. Depremden önce en çok yer altı ve denizlerde yaşayan canlılar etkilenir. Yer altındaki canlılar depremden önce yuvalarından çıkarak başı bozuk dolaşmaya başlar. Bundan en çok etkilenenler dişi canlılardır. Çünkü dişilerin beyincikleri büyüktür. Diğer bir olay baş büyüklüğü küçüldükçe, duyumsama gücünün artmasıdır. Deprem öncesi denizde yılan balıkları çekilir, derindeki kırmızı balıklar yüzeye çıkmaya başlarken, yengeçler sahile çıkar. Deprem öncesi en çok kümes hayvanları etkilenir ve hırçınlaşmaya başlar. Tavuk yumurtası olmadan kuluçkaya yatıp tüy döker. Gebe canlı varsa annenin ölümüyle sonuçlanan erken doğumlar meydana gelir. İnsan ve hayvanlarda baş ağrıları gözlemlenir. İnsanlarda deprem öncesi eklem ağrıları hissedilir." 

"Dokunma Bana çiçeği depremden önce yapraklarını kapatır”

"Eddy ve Foucault akımları eklem sıvılarının içinden geçerken sıkıntı yaratır. Kedi ve köpekler yavrularını ev dışına çıkartmak ister veya gizlenir. Deprem öncesinde bazı kaynak sularının kimyası değişir veya kurur. Deprem olacak yıl, söğüt ağaçlarının gövdesi kızarır. Bu, suların kimyasının değişmesinden kaynaklıdır. Deprem olacak yıl ağaçlar çok meyve verir. Gökyüzünde iyon yoğunluğu arttığı için yıldızları yakın hissederseniz. Kümes hayvanları depremi asla kaçırmaz ve değişik tepkimeler verir. ‘Dokunma Bana’ çiçeği ise depremden yarım saat önce yapraklarını kapatır.”